Yalnız Mesajı Göster

Kısa Çizginin Tanımı

Eski 10-21-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kısa Çizginin Tanımı




Desen bilgisinin bel kemiğini kuran çizgi tek başına buyruk bir tat, bir lezzet, bir cevherdir Çizgi hiçbir lekeden medet ummadan hiçbir renkten yardım beklemeden tek başına yaşayabilme gücüne sahiptir
Eski ve yeni ressamların eserlerini, kimi modern sanat akımlarını inceleyince geometrinin desen ile çizgi sanatı ile ne denli sıkıca bağlı olduğunu görürüz
Resim sanatında çizgi perspektifinden bahsedilir Bunu şu şekilde izah edebiliriz Genellikle resimde iki perspektif yöntem uygulanır Çizgi ve hava perspektifi Çizgi perspektifinin aslı, ufuk çizgisine doğru uzanan yatık paraleller meydana getirmektir Söz gelişi, bir tren yolunun iki rayı ufuk çizgisinde daralıp tek nokta haline gelir Çizgi perspektifin bir başka yönü de eşyaların ölçüleriyle ilgili oluşudur Öndeki nesnenin, arkadaki nesneden daha büyük görünmesi gibi

Sezer Tansuğ, bu konuda şöyle demektedir: Çizginin perspektif bir derinlik amacıyla birleşmesi başka bir yöneliş, çizginin bir yüzey nakışı olarak ele alınması başka bir yöneliştir Demek ki çizgi perspektifi çizgi ile alakalı değildir10

Çizgiselliğin sözlük anlamı, resim ve teknik resimde: Çizgisel resim bir resmin bir cismin çeşitli değerlerini betimlemeden yalnız çevre çizgisini gösteren resim11

Sanat sözlüğünde çizgiselliğin tanımı : Çizgisellik; bir yüzey üzerinde bir çizgi gibi yada düzenlenmiş betileri veya öğeleri niteler İnce kontur çizgileriyle oluşturulmuş betileri ve bu tür betileri içeren resimsel yapıtları niteler
Wölfflin çizgisel üslup araştırmasında; 16 yüzyıl Rönesans döneminin çizgisel üslubunun 17

yüzyıl Barok gölgesel üsluba geçiş sürecini araştırmış ve 16 yüzyıl ışık ve gölgenin önemli bir etken olarak ortaya çıkışı çizginin egemenliğinden hiçbir şeyi değiştirmez şüphesiz ilkellerde çizgiseldir, ama şöyle söyleyebilirim: Onlar gerçi çizgiyi kullanmışlardı, ama onu tam olarak kullanmamışlar, ondan yeteri kadar faydalanmamışlardı Çizgisel bir görünüşe bağlı kalmak başka, bilinçli bir şekilde çizgiyi amaç edinip ona yönelerek çalışmak başkadır Çizgiye karşı tamamıyla bağımsızlık, tam da çizginin karşıtı olan ışık ve gölgenin olgun bir hale gelmiş olduğu zamana rastlar Çizgisel üslup hareketlerine geçişin nedeni, çizgilerin var olmaları değil, onların ifadelerindeki güç, kendilerini izlemeleri için gözlere yaptıkları baskı idi, diyerek 16 yüzyıl klasiklerini de çizgisel olarak görür Ayrıca daha önceki çizgisel tarzı da kabul eder
Bedri Rahmi Eyüboğlu'na göre: Başlangıcın günümüze kadar çizgiyi kovalayanlar şu önemli olaya parmak basarlar Resim sanatının doğuşundan günümüze çizgi kesin olarak yaşıyor ama orada bir yerde çizgi resim sanatından kovulmuş hem de ne zaman kovulsa beğenirsiniz, Rönesans'ta Öyle bir zamanda kovmuşlar ki çizgiyi, resim sanatı en cömert, en ileri insan zekasını doyuracak güçte bir sanat olduğunu ispatladığı zaman
Rönesans ustalarının bir numaralı amacı tabiata mümkün olduğu kadar sadık kalmaktı Tabiatta telgraf teli gibi masanın bittiğini ilan eden sınır çizgisi gibi elle tutulur gözle görülür kesin çizgiler yoktur
Fotoğrafın icadından sonra çizgi mağara devrindeki gücüne kavuştu İnsan zekası çizgiyi fotoğrafın icadına borçlu değil, ama çizgi resim sanatındaki eski yerine kavuşmakta fotoğrafa çok şey borçlu diyerek Rönesans dönemindeki çizgisel üslupta çizginin olmadığını savunur


Alıntı Yaparak Cevapla