Prof. Dr. Sinsi
|
Urartu Sanatı Hakkında Bilgi
Genellikle insan ve hayvan motifleri, birbiri peşi sıra büyük bir uyum içinde betimlenmiştir Motifleri birbirinden ayırmak için bantlar ya da bezeme öğeleri kullanılmıştır Aynı motifin birkaç kez yinelenmesi üe elde edilen kompozisyonlarda, bezeme yöntemine büyük bir önem verilmiştir Askeri donatımın bir parçası olan tunç kemerler üzerine sık sık işlenen "savaş hazırlığı" ile "av sahneleri", Urartu resim sanatında savaş ve savaşla ilgili gelenek ve göreneklerin yaygınlaşarak her şeye egemen olduğu dönemi yansıtmakta*dır Örneğin, yatay panolara ayrılan kemer parçalarının üzerinde, Urartu ordusunu oluşturan "savaş arabaları","süvariler", "hafif silahlı askerler", ile "piyadeler" savaşa giderken betimlenmiştir
Bu resimlerde görüldüğü gibi, Urartular dizlerine kadar inen etek giymekteydiler Kalçalarının üzerinde ise bu giysiyi sıkan tunçtan yapılmış kemer bulunmaktadır Başlarına ters huni biçiminde karakteristik Urartu miğferi giyen savaşçıla*rın silahları ise, ok-yay, uzun kargı, kısa kargı ve ortasında bir çıkıntı, bulunan kalkandan oluşmaktadır İÖ 9 yüzyılda Urartu ordusunun giysisi ve askeri donatımını oluşturan silahları, Asurlular'dan farkh olup daha çok Hurri ve Hititler'in giysi ve silahları ile yakınlık göstermektedir Ancak İÖ 8 yüzyılın başlarından itibaren, özellikle l Argişti (ÎÖ 786-764) döneminde, Urartu ordusunun askeri donatımını oluşturan silahlar, Asur ordusundan alınarak benimsenmiş*tir
Bazı kemerlerin toka kısmı üzerine kartal motifi ile Urartu ordusunun vurucu gücünü oluşturan, ellerinde kalkan ve kargı taşıyan süvariler ile savaş arabası içinde sağ elini "V" biçiminde bir kıvrımla ileriye doğru uzatan kral ya da kral soyundan olduğu sanılan kişi, birbiri peşi sıra savaşa giderken betimlenmiştir Bilindiği gibi bir elin "V" biçiminde bir kıvrımla ileriye uzatılarak geleneksel selamlama biçiminde gösterilmesi, Eski Doğu uygarlıklarından Hitit, Asur, Ahamenid Krallıkları ile bu krallıkların etkilediği komşu devletlerin sanatında olduğu gibi, Urartular'da da kral, kral soyundan olanlar ile çok yüksek mevkideki kişüeri göstermek için başvurulan özgül kuraldır Kral ve süvarilere yol gösterilmişçesine önlerinden aynı yöne doğru uçan kartal motifi, bezeme öğesi olarak kemerin toka halkasını tamamladığı gibi, özellikle bu motifin dinsel, ülküsel ve pekiştirilmiş koruyucu işlevine olan inanç geleneği de, küçümsenemeyecek ve yadsınamayacak kadar önemli olmalıy*dı Çünkü kartal motifli kemerleri taşıyan Urartu kralı ve onun savaş gücünü simgeleyen ordusu, ister savaşta ister avda kartal gibi olacağına aşılmaz engelleri aşacağına, onun keskin görüşlülüğünü, yırtıcılığını ve gücünü alacağına inanmış olmalıydılar
(  )
Kemerler üzerinde sık sık savaş arabası içinde Urartu krallarının aslan, boğa ve birkaç hayvan organının birleşmesiyle oluşan karışık yaratıklara karşı verdiği savaşımı yansıtan ilginç sahneler de betimlenmiştir Bu sahneler aynı zamanda evrensel gücün simgesi olan Urartu krallarının kahramanlıklarını da yansıtmaktadır Çünkü Urartu kralları her şeyden önce askeri bir önderdi Devletin ve yönetici tabakanın varlık edinmelerini sağlayan, bir refah kaynağı olan savaş ise, sürekli ve yasal bir faaliyetti Gerek elverişsiz, sert ve acımasız doğa koşullarına, gerekse düşmanlara karşı sürekli