Yalnız Mesajı Göster

Sanat Akımları Romantizm

Eski 10-21-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sanat Akımları Romantizm




Romantikliğin taşıdığı nitelikler

Bir sonraki adım, bu konuda yazanların, eleştirmenlerin romantik dedikleri şeylerin ne gibi nitelikler taşıdığına bakmaktır Çok garip bir durum ortaya çıkmaktadır Biriktirdiğim örnekler arasında öylesine bir çeşitlilik var ki, seçmekle akılsızlık ettiğim konunun güçlüğü büsbütün aşırı görünüyor

Romantiklik, doğal insandaki ilkel, eğitimsiz, genç, coşkun yaşam duygusudur; ama aynı zamanda, solgunluktur, ateşi çıkmışlıktır, hastalıktır, yozlaşmadır, maladie du si La Belle Dame Sans Merci’dir, Ölümün Dansı’dır, hatta Ölüm’ün kendisidir Shelley’nin çok-renkli camdan yapılmış kubbesidir; aynı zamanda onun beyaz ışınlar saçan ölümsüzlüğüdür

Yaşamın karmakarışık dolgunluğu ve zenginliğidir; tüketilemeyecek çoğulluk, sarsıntı, şiddet, çatışma, kargaşa [kaos] — ama aynı zamanda barış, büyük Ben’le aynılık, doğal düzenle uyum, yer ve gök kürelerin müziği, her şeyi kaplayan ezeli tin’in içinde erime demek olan Fiille des Lebens’tir

Garip olandır, egzotiktir, grotesktir, gizemlidir, doğaüstüdür, yıkıntılardır, ayışığıdır, büyülü kalelerdir, av borularıdır, cücelerdir, devlerdir, griffinler’ dir, düşen sudur, ırmağın yanındaki değirmendir, karanlıktır, karanlığın güçleridir, hayaletlerdir, vampirlerdir, adsız terördür, akıldışı olandır, dile getirilemez olandır

Aynı zamanda bildik olandır, eşi benzeri olmayan gelenekler duygusudur, gündelik doğanın gülümseyen yüzündeki sevinçtir, hallerinden memnun, basit köylülerin alışılmış görünüşleri ve sesleridir — toprağın pembe yanaklı evlatlarının sağlıklı ve mutlu bilgeliğidir

Eski olandır, tarihi olandır, Gotik katedrallerdir, eski zamanların sisidir, eski köklerdir ve çözümlenemeyecek nitelikleri, eksiksiz ama anlatılamayacak sadakatları olan, dokunulamayacak, ölçülemeyecek eski düzendir

Aynı zamanda yeniliğin, devrimci değişikliğin peşinde koşmaktır, hızla uçup giden şimdi için kaygılanmaktır, an’ı yaşama isteğidir; bilgiyi, geçmişi ve geleceği yadsımaktır, mutlu masumiyetin çobansı şiiridir [torcıl idyil], geçen şimdi’nin içindeki hazdır, bir zaman-dışı olmak duygusudur

Özlemdir [nostalji] hayal kurmaktır, sarhoş edici rüyalardır, tatlı malihülyadır, acı kara sevdadır [ melankoli], yalnızlıktır, sürgünlük acılarıdır, yabancılaşma duygusudur, uzak yerlerde, özellikle Doğu’da, uzak zamanlarda, özellikle Ortaçağda başıboş gezinmektir

Fakat aynı zamanda ortak bir yaratıcı çabada işbirliği yapmaktır, bir Kilisenin, bir sınıfın, bir partinin, bir geleneğin bir parçasını oluşturma duygusudur; büyük ve her şeyi kapsayan bakışıklı bir hiyerarşinin, şövalyelerle yardımcılarının, Kilise rütbelerinin, organik toplumsal bağların, gizemli birliğin, bir inanç — bir ülke — bir kan’ın, “la terre et les morts”un, Barrés’in dediği gibi ölülerin, yaşayanların ve henüz doğmamış olanların büyük toplumunun bir parçası olmaktır

Scott ve Southey’in ve Wordsworth’un tutuculuğudur [Toryism] ve Shelley, Büchner ve Stendhal’in köktenciliğidir Chateaubriand’ın estetik ortaçağcılığıdır ve Micheiet’nin Ortaçağ’a karşı duyduğu tiksinmedir Carlyle’ın yetkeye [ otoriteye] tapmasıdır ve Hugo’nun yetkeden nefretidir

Aşırı doğa gizemciliğidir [mistisizm] ve aşırı doğa-karşıtı estetizmdir Enerjidir, güçtür, iradedir, yaşamdır, étalage du moi’dır [ben’in sergilenmesi]; aynı zamanda kendine eziyet etmektir, kendini yoketmek — intihar etmektir

