10-21-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Gelmeyişlerin Eksiltir Beni...
Gelmeyişlerin tek kötü kaderiydi yalnızlığımın
Bir alın yazgısı, kara bir dua gibi 
Tüm hücrelerime sen yazılmıştın yar Çoğalıyordun  
Bu çoğalışı durdurmak için yavaş yavaş öldürüyordum kendimi
Sonra
Sonrası mı? Aklıma her düşüşünde seninle birlikte yeni hücreler doğurdu bedenim Ölüm gecikti,sen çoğaldın, ben varoluşa tutundum  Yine, yeniden seni çizdim vücudumun her karesine 
Yorgunum 
Sokakların ihmale uğramış köşelerine yasladım sırtımı Önümden yaralanmış yürekler geçiyor ağır ağır Gözleri kanlı bakıyor sokak çocuklarının, sokak kan kokuyor, ben içten içe kanıyorum 
Viran evlere sakladım ruhumu, beni vareden toprağa gömdüm aşkımı; yeşermesi için baharı bekledim; gelmedi Seni yeniden yaşamak için bahar oldum 
Yıllardır bu köhne yaşama hapsolmuş gibiyim, yıllardır bilmediğim suretinin hayalini çiziyorum semaya Bu labirentin çıkışları sana değil miydi sevdiğim?
Gelmedin
Gelmeyişlerin gelişlerini anlamsız kıldı Ne büyük yanılgıymış yıllarca seni beklemek 
Ağlamaklı gülüşler gelip yerleşti dudağımın kenarına Bir kahkaha atsam gözlerim boşaltacak yüklerini biliyorum, bir yaş seli seni gözlerimden alıp tekrar tekrar yüreğime taşıyacak 
Sensizliğe giden seferin son neferiyim,yangın yeri çöllere sürgünüm; açlığa, sefalete mahkumum, sana susuzum 
Bir antik kent yalnızlığı benimkisi, bir ortaçağ haraplığı, bir karanlık dönem, bir illet; gelip beynime yerleşmiş Sensizliğe oynadığım tek kişilik bir oyun hayatım, sana söylediğim makamsız bir şarkı aşkım, uyaksız şiirimsin sen, parlak ciltli kitaplarım, kalemlerim, kağıtlarım 
Putlaşmış yazgılarını devirip hayatın sana koşuyorum Ulaşılmazım oluyorsun; sevgim isyana dönüşüyor Çığlıklarım sardı bu kenti duyuyor musun?
GELMEYİŞLERİN EKSİLTİR BENİ
|
|
|