savaşım veren Urartu toplumunun tüm yaşamı, savaş ve av ile ilgili sanat ve geleneklerledoluydu Bu nedenle o çağlarda insanlara karşı verilen savaşım ile hayvanlara karşı verilen savaşım (av) birbirinden ayrılmaz Dolayısıyla Urartu kralları hem en iyi savaşçı, hem de en iyi avcı olmak zorundadır Çünkü kralın kahramanlığı ile tanınması ve insanlar üzerinde egemenliğini sürdürebil*mesi, ister savaşta, ister avda başarı kazanmasına bağlıdır Tunçtan dövme tekniği ile yapılmış üç ayaklı büyük kült kazanları, Urartu tapınak avlularında durmaktaydı Bu kazanların boğa başlı ya da insan yüzlü, kanatlı ve kuş gövdeli ilginç kulpları bulunmaktadır Kulpların sırt bölümünde bulunan delikten, kazanı taşımak ya da asmak için halkalar geçirilmekteydi Figürlü tutamaklar ayrı olarak balmumu kalıplara döküldükten sonra, orjinal kalıpta olmayan bezemeler yapılıp, kazanın üst bölümüne karşılıklı olarak perçinlenmekteydi
Kadın yüzlü, kuş gövdeli kazan kulplarının, güneş ile ilgili bir tanrıyı simgelediği sanılmaktadır Özellikle kuşların açık kanatlarının arasında yer alan ve güneşi simgeleyen disk biçimindeki daire, Asur'da tanrı Şamaş'ın sembolüdür Urartu güneş tanrısı Şivini'nin sembolü de, kanatlı güneş kursudur Bu nedenle kült kazanlarında kadın yüzlü kuş gövdeli kanatlı tanrıçanın, güneş tanrısı, Şivini'nin eşi Tuşhpuea olduğu anlaşılmaktadır
Urartu kalelerinin kutsal silah depolarında, dövme tekniği ile yapılmış miğferler ele geçirilmiştir Ucu sivri, ters huni biçiminde karakteristik Urartu miğferleri:
1 Süs ya da adak miğferi
2 Savaş miğferi
olmak üzere ikiye ayrılmaktadır Anıtsal Urartu saray sanatını yansıtan ve kralların adak yazıtlarını taşıyan süs miğferleri önünde, gerek bezeme, gerekse içerik yönünden ilginç resimler bulunmaktadır Miğferin görünen ön kısmına büyük bir özenle betimlenen sahnelerin başında şunlar gelmektedir:
1 Kanatlı güneş diski içinde tanrı motifi
2 Aslan başlı yılan ejderleri
3 Hayat ağacına kült yapan kanatlı tanrıçalar
4 Şimşeğe benzeyen üsluplaştırılmış hayat ağacı
5 Süvari ve savaş arabaları
Adak yazıtlı kral miğferleri üzerine betimlenen mitolojik aslan başlı yılan ejderleri, havat ağacı ve Urartu Krallığı'nın savaş gücü, motif ve kompozisyon seçiminde olduğu kadar, içerik yönünden de çok yüksek değerde olan bezeme öğelerini oluşturur Bu gizemli sahneler, tinsel güçlerin etkisinde, büyüsel kuvvetlerin desteği ile "düşmana karşı kovma" ve "korunmanın" kudretli bileşimini oluşturmaktadır Savaşçı*lar ve Urartu kralı, kudret ve kuvvetin simgesi olarak, Urartu sanatının karakteristik özelliklerinden biri olan aslan başlı yılan ejderi ile el "korku" ve "savunma" işlevini, ölümsüzlüğü simgeleyen hayat ağacı inancı ile pekiştirmektedir Tunçtan dövme tekniği ile yapılan ve Urartu saray sanatını yansıtan adak yazıtlı kalkanlar üzerinde, kudret ve kuvvetin simgesi olan aslan ve boğa motifleri betimlenmiştir Aslanlar, yüzlerinde şiddeti gösteren hırlayan açık ağız dışında, sanki gezintiye çıkmış gibi durgunluk içinde betimlenmiştir Urartu saray sanatında sanatçılar, yöneticiler tarafından belirlenen katı kurallar çerçevesinde eserlerini yapmakla yükümlü olmuşlardır Nitekim kalkanlar üzerindeki aslan ve boğa motifleri, özde ve biçimde herhangi bir değişikliğe uğramaksızın Urartu Krallığı'nın sonlarına değin aynı biçimde kopya edilmiştir
|