İlkel olan, pişkinlik etmeyendir, doğanın kucağı, yeşil çayırlar, inek çanlarıdır, mini mırıl akan ırmaklar, sonsuz mavi gökyüzüdür Bununla birlikte, aynı za manda züppeliktir, süsiü giyinmek arzusudur; belirli bir dö nemde Paris’te Gérard de Nerval gibi kimselerin wwwfrmsinsinet/ izleyicileri tarafından giyilen kırmızı yelekler, takılan yeşil peruklar, mavi boyalı saçlardır Nerval’in bir ip bağlayıp Paris sokaklarında gezdirdiği istakozdur Çılgın bir teşhircilik, eksantrikliktir, Ernani savaşıdır, ennui’dir, taedium vitae’dir, ister Delacroix tarafından tablosu yapılan ister Berlioz ya da Byron tarafından öyküsü anlatılan Sardanapal’in ölümüdür

Büyük imparatorlukların sarsılmasıdır, savaşlar, kıyımlar ve dünyaların ezilmesidir Romantik kahramandır — asidir, l’hornme fatal’dir, lanetlenmiş ruhtur, Korsan’lardır, Manfred’lerdir, Gavur’lardır, Lara’lardır, Kabil’lerdir, Byron’ın heroik şiirlerinin bütün kahramanlarıdır Melmoth’tur, Jean Sbogar’dır; ondokuzuncu yüzyıl yapıntı yazınının altın-kalpli fahişeleri ve asil-kalpli mahkümları olduğu kadar, toplumdan bütün dışlanmışlar ve Ishmael’lerdir de

İnsan kafatasından içki içmektir, ruhuna akraba olan bir ruhla iletişim kurmak için Vezüv’e tırmanmak istediğini söyleyen Benioz’dur Şeytani cümbüşlerdir, köpeksi alaylardır, habis kahkahalardır, siyahi kahramanlardır; ama aynı zamanda Blake’in Tanrı’yla melekleri görüsüdür, büyük Hıristiyan toplumudur, ebedi düzendir ve “sonsuz ve ölümsüz Hıristiyan ruhunu anlatmaya yetmeyen yıldızlı gökler”dir

Kısacası birlik ve çoğulluktur Örneğin, doğa resimlerinde belirli özelliklere sadakattir, aynı zamanda ana çizgilerinde gizemli bir müphemliktir Güzelliktir ve çirkinliktir Sanat için sanattır ve toplumsal kurtuluş için sanattır Güçtür ve zayıflıktır, bireyciliktir ve ortaklaşacılıktır, saflıktır ve yozluktur, devrimdir ve tepkidir, barıştır ve sa vaştır, yaşam sevgisidir ve ölüm sevgisidir

Son iki yüzyılın düşünce tarihiyle uğraşmış kesinlikle en cesur ve en aydınlatıcı bilgin olan AO Lovejoy’un, bu durumla karşılaşınca büsbütün umutsuzluğa yakın bir duyguya kapılmış olmasında, belki fazla şaşılacak bir yan yoktur Elinden geldiğince romantik düşünüşün dolaşık iplerinden birçoğunu çözmüş ve son derece haklı olarak bazılarının ötekileriyle çeliştiğini ve kimilerinin diğerleriyle büsbütün ilgisiz kaldığım bulmakla kalmayarak, daha da ileriye gitmiştir Hiç kimsenin romantiklik olduğunu inkar edemeyeceği iki örnek olarak, örneğin ilkelcilikle eksantrikliği —züppeliği— ele almış ve bunlarda neyin ortak olduğunu sormuştur

Onsekizinci yüzyıl başlarında Ingiliz şiirinde ve bir ölçüde de nesirinde ilk kez görülen ilkelcilik, yüksek derecede incelmiş bir toplumun yoz inceliğine ve Alexandrine şiirine karşı, soylu vahşiyi, yalın yaşamı, kendiliğinden eylemlerin düzensiz kalıplarını kutlar wwwfrmsinsinet/ Bu, en iyisi yozlaşmamış yerlinin ya da yozlaşmamış çocuğun eğitimsiz yüreğinde keşfedilebilecek doğal bir yasa olduğunu kanıtlama girişimidir

Lovejoy, gayet makul bir biçimde, bunun kırmızı yelekler, mavi saçlar, yeşil peruklar, absent içkisi, ölüm, intihar ve Nerval ile Gautieı’nin izleyicilerinin genel eksantrikliğiyle ortak nesi olduğunu sormaktadır Bunlar arasında gerçekten her hangi bir ortaklık göremediğini söylemektedir ki, ona hak vermek gerekir Belki, her ikisinde de bir isyan havası vardır, her ikisi de bir çeşit uygarlığa başkaldırmışlardır, denebilir — biri, bir Robinson Crusoe adasına gidip doğaya uymak ve yozlaşmamış basit insanlar arasında yaşamak için, ötekiyse bir tür şiddetli estetizmin ve züppeliğin peşinde koşarak


Alıntı Yaparak Cevapla