|
Prof. Dr. Sinsi
|
Aşk Şiirleri [ Devv Arşiv ]

Yağmurun bile tat vermediğini günler yaşıyorum…
Penceremin kenarında MERSİN e usul usul yağan yağmuru izliyorum 
Bir elimde sigaram bir elimde kalp kırıklıklarım…
Beklide bu yüzden toprak kokusunu duyamıyorum
Derin derin çeksem de içime
O sevdiğim koku nerede…
Bu yüzden yağmuru anlayamıyorum bi çare köşemde
Sert bir rüzgâr esiyor uzaklardan
Pencerem açık rüzgâra inat, ama üşümüyorum…
Çok kara ayazlarda kaldım çok fırtınalara yakalandım
Beklide bundan tepkisizim olabildiğice sakin umursamaz…
Üstelik sensizim ya alışkınım bu sert soğuğa…
Sitem dolu bi yağmur yağıyor görüyor musun?
Caddeme sokağa kaldırımlara MERSİN e
Aklımda bin bir endişe bin bir soru var ölesiye cevaplamaktan korktuğum
Kimseler bilemesin diye kıyıda köşede unuttuğum
Kaçtığım saklandığım…
Bu yüzden kendimden uzaklaştım
Yasaklara bu sitemim gamım
Ağlamak mı çaresiz kaldım
Susmak mı susuz yaşadım
Nefretimi bile kenara attım yoruldum çok yorgunum…
Yağmur yağdı bi kenara bıraktığım çayım soğudu…
Ben ağladım…
Ben anladım…
Seni bu gün hiç yaşamamış saydım bir kez daha yok saydım
Ben bunca zaman hep kendimi kandırdım
Varlığın mı bir göz aldatmacasıymış
Bir var bir yoksan bu kadar olmamışsan
Yüreğimi kimler kanattı söyle
Beni senden beni benden kimler aldı öyleyse 
Olsun ama olsun
Her şeye rağmen  
Aç pencereni dışarıya bak  
Gökyüzü bana ben sana ağlıyorum  
Ama kimseye söyleme…
Saklamaya çalıştığım yağmur değil sevdiğim  
MERSİN yağan benim gözyaşım…
Görmüyor musun?   
Yok senden başka bir dünya, yok senden başka bir alem,
Cenneti verseler almam, ben senden asla ayrılmam  
Belki bu da gelir geçer, şu saniye esastır gel  
Geçsede beni unutma, hiç bir aşkını unutma,
Zira budur elimizde kalan, AŞKTAN BAŞKA HER ŞEY YALAN  
Ne yaptıysan yaptın kalk gel, affeder elbette Hak gel  
Ne yaptıysan yaptın kalk gel, affeder elbette Hak gel  
Düşünmek istemem şimdi, büyü bozulsun istemem,
Hafiflettim her şey dedim, geçerim aşkın içinde  
Belki bu da gelir geçer, şu saniye esastır gel   
Geçsede beni unutma, hiç bir aşkını unutma,
Zira budur elimizde kalan, AŞKTAN BAŞKA HER ŞEY YALAN  
Özlem  
Su ne kadar önemlidir ki aktığı sürece…ışık ne kadar önemlidir ki yandığı sürece…insan ne kadar önemlidir ki yanındayken… … …
En çok kaybettiği değerler için ağlarmış insan…kıymet bilmek, yanındayken yokluğunu hissetmek, avuçlarının sıcaklığında terlerken ellerin, bir kutup ayazında üşüdüğünü düşünmek veya beraberken oturup bir ayrılıp mektubu yazmak…hangi ilişkide hangisini düşündük ve ne kadar kıymet bildik sahip olduğumuz değerleri yitirmemek adına…
Neleri göze almalı, nelerden caymalı, ne kadar cesaretli olmalı ve ne kadar hiçe saymalı gururu “özlem” duymamak adına…
Sahiplenme duygusu ne kadar bitimsiz bir istekse insan ömründe,özlem duymakta o kadar kaçınılmaz değil mi hayatımızda…
“ölümden değil yaşayamadıklarından kork”*
Yarına keşken kaldıysa, kaderin sana çizdiği bölgede ve bir birliktelikte güzellikleri yaşamak adına tükettiğin zaman dilimlerinin, sende bıraktığı izler ruhunu doyuracak boyutta mı…yoksa yaşayamadıklarına karşı bir hayıflanma mı var kaderine…”özlemek veya özlenmek” bence bu paragrafın başına dönüp tekrar düşünmeliyiz “insan yaşayamadıklarını özler”
Susamanın, acıkmanın ve özlemenin ne yazık ki tam bir kelime karşılığı yok… yalnızca kendi yüreğinde hissedersin bu duyguyu  neyi ne kadar yaşadıysan o kadar onu duyumsarsın ruhunda…
“cismi de yok resmi de”**
İnsana duyulan kısmı yürekte hissedilen en derin boyutu bence…özlenmeyen biri olmaksa anlarda bıraktığın izler adına ne büyük bir kayıp  
Titrek bir mum alevinde, sigarandan soluklandığın her dumanda,duyumsadığın her iyot kokusunda hayal kurup birini özlemek, gelmeyeceğini bile-bile beklemek ve dilemek hem de …yaşananları yinelemek adına ne büyük bir sabırdır…
