Prof. Dr. Sinsi
|
Eğitim Sosyolojisi Makale Örnekleri
Kültürleme (Enkulturation); Bireyin doğumdan ölüme kadar toplumun istek ve beklentilerine uyacakşekildeetkilenmesi ve değiştirilmesidir Kültürleme, eğitimden daha geniş bir anlam içerir Eğitim, kültürlemenin bilinçli, amaçlı veya istendik şartlandırmalarını içermektedir Oysa kültürleme bilinçsiz, yaygın, kendiliğinden, rastgele, bireysel öğrenmeleri ve şartlandırmaları da kapsar Örneğin çocuğun ya da gencin, büyüklerinin olumlu ya da olumsuz davranışlarını model alarak kendiliğinden davranması bir kültürlemedir
TÜRKİYE’DE EĞİTİM SOSYOLOJİSİ
Emrullah Efendi: Emrullah Efendi'ye göre eğitimin amacı bir fertteki bedenî ve nefsanî güçleri olgunluk derecesine çıkartmaktır Eğitim, fıtrat ve hürriyet üzerine kurulmalı; kişinin tabiî hürriyetini sağlamalıdır Eğitim, kişileri din hükümlerine ve vatan çıkarlarına uygun bir faziletle ve uygulamalı bilgilerle donatmak demektir
Ona göre eğitimin gelişmesi öğretmenden öğrenciye, üniversiteden liseye, yukarıdan aşağıyadoğrudur O şöyle demektedir “Eğitim kademeleri arasında yukarıdan aşağıya, aşağıdan yukarıya kuvvetli bağlar vardır ama, İlim yukarıdan başlar Fakat ben bu nazariyeyi söylediğim vakit mekâtib-i ibtidaiyeye ehemmiyet vermeyeceğim demedim En ziyade oraya ehemmiyet vereceğim Mekâtib-i ibtidaiye içindir ki ben yukarıdan başlıyorum Evet, şecere-i marifet şecere-i Tûba gibidir, onun kökü yukarıdadır Bugün tarih tetkik olunsun, bütün fünûn meydana konsun; acaba ilm-i beşer nasıl terakki etmiştir?"(Akt: Ergün,1986) Emrullah Efendi, genellikle "Tûba Ağacı Nazariyesi"denilen bu görüşü ile tanınmıştır (Ergün,1986)
Ethem Nejat:Bilgi yerine milli duygulara dayanan; canlı, güçlü, becerikli gençler yetiştirmeye yönelik eğitimi savunmuştur Beden eğitimi, müzik, el işleri ve özellikle tarım derslerinin önemle ele alınmasını istemiştir Tarıma dayanan ve köylerin kalkınmasına katkıda bulunacak eğitimi savunmuştur Çevrenin korunması konusunda da fikir üretmiştir Eğitimde uygulamaya önem vermiş, öğretmen okulu öğrencilerini köylere götürerek köylülerle iletişim kurdurmuş, onlara toplumsal çevrelerini tanımayı öğretmiştir Geziler düzenleyerek öğrencilerin çevrelerini ve yurdunu tanımalarını sağlamıştır
Sâtı Bey: Satı Bey’e göre eğitimin görevi, kişideki ruhsal yetenekleri geliştirerek toplumsal yaşama geçişi sağlamaktır Eğitim hem bireyin kişisel yeteneklerini geliştirecek, hem de onun genel yeteneklerini artıracaktır
Sâtı Bey, eğitim tarihimizde Emrullah Efendi'nin "Tûba Ağacı Nazariyesi"ne ve Ziya Gökalp'in eğitim ve toplum anlayışına karşı çıkması ile tanınmıştır Ona göre: "Çürük bir tahsil-i ibtidaiye istinad edecek bir tahsil hiç bir zaman âlileşemez; hakikî bir zümre-i münevvere Tûba Ağacı gibi değil tabiî ağaçlar gibi yetişir "
Bizim ülkemize eğitim Tûba Ağacı gibi getirilmek istendi; "kökleri tutturulmadan dalları etrafa yayılan bir ağaç" halinde kurulmaya başladı Ama yüksekten başlamanın ne kadar mahzurlu olduğunu, kendi eğitim tarihimiz gösterdi Sâtı Bey'e göre ilköğretimin birinci amacı eğitim (terbiye)dir Orada çocuklara ahlâkî, fikrî ve vatanî bir eğitim verilmelidir Diğer öğretim kademelerinde fen öğretimine büyük bir önem vermeliyiz; çünkü bu olmadıktan sonra siyasî, sosyal ve fikrî eğitimimizi de yapamayız Geleceğimiz, eğitimimiz ve okullarımızın alacağı şekle ve duruma bağlıdır Gerçek inkılâp ve sosyal değişiklikler ancak okullarda, eğitim ve öğretim aracılığıyla olacaktır
Ziya Gökalp: Ziya Gökalp, eğitimin amaçları konusunda büyük oranda E Durkheim'ın görüşlerini "Türkçeleştirerek" işe başlamıştır Ona göre; "Terbiye, bir cemiyette yetişmiş neslin henüz yeni yetişmeye başlayan nesle fikirlerini ve hislerini vermesi demektir " Bu şekildeki bir eğitim, yaygın eğitim ve organize eğitim şekillerinde halk arasında ve okullarda olmaktadır
