10-21-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Dilimde Hiçliğe Dökülen Bi Ah Geceye Geceden Gelene Eyvalla
Dilimde Hiçliğe Dökülen Bi Ah  Geceye Geceden Gelene Eyvallay
Bir şiir yaslamalı dedim şimdi geceye,
Bir aşk sığdırmalıydı imgeler miktarı 
Hayal ötesi bir yolculuk firarlarım
Akıl sızısı bir yolsuzluk adımlarım
Geceyi bir kalem konuşturur da,
Dilimi neden hep bir elim susturur ? 
Geceyle inceden muhabbet kandırmacasındayım
Katedeceğim yol, olsa olsa bir kalem bir kağıt arası 
Yanında bir bardak çayla,
Sadece aşk ve ayrılık kavgası 
Anlaşamıyoruz
Bitmez tükenmez bu kalemin karası ? 
Nerededir acaba şu kavuşmaların ustası ? 
Ölgün topraklarda akıyor hayat 
Ne zaman bir "aşk" eksem hep ayrılık biçiyorum
Bir tutam gözyaşı eksem, bir otobüs devriliyor uçurumlardan aşağı 
Sessizce ömrüme 
Boğuşuyorum boğazımda ki iple 
Hayallerim alaşağı ediliyor 
"Bir umut"
Bir umut olmalı şurda biryerlerde 
Aranıyorum!
Tutunamadığım ve bir daha tutmaya şansımın olmadığı "yar"in ellerinde 
Yokluk 
Kendime dönüyorum 
Kendi elimden tutuyorum 
Yorgunum 
Kendimleyim…
Gözlerim, önüm, arkam ben
Sağım, solum, kalem kağıt sen 
Dopdoluyum 
Voltasızlığımda voltalıyorum
Düş yorgunuyum 
Uyku akıyor caddelerden öyle ıslak ıslak, çakıl taşları sürükleniyor kaldırımlarda 
Nereye gittiğini bilmez mi bu yağmur her seferinde ? 
Canım yanıyor 
Artık ağrılarıma yağmur duası da kar etmiyor 
Kapıyorum penceremi
Geceye açıyorum içimi
Duy ey gecenin sessizliği 
Ben şimdi geldim mi ? 
Yoksa hiç gitmedim mi ? 
Üç harften asıyorlar bedenimi 
Ölüme cesaretlidir, yüreği aşk’a gelenler
Oysa en ürkek dokunuşlardır aşk’a değip geçenler
Peki kim bu ellerimi delip gidenler ? 
Hangi korkunun bedeli bu yük ? 
Hangi cesaretin bedeli bu düş ? 
Yankılanıyor sesim candamarlarımda 
Kimseler duymaz mı sessizliğinin sesini ? 
Kimse görmez mi nefessiz tükenişleri ? 
Önüm arkam sağım solum soru işaretleri 
Uzanıyorum ufuksuz bir boşluğa,
Uçurtmalarımı saldım
Herkese kafa tutacak kadar güçlüyüm sanki
Sevgili’nin bir bakışında yıkılacak gibi olsamda,
Güçlüyüm işte 
Sormayın 
"Sanma"yın da 
Uzak bir yerdeyim 
Şehirden ve zamandan asırlarca uzakta belki 
Sahil kenarında oturuyorum hayallerimle
Yalınayak,
Kumları iliklerime kadar hissetmek için,
Savunmasız kalmayı seçtim 
Bir "ah" duyuluyor uzakta ki balıkçıların kalın sesinden
Kalkıyorum hayallerimden, bakınıyorum
Ağlarına körpe yürekler takılmış yine 
"Yakalandılar, yaralandırlar bir kere Salsak ne olur salmasak ne ? " diye aralarında anlaşmazlığa düşmüş kimileri 
Bazıları nefretle, bazıları da acıyla bakıyor yerde can çekişen bir kalbe 
Ah şu aşk!
Ah bu deniz!
Ah o yürek!
Kaç seferde aklın başına gelecek ? 
Bırakın denize!
Nasılsa o dönüp dolaşıp yine buraya gelecek 
Salınıyor yaralanmış her kalp, hiç yakalanmamış gibi
Ve ne acıdır ki salından da öyle zannediyor kendini 
Kendime de pay çıkartıyorum nitekim 
Nasıl olsa o ağlardan kurtulup buraya gelmiş birisiydim
Gece düşüyor sabahın üzerine tepetaklak 
Bir "yar" sesinde perdeleniyor ışıklar
Hayallerimi itinayla bir kenara bırakıyorum
Üstüm kapalı!
Nasıl olsa "yar" hiçbirine bakıp uyanmayacak 
Nasıl olsa "yar" benim hiçbir sabahım da doğmayacak 
Üşüten bir gün doğumu 
"Yar" kokusundan bir ceket örüyorum kendime
Şehrin herhangi bir yerinde, zamanın bir yerinde,
Omzuma sarınamadığım ceketine nakışlar işliyorum
Oysa ne kadarda yakındım o sıcaklığa o gün 
Neden kendi elimle kendimi kovmuştum ? 
Bilmiyorum 
Acının kılıfını dikmeye başlıyorum yine, geceye hazırlık gibi 
Oysa sabah yeni geldi şehre
Henüz gelmemiş gecelerin hazırlığı bu içimde ki 
Gelmeyenlerden geleceklere hazırlık benimkisi 
Hüznüme küçük kalıyor bütün kılıflar 
Uyduramıyorum üzerime tam oturan bir aşk kendime 
Dilimde hiçliğe dökülen bir "ah" 
Gözlerim de yakılmış köprülere yakılan bir "eyvah!"
Geceye, geceden gelene Eyvallah! 
alıntı
|
|
|