Prof. Dr. Sinsi
|
Kimlik Kavramı Alt Ögeleri Dil Din İrk
Kimlik kavramı alt ögeleri dil din ırk

Son zamanlarda özellikle iktidar tarafından alt ve üst kimlik ile ilgili
tanımlamalarda aslında Türkiye cumhuriyetinin resmi düşüncesini temsil eden
'Türk'kavramının, tc vatandaşlığı ile sınırlı, azınlık veya kime denir kime
denmez, kimi objektif kimi subjektif ve kapsayıcı bir kimlik tanımı olduğu
tezi sık sık duyulur olmaktadır Bu görüşün kısmen kavram
kargaşasından,kısmende tarihi olgulara karşı eksik bilgilenmelerden
kaynaklandığını kanısındayım
'TC vatandaşı olan herkes Türktür'şeklinde objektif(hukuki) tanımı ile,Türk
dilini,kültürünü, ulusal ülküsünü benimseyen herkes Türk'tür şeklindeki
subjektif(iradi)arasında ciddi anlam ve kapsam farkı bulunmaktadır Işte
takiyenin hakim olduğu son dönemdeki söylemlerin aslında söyledikleri ikinci
iradi savdır Hukuki değil 'Ya sev Ya terk et'mantığından farkı yoktur Bir
takım muğlak ve istisnai ifadeler dışında iktidarın AB koşullarında
oluşturduğu kimlik tanımı özünde resmi ideoloji ve günlük kullanım dilinden
farklı değildir Bulgaristan,Yunanistan vb olan bir takım Türklerin
bulunduğu bilinmektedir Buna karşı Türk vatandaşı olan gayrımüslümlere Türk
denmesi kulağa doğal gelen bir terim değildir Azınlıkların Türk olmadıkları
var sayılmaktadır
Ama Türk vatandaşları olmayan bazı Türk ve Türk unsurların varlığı kabul
edilmektedir
Aslında resmi tarih itibarı ile bakarsak,resmi ideoloji Türk ve Türk milleti
terimlerine üç ayrı anlam yüklemiştir Her üç anlam farklı vurgularda da olsa
resmi ideoljinin anlayışını ifade etmektedir Kimilerinin AB normları dediği
gibe de, değil aksine içinden çıkılmaz bir kavram kargaşası halinde içiçe
geçmiş kimi ümmet,kimi,türk,kimi türk islam,bu içegeçmişlikte,mantıklı bir
kimlik değerlendirlimesi yapılması hemen hemen imkansızlaşmaktadır Tabii bu
islam reaksiyonun içine Kürtlerde girmektedir Kürtler dili,kültürü,ulusal
reaksiyonları itibarı ile kürttürler Azınlık mı asli unsurlar mı kimlik
bazında ayrı bir kafa karışıklığı yaratmaktadır Kürtler,Aleviler diğer
Türkiyeli vatandaşları Türk olmayan unsurları dini(Islami),Siyasi Cumhurun
içine nasıl sokacaksınız,Etnik tanım olarak Türk mü Türkiyeli mi?Gelde çık
işin içinden! 
Dini tanım 1919-22 arası sürdürülen Milli Mücadelenin hareket noktası,din
ideolojik dayanağıdır 1923 den sonrası cumhuriyetin ilanından sonra islam
dışlanınca, Kürtlerde bu unsurun dışına çıkmaktadır Bu kopuş Kürt sorununu
siyasi noktaya itmektedir Itilmiştir de Şeyh Sait ve Dersim 38 Direnişi bu
siyasi noktada Şeyh Sait ile islami kopuşu,Koçgiri ve dersim 38 hem siyasi
olup,hemde kısmi mezhepsel Kızılbaşlık ayırımı ile(Alevi-Kürt) Türk
dilini,kültürünü ve ulusal ülküsünü benimsemeden yada bu realiteye uymayan
gerçeklikleri ile ikinci bir kopuştur Üçüncü son şekil ise Etnik tanım ki
,etnik tanım herkesi Türk olarak görmek ki, daha problamatik ırkçı görüş ki
bu da 38 den sonra filili teorik olarak ise 1932 yılında tarih
çalışmalarında netleşir Bu yüzden Türk tarih ve dil teorileri,sayın
Hallaçoğlunu başında olduğu kurumun o dönemlerde kalan zoraki sentez
çabalarının bir ifadesidir günümüze yansıyan,Kürt-Alevileri Ermedir, gibi
savsatalardır
Dini tanım içindeki sınır genelde Araplar hariç islami eksenlere
oturtulmuştur Türk deyimi geçmez
23 nisan 1920 BMM açılışında Atatürk 'zevat yalnız türk değildir,yalnız
çerkez değildir,yalnız kürt değildir,yalnız laz değildir Fakat hepsinde
islamiyedir ' demiştir Yani milli mücadele içinde Türkiyeli ,sonrasında ise
Türk milleti kavramı köprüyü geçene kadar kullanılmıştır
