Yalnız Mesajı Göster

Hitler'e Kaç Suikast Düzenlendi

Eski 10-21-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hitler'e Kaç Suikast Düzenlendi




Hitler'e kaç suikast düzenlendi

Haziran 1944′te Müttefikler tarafından yapılan Normandiya çıkartması, Almanya’da umutsuzluğu iyice artırmıştı Fakat Hitler, sonuna kadar direnme niyetini belirtiyor, çok yakın bir zamanda işitilmedik silahların kullanılacağını bildiriyordu Ona göre bu korkunç silahlar, savaşı derhal Almanya lehine sonuçlandıracaktı Hitler’in sözünü ettiği “işitilmedik silah” Amerikan ve İngiliz bilginlerinin de üzerinde çalışmakta oldukları atom bombasıydı Alman bilginleri, atom bombasını gerçekleştirme yansısında geri kalıp, bu korkunç silahı zamanında yetiştiremezlerse, Hitler, Berchtesgaden dolaylarındaki sığınağa çekilerek, kendisiyle birlikte Almanya’yı da uçuruma sürükleyecek delice planlar tasarlıyordu

Almanya’da, daha savaşın başından beri, Hitler’i ortadan kaldırıp ülkelerini felâketten kurtarmaya çalışan sağduyu sahibi kişiler de vardı Bunlar, Hitler’i öldürerek Müttetiklerle barış yapmayı düşünüyorlardı Bu amaçla da 1941 yılından beri birkaç suikast girişiminde bulunmuşlar fakat hiç birinde başarı kazanamamışlardı

Amiral Canaris ve Kont Helmuth von Moltke tarafından yönetilen ve aralarında Schacht, Belçika Valisi Von Falkenhausen, Mareşal Rommel, Von Beck, Fransa Valisi Karl Heinrich von Stulpnagel, Von Hassel gibi general ve devlet adamları bulunan bir grup, Hitler’i devirdikten sonra yerine Feldmareşal Vitzleben’i geçirmeyi kararlaştırmıştı Ne var ki, Gestapo bu komployu haber almış ve Kont Moltke 1944 Ocak ayında tutuklanmıştı Onun tutuklanması, ötekilerinin çalışmalarını durdurmamış ve 1944 Temmuzunda Hitler’e son ve en önemli suikastı yapmışlardı

Hitler, daha öncekilerden olduğu gibi, bundan da kurtuldu ve suikastı düzenleyenlerin tümünü ortadan kaldırdı 20 Temmuz 1944′te yapılan bu suikaste geçmeden önce, başarısızlıkla sonuçlanan öbür suikastlardan da söz etmek gerekir

4 Ağustos 1941′de Merkez Grubu Ordusu, Borisov’daydı Bu ordu Feldmareşal Von Bock’un komutası altındaydı Ordu karargâhı, Hitler’i tutuklayıp mahkeme önüne çıkarmaya kararlı subaylarla doluydu Bunların başında Orgeneral Von Treckow’la yardımcısı Teğmen Von Schlabrendorff’du Von Bock, ancak girişim başarıya ulaşırsa yardım vaadinde bulundu



Hitler, Borisov’daki Merkez Grubu Ordusu karargâhına geldiğinde, suikastçılar şaşkınlık ve korkudan hiç bir şey yapamadılar Kalabalık bir koruyucu çemberi içindeki Hitler’in yanına suikastçılar yanaşamadılar bile

13 Mart 1943′te, Stalingrad’ta Alman ordularının yenilgiye uğramalarından hemen sonra, Hitler’e ikinci bir suikast düzenlendi Merkez Grubu Ordusu karargâhı o sırada Smolensk’de bulunuyordu Komutan değişmiş, Von Bock’un yerine Feldmareşal Von Kluge getirilmişti Tresckow’la Schlabrendorff, aynı teklifi Von Kluge’ye yaptılar ve aynı karşılığı aldılar

