Yalnız Mesajı Göster

Sanat Akımları İzlenimcilik

Eski 10-21-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sanat Akımları İzlenimcilik




Monet ve Renoir gölgelerini koyu maviyle çalışırlar Yazın güçlü gün ışığının doğurduğu şiddetli kontrastlara koşut olarak, sanatçılar ilkbaharın veya sonbaharın donuklaşmış renkleriyle ilgilenirler Özellikle Sisley serpme bulutlu gökleri ve sonbahar yapraklarını şiirsel bir biçimde resmetmekte kusursuzlaşır Sanatçının açık belleri ve grileri Corot’nun tatlı uyumlarını çağrıştırır Nihayet kar, bütün İzlenimciler için seçme bir motif oluşturur Monet çektiği acıları, başyapıt vermek için ödenen bedel olan saatlerce soğukta çalışmaya bağlar Renoir beyazın doğada olmadığını ileri sürer Lekesiz tarlalar aslında göğün yansıdığı bir ayna gibidir ve kar, günün saatine göre bütün renkleri alır: sabahleyin yeşiller ve sarılar, geceleyin kırmızılar ve sarılar, maviler, bazen de pembeler Sisley, Pissarro ve Monet manzaralarının atmosferik izlenimlerine daha fazla yoğunluk vermek için, gökyüzünün tasvirine önemli bir yer ayırırlar

Renk Bir gazeteci İzlenimcileri bir karabinayla resim yapmakla, yani namlusunu renklerle doldurup tuvalin üzerine ateş etmekle suçlar; bir diğeri kapak vidasının yivlerinden fırça gibi yararlanıp doğrudan boya tüpleriyle resim yaptıklarından şüphelenir Bu karikatürsel imgeler İzlenimciler’in çağdaşı olan kitlenin bunların tuvallerinin renklerinden, geçen zamanla ve eklenen verniklerle bugün hafiflemiş olan bu şiddetten ne kadar şoka uğradıklarını ortaya koymaktadır Gerçekten de bu tuvaller, renklerin yoğunluğunu bozulmadan korumak için, başlangıçta mat bırakılıyorlardı wwwfrmsinsinet/ Çağdaşlarının iddialarının tersine, İzlenimdiler tüpten çıkmış katışıksız renkleri ender olarak, şurada burada, birkaç belirtici fırça vuruşunda kullanırlar Yan yana getirilmiş iki tamamlayıcı renk birbirini güçlendirdiğinden, bir kırmızıyı bir yeşile, bir sarıyı bir mora, bir maviyi bir turuncuya yaklaştırmakta duraksamazlar Renklerin, komşularına bağlı olarak geçirdikleri bütün dönüşümleri açıklayan kimyacı Eugene Chevreul tarafından 1839’da yayımlanan kitaptan haberdardırlar

Ressamlar egemen tonlarınm karışımlarla «kinlenme»sini engellemek için, zıt nüanslı renkleri yan yana getirmeyi tercih ederek, uzaktan bileşimi yeniden oluşturma işini göze bırakırlar Bu olgu o sırada «optik karışım» adıyla anılmaktadır Bu kadar canlı uyumlar karşısında şoka uğrayan kamuoyu, sanatçıları, dünyayı mavi olarak görmelerine ne olan bir göz hastalığına yakalanmış olmakla suçlar İş, özellikle Pissarro ve Monet’nin etkilendiği bu yeni göz hastalığı için bir kitapçık kaleme almaya kadar vardırılır Sisley yeşilin veya topraksı bir renk olan çömlekçi çamurunun içinde boğulmakla suçlanır İzlenimciliğin karşıtlarından hiçbiri, bu ressamların samimi tutumunu, gözlemlerini yeni bir dilde ifade etmek için Akademi’nin çıkmış reçetelerini terketme arzusunu anlamaya çalışmaz

İzlenimci sergiler

Anonim şirketin kuruluşuyla ilk sergisinin açılması arasında sadece birkaç hafta geçer Bu, serginin finansmanı açısından gerekli yeni yandaşların bulunabilmesi için çok kısa bir süredir Degas en fazla sayıda yandaş toplamayı başaran kişi olsa bile, bir çok sanatçı devrimci bir sergiye katılmakta duraksamaktadır İlk önce Manet, arkadaşlarının ısrarına rağmen, çekimser kalır Fantin Latour Legros ve Tissot da Salon’u tercih ederler Öte yandan, Adolphe Felix Cals veya Eugene Boudin gibi onaylanmış sanatçılar o sırada 29 katılımcısı olan gruba girerler; bunlara son anda Barcquemond katılır Degas’nın gruba «la Capucine» adını verme önerisine rağmen, bu sanatçı şirketini adlandırmak için hiçbir ünvan seçilmeyecektir

Sergi nihayet 15 nisan 1874’te, fotoğrafçı Nadar’ın eski atölyesinde kapılarını açar; bu atölye, Capucines Bulvarı’na bakan geniş camların aydınlattığı, iki kata dağılmış, birbirini izleyen büyük odalardan oluşmaktadır (…) Eserler ziyaretçilerde derhal şok yaratır; basında büyük ölçüde ele alınan serginin yarattığı skandal, uzun süre belleklerden silinmez İnsan panayırlarda sergilenen ucubeleri görmeye gider gibi delilerin yaptıkları resimleri seyrederek eğlenmek için oraya gidebilir Sergiye üç tablosunu sunan Cézanne en şiddetli eleştirilen sanatçıdır ama grubun en ılımları arasında yer alanlar dahil hiçbir sanatçı halkın ve eleştirmenlerin gözüne girmez Louis Leroy, Monet’nin tablosu İzlenim, Doğan Güneş’in adını ele alarak, polemiği, özü bir izlenimi yansıtmak olan bu resmin çevresinde genişletir «İzlenimciler»den, «İzlenimselciler»den, «izlenim okulu»ndan söz edilir Önsel olarak grubun girişiminden ve resmi sanat karşısındaki bağımsızlık arzusundan yana olan cumhuriyetçi gazeteciler bile, bu yapıtların garipliğinden şaşkınlığa uğramışlardır Sergiyi gezen kişilerin tam sayısı bilinmemektedir, ama sergi kapandığında hesap bilançosu az da olsa kar edildiğini gösterir Ressam, heykeltraş, gravürcü vd sanatçılar anonim şirketi her şeye rağmen varlığını sürdüremez ve birkaç ay sonra tasfiye edilir Grup gene de etkinliklerini ve ortak projelerini sürdürür






Alıntı Yaparak Cevapla