10-21-2012
|
#4
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İnsansı Fosiller
Homo Habilis-Homo Erectus fosilleri: Evrim teorisi taraftarlarının evrim şemasında insanların atası olarak gösterilen australopithecus'dan sonra Homo Habilis onun ardında Homo Erectus gelir
Homo erectus, evrim teorisi taraftarlarının iddiasına göre insansı özellikleri biraz daha gelişkin ve olgun bir ara format canlı grubudur ve iskeleti de tamamen diktir Kafatası hacmi (her ne kadar evrim teorisi savunucuları tarafından normal insana göre küçük kabul edilse de) Australopithecus'un iki katı kadardır
Evrim teorisi savunucularının Homo Erectusu bir ara format saymaktaki yegane dayanakları ise, kafatası hacminin 900-1100 cc arasında değişmesi, modern insan ortalamasından küçük olması ve kalın kaş çıkıntılarıdır
Fakat bu iddialar temel ve asılsızdır Bugün dünyada bir ara format dolaysıyla ilkel sayılan Homo Erectusla aynı kafatası ortalamasında örneğin pigmeler gibi pek çok insan ırkı yaşamaktadır
Maymunsu bir özellik olarak kabul edilen kaş çıkıntılarını bazı insan ırklarında örneğin Avustralya yerlileri aborijinlerde gözlemlemekteyiz
Kafatası hacminin genişliği dolaysıyla beynin büyüklüğü o canlının daha zeki olduğunun kanıtı mıdır?
Bu soruya verilecek tek yanıt vardır ki o da hayırdır Kafatası hacmi farklılığının dolaysıyla beyin büyüklüğü ya da küçüklüğünün zeka ve beceri yönünden hiçbir fark oluşturmadığı bilinen bir gerçektir
Ünlü evrimci Richard Leakey bile Homo Erectusun günümüz insanı ile olan farklılığının ırksal farklılıklardan öteye bir anlam taşımadığını şöyle ifade eder:
-Herhangi bir kişi farklılıkları fark edebilir: Kafatasının biçimi, yüzün açısı, kaş çıkıntısının kabalığı vs Ancak bu farklılıklar bugün değişik coğrafyalarda yaşamakta olan insan ırklarının birbirleri arasındaki farklılıklardan daha fazla değildir
Yapılan son araştırmalara göre Homo Erectus iskelet yapısı gibi insansı özellikleri göz önüne alındığında tam bir insan olduğu; teoriye göre bir ara format canlısı olduğundan yarı maymun yarı insan olması gerektiği halde hiçbir maymunsu özellik taşımadığı görülür
Teoriye göre insanın ilk atası varsayılan Australopithecus ve ardılı Homo Habilisin şempanze benzeri bir maymun türü olduğu bilimsel delillerle kanıtlanmıştır
Australopithecus ve Homo Habilis ismi verilen canların nesilleri tükenmiş birer maymun türü oldukları kesindir
Günümüzde yaşayanlardan farksız iskelet yapısı ve diğer tüm insanî özelliklere sahip olan Homo Erectusla öncelleri oldukları iddia edilen Homo Habilis - Australopithecus arasında bir bağlantı kurulamamaktadır
Maymunlarla insanlar arasındaki farklılıklar gibi keskin ve büyük değişimlerin ara format canlıları olmadan oluşmasının mümkün olmadığını evrim teorisi de kabul eder Fakat Homo Erectusla önceli olduğu iddia edilen Homo Habilis arasında herhangi bir ara format canlısı yoktur Homo Habilis tam bir maymun, Homo Erectus ise tam bir insandır Diğer ifade ile evrimsel bağ kopuktur
Yapılan araştırmalar günümüz insanının iskeleti ile Homo Erectus iskeleti arasında hiçbir farkın olmadığını göstermiştir Homo Erectus dik yürüyen insan anlamına gelir İnsanın bilinen en eski atasıdır
Diğerleriyle birlikte Afrika'da bulunan Homo Erectus fosillerinin en ünlüsü olan Turkana Çocuğu'nun da incelenmesiyle homo erectusun günümüz insanından bir farkının olmadığı kesinlikle kanıtlanmıştır
Tim White tarafından bulunan ve OH62 ismi verilen homo habilis iskelet ve kafatası fosilinde yapılan araştırmalar; bu türün günümüz maymunlarınınki gibi küçük beyin hacmine, dallara tırmanmaya yarayan uzun kollara ve kısa bacaklara sahip olduğunu göstermiş; bu canlının insanın evrimi şemasında ikinci sırada gösterilen ara format olmadığını kanıtlamıştır
Amerikalı antropolog Holly Smith'in 1994 yılında yaptığı detaylı analizler de yine Homo Habilisin aslında homo yani insan değil, maymun olduğunu ortaya koymaktadır