Ziya Gökalp, eğitim olayına sosyal açıdan yaklaşmakta, fertlerin eğitiminde psikolojik unsurlar yerine sosyolojik unsurlar kullanmaktadır Bu nedenle psikolojizm temsilcisi Sâtı Bey ile uzun münakaşalar yapmıştır Kendisi, ferdiyetçiliğe karşı toplumculuğu savunuyor gözükse de, eğitimde Ziya Gökalp'ın amacı şahsiyeti millî kültürle yoğrulmuş fertler yetiştirmektir
Türk milleti, modern milletler seviyesine çıkartılmalıdır Önce okullarda çocuklara ve gençlere verilecek millî kültür kurulmalıdır Bunu yapacak olan üniversite millî kültürü kurup geliştirdikten sonra liselere yayılmalıdır Kültür millîdir; kültürün, çocukların ruhlarına aşılanmasından ibaret olan eğitimin de millî olması gerekir Teknoloji ise lâ millîdir; o halde fen ve tekniğe ait bilgilerin öğretilmesi demek olan öğretim de lâmillî olmalıdır
Kısaca, Gökalp'a göre eğitimin iki amacı vardır: Eğitim konusunda kendi kültürümüzü modernleştirmek ve kültürel Türkçülük olarak bütün halka yaymak; öğretim kısmında Avrupa'daki fen ve teknolojiyi aynen almak
M Sabahattin Bey (Prens Sabahattin): Prens Sabahattin, Türk düşünce hayatında ferdiyetçiliğin temsilcisi olmuştur Ona göre, Batı’nın gerçek üstünlüğünü sağlayan, aslında onun bireyci yapısı idi Oradaki bütün fikri, siyasî ve ekonomik üstünlüklerin temelinde bu vardı Bizim de Batılılaşmamız, kendi kendimizi yönetebilmemiz, gerçek hürriyete kavuşmamız için, ferdî girişkenlik ve ferdî haklar temeli üzerine bir toplum yapısı kurmamız gerekiyordu
Prens Sabahattin'e göre, eğitimde Anglo-sakson modelini örnek almalıyız Çünkü bu sistemde gençler, hiç kimsenin yardımı olmadan hayatlarını kazanabilecek bir kişisel girişkenlikle yetiştirilirler Türkiye'de ise, eskiden beri herkes sırtını devlete dayama eğilimindedir Yeni okul sisteminin mezunları da hep devlet memuru olmayı amaçlıyorlar
Okullarımızın amacı, İngiliz ve Amerikan okullarında olduğu gibi, "hayat mücadelesinde başarılı", her hususta kendine yeterli, bağımsız kişiler yetiştirmek olmalıdır Toplumumuzun kurtuluşu özel girişkenliğin gelişmesi, özel hayatın düzenlenmesi ve desteklenmesi ile olur; bu da ferdiyetçi eğitimin yetiştirdiği üretici kişilerle sağlanır Eğitim ve öğretim kişiliğin gelişmesini sağlayacak, bunu verimli kılacak bir araç olmalıdır Okulların kuruluş ve yönetimleri de mahallî hükûmetlere bırakılmalıdır
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu: Ziya Gökalp’ın öğrencisi olan Baltacıoğlu da eğitim sistemimizi eleştirmiştir Özellikle eğitim sistemimizin milli olmayışından, biçimsel yenileşme hareketlerinden ve okul programlarındaki batı taklitçiliğinden yakınmıştır Ayrıca, yaratıcı, “yeni adam”yetiştiren, üretici bir eğitim sisteminden yanadır
Baltacıoğlu, örgün eğitimde birçok yenilikler uygulamıştır Örneğin, öğrencilerini çevre inceleme gezilerine çıkarmış, okul tiyatrosu kurmuş ve çocuk oyunları yazmıştır Açık hava okulu, doğayı tanıtmak ve öğrencileri açık havada tarih, turizm, çevre, demokrasi ve özgür düşünce yönünden geliştirmek, onun uyguladığı yenilikler arasındaydı Ayrıca, Türkiye’de ilk karma öğretimi başlatmıştır Yine, sanat ve el işi yoluyla eğitimin sadece ilköğretimde değil, ortaöğretimde de geliştirilmesine çalışmıştır Böylece öğrencilere, sanat eğitimi vermenin gerekliliğini savunmuştur
SOSYAL DEĞİŞME VE EĞİTİM
Sosyal değişme; sosyal yapının ve onu oluşturan sosyal ilişkiler ağının ve bu ilişkileri belirleyen sosyal kurumların değişmesi olarak tanımlanabilir Geleneksel ya da modern olsun bütün toplumlar sosyal değişme süreci içerisindedirler Değişmeyen hiçbir toplum yoktur
|