Von Kluge, suikast başarıya ulaşırsa yardıma hazır olduğunu söyledi Hitler’in pek yakında karargâhı ziyaret edeceği biliniyordu Canaris ve öteki komplocu subaylar, Smolensk’e plastik bombalar ve sigorta tapaları getirdiler Hitler karargâha geldi ve ayrılmasına yakın suikastçılar hareket geçtiler Tresckow ve Schlabrendorff iki konyak şişesine bomba yerleştirip Hitler’in maiyet subaylarından Albay Brandt’a vererek, Rastenburg’daki bir arkadaşlarına götürmesini istediler Brandt, şişeleri yerine ulaştırmak üzere aldı Bombalar, Hitler’in uçağının havalanışından yarım saat sonra patlayacak şekilde ayarlanmıştı Suikastçılar, Berlin ve Smolensk’de heyecanla sonucu beklerlerken, Hitler’in uçağının Rastenburg’a sağ salim indiği haberini şaşkınlık içinde öğrendiler

Bunun üzerine teğmen Schlabrendorff, büyük bir soğukkanlılıkla Hitler’in karargâhına giderek, her şeyden habersiz Brandt’dan, içine bomba yerleştirilmiş konyak şişelerini alarak, yerine gerçek konyak şişeleri verdi Suikastçılar, bombaların patlamayışını Hitler’in uçağının çok yüksekten uçmasına ve bu nedenle tapa sigortasının çalışmamasına yordular

21 Mart 1943′te Hitler’e üçüncü suikast girişiminde bulunuldu Hitler’i öldürmeyi kafasına koyan Orgeneral Von Tresckow, Führer’in Berlin’de, Unter den Linden’deki Şehitler Anıtı binasında yapılan kahramanları anma törenine katılmasından yararlanmak istedi Bu sefer Albay Von Gresdorff, kaputunun ceplerine iki bomba yerleştirerek binanın içinde beklemeye başladı Hitler’in ziyaretinin yarım saat süreceği daha önceden bildirilmişti Fakat Hitler, binada ancak 8 dakika kaldı ve suikast girişimi de suya düştü

Yine 1943 yılının kasım ayında, Hitler’e dördüncü suikast düzenlendi Rusya’daki ordu için Hitler yeni kaput modelleri seçmişti Axel von dem Bussche adındaki genç bir subay, kaputu giyip bir manken gibi Hitler’in karşısına çıkacaktı Kaputun her cebinde birer bomba bulunacak ve bunları ateşleyerek, kendisiyle birlikte Hitler’i de havaya uçuracaktı Fakat Hitler, model seçme işini durmadan erteliyordu Sonunda 30 Kasım günü, Hitler’in kaput modelini seçeceği bildirildi Bir gün önceden, Bussche’ye kaput ve bombalar verildi O gece kaput deposu, müttefiklerin bir hava akını sonunda bombalanarak yandı Böylece, Hitler’in kaput seçme işiyle birlikte, suikast planı da suya düştü

Hitler’in muhalifleri, suikast girişimlerindeki başarısızlıklarına rağmen, yollarından dönmüş değillerdi Bu sefer de Albay von Stauffenberg’i sahneye çıkardılar Stauffenberg 1942 yılında, Kuzey Afrika’da bir mayın tarlasına düşerek ağır yaralanmıştı Patlama sonunda, sağ koluyla sol elinin iki parmağı kopmuş, sol gözü de kör olmuştu Aylarca hastanede yaşama savaşı verip iyileşince, Hitler’in muhalifleri, bu morali bozuk ve Almanya’nın geleceğinden umudunu kesmiş von Stauffenberg’e çengel atmakta gecikmediler

Stauffenberg’in ilk suikast denemesi 11 Temmuz 1944′te oldu Albay, Hitler’le bir toplantıya katılmak için Obersalzberg’e gitti Çantasında patlamaya hazır bir bomba vardı Fakat, toplantı o gün yapılmadığından, suikast da gerçekleşmedi 15 Temmuz 1944′te Hitler’in karargâhı Doğu Prusya’da Rastenburg’da Goering ve Himmler’in de katılmasıyla bir toplantı yapılıyordu Stauffenberg de toplantıdaydı Tam tapa sigortasını çalıştıracağı sırada, Hitler odadan dışarı çağrıldı ve bir daha da geri dönmedi Führer bir kere daha rastlantı ve şans sonucu ölümden kurtulmuş oluyordu