Her insan hak ettiği yerdedir…düşünce gücün ne kadar olumluysa ve ne kadar hoşgörülüysen yaşama ve insana karşı,bir o kadar alırsın karşılığını “özlemek veya özlenmek” adına…
İnsan her beraberlikte her gün yeni bir şey keşfetmek ve yarına keşke bırakmamak için zorluyorsa kaderini ve her şeyden önce adam gibi sevmesini ve paylaşmasını biliyorsa yüreği yettiğince, özlem onu yıkacak kadar güçlü olmaz hiçbir zaman  bir merdiveni adım-adım çıkıyorsan,ayağının takılma şansı azdır tökezlenme adına…
“özlem…”
Nasıl anlatılır ki! hangi harfi-hangi kelimeyle… , …hangi cümleyi-hangi paragrafla birleştirip anlatmalı… , … kimi zaman çöl gündüzleri kadar sıcak ve gergin, kimi zaman çöl geceleri kadar ıssız ve serin değil mi…
…özlem… ocak beyazı-şubat ayazı… …özlem… mart çamuru-nisan yağmuru… …özlem… mayıs güneşi-haziran ateşi… …özlem… temmuz yangını-ağustos kızgını… …özlem… eylül hüznü-ekim sürgünü… …özlem… kasım soğuğu-aralık buzluğu…
…özlem…özlem…özlem… bazen çok, bazen az ama hep var değil mi…
“özlem…”
Her aya, her haftaya, her güne,her ana yetecek bir özlem yaratabiliriz beynimizin kıvrımlarında…hayal gücünün sınırlarını zorlayacak kadar çok özleme sahip olabiliriz
Hadi gelin “sahip olduğumuz değerlere sahip olduğumuz anlarda özlem duyarak yaşamayı öğretelim yüreğimize”…olur mu… … …
Caddelerde sisli, puslu bir kış ikindisi Ağaçlarda salkım salkım eski zamanlardan kalma anılar  Yapraklarda yere düşmeye hazırlanan yağmur damlaları  Bir yaprak kıpırdıyor işte, gümüşi bir damla usulca yere düşüyor Sen sanki, yaprakların arasından bana müzipçe gülüyorsun Beni her zaman şaşırtırsın zaten Beni her zaman güldürmeyi bilirsin Farkına bile varmadan bir şarkı dökülüyor dudaklarımdan "Caddelerde rüzgâr, aklımda aşk var "
Rüzgâr keskin ıslığı ile şarkıma eşlik ediyor İstasyon Caddesi'nin tenhalığı nedense ilk defa içime dokunuyor Arabaya binsem ve birlikte gezdiğimiz yerlere gitsem, evimde şiirler okuyarak telefonunu beklesem, telefonunun gelmediği zaman seni başka yerlerde arasam Sonra sen gelsen yanıma, yine "seviyorum" desen, ben yine senin gözlerinde sonsuzluğa mahkum edilen aşkımı görsem Ayrıca şarkılar gerçek oldu bu kez Caddelerde rüzgâr, aklımda aşk var
Yalnızım, üşüyorum, özlediğimse çok uzaklarda Sen kimbilir belki de, uzak bir kıtanın, uzak bir şehrindesin şimdi
Benimse herşeyim aynı Geceleri bodrum katlarına yağmur daha çok yağıyormuş, bugünlerde bir tek bunu ögrendim Bir de geceleri daha uzun sanki, bitmek bilmiyor Bana anlatmak için neler biriktirdin içinde? Benim sana anlatacağım yeni birşeyler yok Dedim ya, her şey aynı Ama sanki biraz mahsunluk çöktü üzerime, bir de gülüşlerim sanki biraz azaldı Sen olsaydın hemen anlardın Sen benim herşeyimdin Arkadaşım, dostum, öğretmenim, talebem, sevdiğim
Koşulsuz bir sevgiyle sevdim seni, bağlandım Sen kimbilir belki de, uzak bir kıtanın, Uzak bir şehrindesin şimdi Benimse içimde kocaman bir boşluk var Hayır, Üzülmüyorum, içimdeki boşlukta birtek özlemin yankılanıyor Hayır, sana anlatmak için yeni şeyler biriktirmiyorum içimde, çok istesen hikayeler uydururum Ama hikayelerimden önce itiraflarım olacak Kendimden bile gizlediğim duygularımın itirafları Sana aşık olmaktan delice korktuğumu, sana bakarken içimin titrediğini Daha pek çok, sırrımı anlatacağım sana
Gerçi anlatmama gerek yok, sen zaten hepsinin çoktan farkındasın  Sen kimbilir, belki de uzak bir kıtanın, uzak bir şehrindesin şimdi
Bense odamda senden uzak Hayır beni merak etme, üzülmüyorum Biliyorum, ikimizde yoktuk bu aşk başladığında ve çok iyi biliyorum, sonsuzluğa mahkum edildi bizim aşkımız Dedim ya, beni merak etme Üzülmüyorum Yalnızca biraz, biraz üşüyorum  __________________
|