10-21-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Tıpkı Bir Düşten Uyanmak Gibiydi..
O yarı mahmurlukta düşle gerçek arasında yaşanılan kısacık anın bir daha yaşanmayacağını bile bile yeniden uykuya yatmak gibi oldu Birden yağmur sonrası açılan hava gibi her şey ışıldadı Otlar, böcekler ve tüm kainat ışıl ışıl göz kırptı Sonra ılık ılık bir şeyler aktı yüreğimin başına Hani ilk cemre düşer de ısınır ya su, hava, toprak, işte ilk cemre düşmüş gibi ısındı yüreğim Sonra  Sonra 
Sonra kayboluşu gibi güneşin bulutlarda, kayboldu içimdeki ışık Uçsuz bucaksız bir çölün ortalık yerinde kalmış gibi çaresizliğe mahkum oldum Ne yana baksam sonsuzluk, ne yana dönsem kayıp zamanın kayıp mekanında bitmeyecek bir yolculuk Oysa geleceğe yönelik planlarım vardı Oysa, ertelenmiş de olsalar, geçmişten arta kalan hayallerim vardı Bir gül yetiştirecektim bahçemde, bir gül ki kokusu tüm kainatı kaplayacak da rengiyle, görünüşüyle umut dağıtacaktı Oysa renkler hazırlamıştım, karmaşık olmayan, tuvallere resimler çizmeye Heyhat! Yırtılan tuvallerimde şimdi sadece siyah renkler dökülüyor yerlere
Tıpkı bir düşten uyanmak gibiydi
Mana veremediğim sesler doldurmuştu odamın yalnızlığını Bir çağrı mıydı, bilmiyorum Bir kabulleniş miydi  Ses, süzme bal şerbeti kıvamında gelmişti Süzme bal kıvamında tat katmıştı ruhuma Bir heyecan kaplamıştı bedenimi Bir esrik ürperti kaplamıştı Bir tüy olup sevdanda titremek varken, bir yaprak olup savruldum fırtınada Oysa renk, şekil ve mana aynı potada yoğrulmuş da aynı varlıkta kaybolmuştu
Şimdi üşüyorum
Evimin duvarlarına kadar gelen güneş, girmiyor penceremden içeri Girse de ısıtmıyor Titriyorum İplik iplik çekilirken içimden bir şeyler, bir esrik sayıklamada hayallere dalıyorum Önce ellerin giriyor dünyama, sıcacık okşayan, şefkatle tutan ellerin Sonra gözlerinde kayboluyorum Rüzgarda savrulan saçlarında bin kere kahroluyorum Sabahın alacalığında kokun karışıyor hanımeli, yasemin ve gül kokularına Derin derin içime çektiğim havada hasrete ‘dur’ diyorum Oysa hasret için yaratılmış gönlümde hiç bitmiyor hasretin ağrısı
Tıpkı bir düşten uyanmak gibi, hasret dolu sabahlarımda yeniden senli düşlere uyumak istiyorum
|
|
|