10-21-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Mutasyonlar Ve Evrim
Bir Deli Bir Kuyuya Bir Taş Atar, Kırk Akıllı Çıkaramaz (Atasözü)
MUTASYONLAR VE EVRİM
Mutasyon son günlerde sıkça duyduğumuz fakat anlamını tam olarak bilmediğimiz bir kelimedir Genelde anlamının tam olarak bilinmemesi, olur olmaz kullanılması bazı yanlış anlamalara neden olmaktadır
Mutasyon canlıları diğer nesillere aktarılacak bir şekilde etkileyen etkenlerin tümü demektir Bilim dünyasına DNA molekülünün keşfinden sonra girmiştir
Charles Darwin canlılığı her nasılsa ve rastlantılarla canlılık özelliklerini kazanmış bir kimyasal maddeler yığınları olarak görmekteydi Canlılık özellikleri ise beslenme, üreme, dış etkenlerden korunma ve dış etkenlerin faydalı olanlarını seçip biriktirebilme ve eyleme geçirebilme şeklindeydi Bunun nedeni ise canlıların dış etkenlere uyumlu olarak pozitif değişimler gösterebilmesiydi
Darwin’e göre bu özellikler aynı zamanda canlılara sonsuz bir değişim şansı da veriyordu Bu gün hayranlıkla gözlemlediğimiz milyonlarca canlı türünün tek bir canlı hücresinden oluştuğu varsayımı bu mantığın ürünüdür
Johann Gregor Mendel ise yaptığı bilimsel deneyler sonucunda canlılardaki değişimin belirli bir sınır içinde kaldığını, türlerden türlere geçişin mümkün olmadığını tespit etmişti Daha sonra bu tespit canlılardaki değişmezlik ilkesi olarak bilim dünyasına girecektir
Mendel bu değişmezliği canlılarda bulunan temel kalıtım birimlerinin (faktörünün) varlığıyla açıklıyordu Nitekim uzun yıllar sonra DNA makro molekülünün keşfi Mendel’in bu konuda ne kadar haklı olduğunu göstermiştir
DNA makro molekülü canlı yapılarını belirleyen bilgi paketçiklerinin bulunduğu dev bir kütüphane gibidir
Önce DNA sonra canlı yapıları mı yoksa önce canlı yapıları sonra DNA mı oluştu sorusu sık sık gündeme gelmektedir Bu; tavuk mu yumurtadan, yumurtamı tavuktan çıktı sorusuna benzer Tavuğun (DNA’nın) mükemmel olarak yaratıldığı daha da sonra tavuğun yumurtladığı (DNA bilgilerine uygun olarak canlı yapılarının şekillendiği) bu sorulara verilecek en mantıklı cevap olduğu açıktır
Bilgiler şüphesiz ki düzenli sistemlerin sonucudur asla rastlantılarla oluşamazlar Bunun neden ise düzenli sistemlerin bilgi, irade (amacın bilinmesi), güç (enerji), madde ve yeterli zaman bileşkesinin sonucu olmasıdır Diğer ifade ile bunlardan birinin eksikliği, yetersizliği düzenli sistemlerin oluşmasına engeldir
Canlı yapıları basite indirgenemez kompleks sistemlerin bütünsel kurgusu olduklarından dış etkenlerden güçlü bir şekilde etkilenirler
Canlılar var edilişlerinde ihsan buyrulmuş olan savunma, korunma, bağışıklık sistemleriyle yapılarını korumaya çalışırlar
Eğer dış etkenler (mutasyonlar) DNA moleküllerindeki gen bilgilerini etkileyip bozuma neden olmuş ise bu bozum diğer nesillere de aktarılacak demektir Bu ise tersinimsel değişimin ana nedenidir
Diğer ifade ile (mutasyonları DNA molekülünü etkileyen dış etkenlerin toplamı olarak tarif edersek ve canlılarda klorofil molekülü gibi dış etkenlerden faydalanma mekanizmaları yok ise) rastlantısal mutasyonların tümü zararlıdır Canlıların zaman içinde gelişimleri (evrimi) mümkün değildir
Görüleceği gibi mutasyonlarla ilgili gerçekler tersinim teorisini doğrular
|
|
|