Prof. Dr. Sinsi
|
Sanat Akımları Uluslararası Bir Akım
Sanat Akımları Uluslararası Bir Akım
Uluslararası Bir Akım
XIX yy’ın ikinci yarısında gerek Avrupa’da, gerek ABD’de Ortaçağ dönemine duyulan ilgi, ar nuvonun ortaya çıkmasına ön ayak oldu Böylece, Ortaçağ katedrallerinin sütun başlıklarını yontmuş heykelcileri örnek alan bazı sanatçılar, bir yandan yeni malzemelerle farklı biçimler yaratırken, diğer yandan doğayı yeniden gözlemlemeye ve taklit etmeye koyuldular
•Fransız mimar ve kuramcı Eugéne Viollet-le-Duc, 1863’ten 1872’ye kadar yayımlanan «Mimarlık Üzerine Konuşmalar» (Entretiens sur I’Architecture) adlı eserinde, çağın gerçeklerine uymayan yeni klasik dekorların yavanlığını eleştirdi
•İngiltere’de John Ruskin’in izleyicisi olan yazar, sanatçı ve politikacı William Morris, çağdaşlarının hayalgücü kısırlığına karşı çıkarak (bu konuda, Ön Rafaellocu ressamlara öykünen İngiliz sanatçılarıyla görüş birliği içindeydi), üslup alanında bir yenileşmenin yolunu açtı www frmsinsi net/ Morris 1861’de Londra’da, ev ve ev dekorasyonu ile ilgili ilk mağazayı açtı Burada sanat eseri, çevresiyle uyum içinde yer alıyordu 
•Japonya’nın 1860’ta yabancılara açılmasıyla birlikte Batılılar, biçimlerindeki ustalığa ve malzemesindeki zenginliğe hayran oldukları Uzakdoğu sanat ürünlerine adeta tutku duymaya başladılar Diğer bazı akımlar gibi Japon sanatı da, sanatçıların esinini tazeledi 
•Sanata yeni temeller sağlamak isteyen sanatçılar, XIX yy’ın sonunda, çeşitli yazılar yazdılar ve tartışmalara giriştiler; dergiler çıkarıp, sergiler açtılar, birlikler ve dernekler kurdular
•Ozan, ressam ve afişçi Bugöne Grösset, sanata uygulanan bir botanik derlemesi yayımladı: «Bitkilerin süslemede uygulanması» (la Plante et ses applications örnementales)
•Ressam Henry Van de Velde, Brüksel’de, 1895 yılında «Bir Sanat Sentezine Yönelik Görüşler»i (Aperçus en vue d’une synthese de l’art) yayımladı
•Belçikalı Victor Horta ise, dekoratif motiflerde doğrudan doğru doğadan esinlenen bir yenilenmenin gerçekleştirilmesi gerektiğini savundu Horta şöyle yazıyordu: «sapı goncayı, açılmış çiçeğe tercih edin» Kıvrımlı sapı, özsuyla şişmiş bitki, bu sanat ilkbaharının,, bu estetik yeniden doğuşun simgesi olduğu için çok daha başdöndürücüydü
•Avusturya’da yayımlanan sezessionun (Ayrılık hareketi) kendi dergisine Ver Sacrum’ («Kutsal İlkbahar») adının konması, bu anlayışı açıkça belirtiyordu
«Art Nouveau» (ar nuvo) ya da «Modern Stil»
Kaya Özsezgin
Avrupa ülkelerinde, Amerika’da ve Rusya’da aşağı yukarı aynı tarihlerde, 1890’larda kendini gösteren ve aynı anlama geldiği halde farklı biçimlerde söylenen Art Nouveau, “yüzyıl sonu” estetiğinin tipik bir görünüşü olarak, mimarlıktan iç süslemeye, objeden resim ve heykele varıncaya kadar sanatın tüm alanlarını ortalama yirmi yıl süreyle etkisi altında tuttu
Ne var ki, bu akımın temelleri, başka birçok akımda olduğu gibi, daha eski dönemlere, simgeci ve romantik resmin uzantılarına, Rafael öncesi sanatın yaşayan ürünlerine, Barok sanatın taşkın biçim anlayışına dayanıyor, Uzakdoğu sanatından etkileniyordu Gene de rasyonel amaçlarıyla, çağın değişen teknolojisine ve beğenisine ayak uydurmayı temel ilke edinmesiyle, sanayi devriminin getirdiği değerlerle uyuşmaktan geri kalmıyordu Ona, belki resimden çok, mimarlığın ve dekorasyonun hülyalı ve romantik bir yaklaşımı gözüyle bakılabilir Çünkü Art Nouveau’nun yapmaya çalıştığı şey, birçok ülkede uygulama pratiğini yitirmiş olan sanat işçiliğinin ve zenaatkârlığı yeni bir anlayış ve görüşle uyandırmak, belki çağın sert değerlerine karşı daha yumuşak ölçüler getirmekti Yaygınlığına ve oldukça geniş etkilerine bakılırsa, yeni sanatın Avrupa’da ve yeni dünyada tartışmasız bir kabul gördüğü söylenebilir Ama daha önce, konunun tarihsel gelişme dönemlerine bakmakta yarar var
Nerede ve Nasıl Filizlendi?