Holly Smith Australopithecus, Homo Habilis, Homo Erectus ve Homo Neanderta- lensis türlerinin dişleri üzerinde yaptığı analizler hakkında şöyle demiştir:
-Dişlerin gelişimi ve yapısı kriterine dayanarak yaptığımız analizler, australopithecus ve homo habilis türlerinin Afrika maymunlarıyla aynı kategoride olduklarını, ancak homo erectus ve homo neandertal türlerinin günümüz insanlarıyla aynı yapıya sahip olduğunu göstermektedir
Holly Smith bu tespitiyle Australopithecus, Homo Habilis ile Homo Erectus ve Homo Neandertelleri maymun ve insan olarak kesin çizgilerle ayırmaktadır
Günümüzde bazı evrimci fosil bilimciler de bu sınıflamanın hayali olduğunu, Homo Habilis denen canlıların aslında bir Australopithecus türü olduğunu savunmaktadır
Bilimsel araştırmaların ortaya koyduğu bulgular şu gerçekleri ifade eder
Hem Homo Habilis hem de Australopithecus türleri, eğik yürüyen, yani maymun iskeletine sahip canlılardır Bu nedenle Homo Habilis adıyla anılan fosiller Australopit- hecus (maymun) sınıflamasına dâhildir Homo yani insan sınıflamasıyla herhangi bir bağlantısı bulunmamaktadır
Bu bilimsel araştırmalar sonuçlarına göre hayat ağacı şeması insanla ilgili olanının ilk evrelerinde gösterilen Australopithecus - Homo Habilis türlerinin tam bir maymun oldukları kanıtlanmıştır
Homo Erectus ise tam bir insandır Diğer ifade ile Homo Habilisin tam bir maymun olduğu bilimsel bulgularla kanıtlandığından Australopithecus ile Homo Erectus arasında bulunan bir ara format canlısı olması mümkün değildir
Bu nedenlerle Australopithecus - Homo Habilis - Homo Erectus - Homo Sapiens şeklinde gösterilen insan evrim şeması gerçek dışıdır ve tamamen hayalidir İnsanlar maymunlardan evrimleşmemiştir
Paleoantropoloji alanında dünyanın çeşitli ülkelerinden önde gelen isimlerin katıldığı Senckenberg konferansı bu kabulün ön plana çıktığı konferans olmuştur
Senckenberg konferansındaki katılımcıların çoğu, Michigan Üniversitesi'nden Milford Wolpoff, Canberra Üniversitesi'nden Alan Thorne ve meslektaşlarının başlattığı ve konusu Homo Erectus'un taksonomik konumu olan ateşli bir tartışmaya daldılar
Bu kişiler Homo Erectus'un bir tür olarak geçerliliğinin olmadığını ve bütünüyle elimine edilmesi gerektiğini ısrarlı bir şekilde ileri sürdüler
Homo türünün bütün üyeleri, doğal herhangi bir ara veya alt bölüm olmaksızın, yaklaşık 2 milyon yıl öncesinden bugüne, çok fazla değişkenlik gösteren, geniş bir alana yayılmış tek bir türe, Homo Sapiens'e aitti Homo Erectus'un bir tür olarak mevcut olmadığı, konferansın ana konusu oldu
Görüldüğü gibi varyasyonlarıyla geniş bir coğrafyaya yayılmış Homo Sapiens (insan) türü 2 milyon yıldır sabittir, herhangi evrimleşme (değişim) göstermemektedir Homo Erectus ise artık bir insan ırkı olarak kabul edilmektedir
Michigan Üniversitesi'nden antropolog Milford H Wolpoff, Science dergisine yazdığı Homo Sınıflaması başlıklı makalesinde bu hayali ara türün günümüz insanından başka bir şey olmadığını şöyle açıklamaktadır:
-Çoğu paleoantropolog geleneksel görüş olarak, coğrafik olarak dağınık olan çok tipli Homo Erectus türünü, yine coğrafik olarak dağınık olan çok tipli Homo Sapiens türüne evrimleştiğini kabul etmektedirler Diğerleri ise, soyağacına bağlı bir yaklaşımla, bütün halindeki insan neslini tek bir evrimsel tür olarak tanımlamaktadırlar Bu, taksomomik olarak ortada yalnızca tek bir Homo türü bulunduğu anlamına gelir O türde Homo sapiens’tir
Bu her iki evrimsel eğilim ve farklı bölgesel özelliklerin varlığı için de geçerli olan tek yorumdur Aksi takdirde birbirini takip eden keyfi olarak tanımlanmış türler olmuş olurlar
Bir türün varyasyonlarının olduğu genetik bir gerçektir Buna rağmen küçük farklardan yola çıkarak keyfi türler belirlemenin bilimsel bir yönü bulunmamaktadır Bir insan ırkı olan Homo erectus ile insanın evrimi senaryosunda atası sayılan maymunlar arasında ise büyük bir uçurum vardır Kısacası fosil kayıtlarında beliren ilk insanlar, herhangi bir evrim süreci olmadan, bugünkü halleriyle aniden ortaya çıkmışlardır
|
|
|