Her şeye rağmen din hep kullanıla gelmektedir Şu anda olduğu gibi Türk islam
reaksiyonu tekbir nidaları ve sonucunda mhp ve akp birlikteliği ortak
payanda oluşturmaktadır Türkçe konuşan türkçe ibadet yapan Rum gibi gayri
müslümler sürülmüş ve şiddet uygulanmıştır Buna mukabil ırk ve anadil unsuru
baz alınarak balkan ve rumeli müslümanları Türk sayılmaktadır
Kim ne derse desin millet kavramı din ile örtüşmektedir Oysa ırk ve dil
anlamında Türklük ile alakası olmayan boşnak ve çerkezler dinleri itbarı ile
müslüman olmalarından dolayı çok kolay Türk sayılmaktadırlar
Günümüzde 'Kürt'kavramı kimliği üzerinden oluşan belirsizliklerde,kasıtlı
çarpıtmalarla birlikte,toplumsal bilince damgasını vurmuş bu kavram yatıyor
olabilir
Sonuç olarak Cumhurriyetin 'Türk'tanımı; din,siyasi inanç ve ırk
unsurlarının içiçe girdiği,muğlak lastikli bir kavrama dönüşmüştür Gerek
devletin gerekse toplumun kollektif bilincinde yer etmiş olan Türk
kavramı,üç unsurun hiçbirinden soyutlanamaz
Farklı siyasi eyilimler Chp, siyasi cumhurriyetçi tanımı,mhp ırkçı,akp
islami tanımı vaya birini birini ön plana çıkarabilirler Ama şu gerçek ki
türkiyeli halklar, kürt halkıda dahil dini tanım daha egemendir
Her üç unsuru savunanlar,tezlerini Atatürk' e dayandırıyorlar ve
cumhuriyetin kurucusunu tanık gösteriyorlar
Işte ırk ve din temeline dayalı ulus kavramı türk islam kavramını Atatürk'ün
görüşleri ile yüzleşme durumunda kalmak zorunda kalmaktadırlar Buda kimlik
tanımlarının açmazlarını ve kafa karışıklıklarını beraberinde
getirmektedir Resmi tarih dışına çıkıp gayri resmi tarih yapılamayacağını ve
tanımların samimiyetsiz olduğunu takiye kültürüne yansıttığını
göstermektedir
Birde yoğun olarak Aleviler Türktür, Kürt , Alevisi yoktur,vb benzeri tarihi
ve mantıki tutarsızlıkların sırıttığı soyca Kürt olan ve olmayanlar veya
bazı kürtlerin mesela sunni Kürtlerin Alevi kürtlere oranla daha Kürt ,hatta
Alevilerin daha Türk, olduğu kabul edilmek gerekecektir Eğer Türk ırkı üstün
vasıflarını eğitim yoluyla değil 'asil kanı'yoluyla kazanıyorsa,bundan,soyu
karışmamış bir Türk'ün karışık oranla daha üstün vasıflara sahip olduğu
sonucu çıkar Cumhurriyetçi tanıma güvenerek Türk dilini,kültürünü ve
ülküsünü benimsemek ile Türküm diyebileceğini sanmış ve bundan dolayı mutlu
olmuş bir kürt Alevisi asla Türk ulusuna mal edilemez Akla gelecek her türlü
etnik unsuru türk ilan etmek safsatadan öte olgusal dayanıksızlık içinde
mantıken çürüktür Anadoluda her unsuru Türk azletmek,yada kökenlidir demek,o
zaman Türk,Kürt olmanın ayıredici özelliği kalmaz
Tarih boyunca Anadolu çevresinde yaşamış olan kavimlerin bir ırka
kanıtlamaya hasredemeyiz
Bir ulusa mensup vatandaş olmanın koşulu bir ulusal ülküyü benimsemek ise,o
halde o ülküyü ve uzantılarını benimsemeyi 'ya se ya terk 'zorlamasını
reddeden bir kimse mantıken vatansız veya vatan haini olmak zorundadır Temel
vatandaşlık hakları,siyasi bir ideale sadakat koşuluna bağlanmıştır Idealin
sınırları ne kadar geniş ve esnek çizilirse çizilsin,sonuçta ülküye ve
lidere sadakatinden duyulan kuşku herkesi vatan hainliği ile karşı karşıya
bırakır
Işte bu noktada itibarı ile vatansızlık hainlik siyasi mücadelenin ana
silahları haline gelecektir Temel vatandaşlık hakları sürekli
sorgulanacak, totaliter devletin kanlı ve paranoyak uslubu tüm topluma hakim
olacaktır Nitekim son zamanlarda başlayan linç girişimleri ve hezeyanlar
göstermektedir ki milli kimlik alt üst kimlik takiyelerinin,kan ve felaket
coğrafyasına dönüştürdüğünden, uslubun samimeyetsizliği kimlik aidiyeti
saygınlığını yitirmesine yol açmaktadır
|