20 Temmuzda yapılan toplantıda Kurmay Albay Stauffenberg de bir rapor okuyacaktı Albay, Mussolini’nin ziyareti dolayısıyla toplantının saat 13 yerine 12,30′da yapılacağını ve görüşmelerin yeraltı salonundan “Misafirler Pavyonu”na alındığını öğrenince canı sıkıldı Çünkü Misafirler Pavyonu uzun, tahta bir yapıydı Bombanın patlamasına ince duvarlar ve çatı fazla bir direnme göstermeyeceğinden, etkisi de o ölçüde az olacaktı Fakat artık ilk adım atılmıştı ve geriye dönmek düşünülemezdi

Albay Stauffenberg, pavyona girmeden önce kapıda kısa bir süre duraklayarak eğildi, çantanın içindeki bombanın mekanizmasını sağlam kalan üç parmağıyla çalıştırdı Salonda sayıları yirmiyi bulan yüksek rütbeli subay bulunuyordu Ortadaki masada büyük bir kurmay haritasının üzerine eğilmişlerdi Hitler, büyük bir dikkatle anlatılanları dinliyordu Feldmareşal Keitel, bir ara Stauffenberg’in kulağına eğilerek:

“Raporunuzu general Heusinger’den sonra okuyacaksınız Onun için Führer’in yakınında bulunun” dedi Stauffenberg elindeki çantayı, masanın altındaki ağır tahta desteğini Hitler’in en yakın tarafına dayadı Albay Stauffenberg, birkaç ay önce İhtiyat Orduları Başkomutanı General Fromm’un emir subaylığına atandığından, bu çok gizli toplantıya katılma olanağını bulmuştu

Hitler, ihtiyat tümenlerinin Rus saldırısını önleyecek güçte olup olmadıklarını öğrenmek istiyordu Stauffenberg, raporunda Hitler’e bu konuda bilgi verecekti Çantayı Hitler’in yanına bıraktıktan sonra, Berlin’le bir telefon konuşması yapmak için Keitel’den izin alarak dışarı çıktı O sırada General Heusinger, Doğu Cephesi hakkındaki raporunu bitirmek üzereydi

Tam bu sırada, bir yıl önce “konyak” şişelerini taşıyan Albay Brandt, masanın altındaki çantayı gördü Hitler’i rahatsız edebilir düşüncesiyle çantayı durduğu yerden alıp desteğin öbür yanına dayadı, içinde bomba bulunan çanta, şimdi Hitler’in oldukça uzağına gitmişti

General Heusinger, raporunun son satırlarını okurken, Feldmareşal Keitel yanındaki General Buhle’ye dönerek:

“Stauffenberg nerede kaldı?” diye sordu “Konuşma sırası ona geldi

Albay Stauffenberg o sırada, Misafirler Pavyonu’nun oldukça uzağında Teğmen von Haeften’le birlikte zırhlı bir otomobilin içinde, bombanın patlamasını bekliyordu Saat on ikiyi elli geçerken, Misafirler Pavyonundan korkunç bir patlama duyuldu Pavyonun çatısı çökmüş, camlar paramparça olmuştu Barakanın üzerinde siyah bir duman tabakası yükseliyor, yaralıların, ya da can çekişenlerin iniltileri, acı bağırışları duyuluyordu Albay Stauffenberg ve Teğmen von Haeften, olanları büyük bir soğukkanlılık içinde izliyorlardı Bir yardım ekibinin pavyona koştuğunu ve sedyeyle bir cesedi dışarıya çıkardıklarını gördüler Stauffenberg, çıkarılan cesedin Hitler’e ait olduğundan zerre kuşkusu yoktu Çünkü çantayı Hitler’in ayakları dibine bırakmıştı Teğmen Haeften’e:

“Hitler’in cesedini çıkardılar! Çabuk gidelim” diye bağırdı



Alıntı Yaparak Cevapla