Art Nouveau, ilk kez nerede ve nasıl filizlendi? Bu soruya kesin bir karşılık vermek oldukça güç Küçük zaman ayrımlarını gözönüne almazsak, bu yeni akımın hemen tüm ülkelerde ortak bir özlemin ifadesi halinde, ayni tarihlerde ortaya çıktığını söyleyebiliriz 19 yüzyıl, yeni bir “stil” araştırmaktaydı Geçen yüzyılın sonlarına doğru, örneğin Fransa’da Louis Philippe stilinin katı ve geleneksel ölçülerinden soğuma başlamıştı Simgeci anlatıma -dayalı, çiçeksi dilin gelişmesi, bunun bir belirtisiydi Böylece çıplak kadın figürleri, akıcı çizgilere uyum sağlayarak, en vazgeçilmeyen süsleme elemanı haline geldi Bugün, bu anlatım bize çok modern bir hareket gibi görünse de bile, o dönem için devrimci bir anlam taşıyordu Uzakdoğu kültürünün, tam da bu sıralarda Avrupa’yı etkisi altına alması, yumuşak anlatımlı süsleme için uygun bir destek oluşturuyordu
1873’te Viyana’da açılan uluslararası sergi, Avrupa’nın dikkatini özellikle Japon kültürü üzerine çekmişti Ondan daha önce, Fransa’da Japon estampları keşfedilmişti 1890’a doğru bazı Japon motifleri, Fransa, Almanya ve İngiltere’de özgün albümler halinde basıldı 1889 da Brüksel de açılan Japon sanatı sergisi ile bir yıl sonra açılan Hokusai - sergisi, Japon sanatına olan ilgiyi pekiştirdi
Art Nouveau’nun isim babası olan Salomon Bing, Almanya’dan Paris’e gelerek Art Nouveau adını taşıyan butiğini açmadan önce, Doğuya özgü eşya satarak yaşamını kazanmaktaydı Cernushi, ayni isimli müzesinde ilk kez ünlü koleksiyonunu sergilemişti Bing, “Le Japon www frmsinsi net/ Artistique” adlı bir dergiyi, lüks baskısıyla üç yıl sürdürmüştü Fransa’da olduğu gibi, İngiltere’de de 1850’lerden başlayarak Art Nouveau paralelinde bir espri kaygısı, kendini göstermekte gecikmedi İngiltere’de o zamana kadar ihmal edilmiş olan sanat işçiliğini ve geleneksel meslekleri uyandırmak için South Kensington Müzesi, bir dizi çalışma başlattı Zenaatçılığın uyandırılması ve özendirilmesi yolunda, Fransa’ dakine benzer bir tasarı geliştirildi Geçmişin anıtlarıyla yaratıcı elemanlar arasında, radikal bir seçime yol açacak çabalar artırıldı Yaşama her zaman uyum sağlayacak ve meslekle güzellik - beğenisini bağdaştıracak bir sanat yaratmak isteniyordu
Avusturya ‘da Sessesion grubuyla gelişecek olan yeni anlayış, 1897’de Viyana’da “Der Sacrum” Dergisinin yayına başlamasıyla belirgin bir noktaya ulaştı Mimar Otto Wagner, bu akımın Avusturya’daki öncülüğünü yüklendi Ona göre, güzellik yararlı olanın dışına çıkmamalıydı Mimarlıkta olduğu gibi, sanatın öteki kollarında da gerçek bir yalınlıktan yanaydı Belçika’da Van de Velde ve Victor Horta gibi mimarlar da bu anlayışı paylaşıyorlardı Horta, modern mimarlığı babası olarak tanımlanıyordu
İngiltere’de William Morris, İskoçya’da Charles Rennie Mackintosh, Art Nouveau akımına katılan sanatçılar arasındaydı Morris, Oxford’da Burne-Jones ve Rosetti ile Rafael öncesi ressamlara büyük yakınlık duyuyordu Gotik hayranı olan dostu Philip Webb’in esinlendirmesi sonucunda yaptığı Kırmızı Ev’in içini, simgeci ressamların yapıtlarıyla süslemişti
Mackintosh’a gelince, onun yapmış olduğu binalarda, kale havasını veren sert yapı biçimleri, narin çizgilerle bir arada kullanmıştı Amerika’da Sullivan ve Burnham, mimarlıkta Art Nouveau’nun içinde yer aldılar New York’un ünlü Tiffany’si, mücevher ve cam eşya yapımında, bu anlayışın geliştirdiği beğeni kalıplarına bağlı kaldı: Art Nouveau’nun en tanınmış örneklerinden biri olan Hector Guimard’ın Paris metrosu girişindeki demirdöküm süslemeler, kıvrık biçimleri, dinamik ve hareketli yapısıyla, Fransa’da bir tür simge-yapıt niteliği kazandı Ayrıca Gaillard’m mobilya mağazalarında, Lalique mücevherlerinde, Gallé ve Daum’un cam eşyasında, çağın beğenisi yavaş yavaş biçimleniyordu
Özellikle süs eşyasında Art Nouveau’nun etkisi çok belirgindi Cam eşyada Paris ve Nancy, başlıca merkezlerdi Fransız Art Nouveau’su bir bakıma etkilerden sıyrılmıştı Barok anlayışın payı pek az görülüyordu İç süslemede, ciddi, ve ağır görünüm gene de etkisini sürdürmekteydi Gündelik yaşama uyum, öteki ülkelerde daha önemli bir özellikti Cam ve demir malzemenin mimarlıkta geniş bir uygulama alanı bulması da gene bu yeni anlayışın ‘bir sonucudur
|