Prof. Dr. Sinsi
|
Bilgi Savaşın İnsanlara Zararı Nedir?
Savaşın insanlara zararı nedir?
SAVAŞ PSİKOLOJİSİ
Savaşta toplumun fiziki, sosyal iyilik hali ile birlikte ruhsal iyilik hali de bozulur İnsanlar psikolojik ihtiyaçlarını yerine getirememeye başlarlar
Fizyolojik ihtiyaçlar; yeme, içme, cinsellik ve barınmadır Sosyo-kültürel ihtiyaçlar; topluluk içinde yaşama, paylaşma, yardım alma, verme gibi gereksinimlerdir Psikolojik ihtiyaçlar ise güvende olma, sevgi-şefkat görme, grup içerisinde pozisyonda olma, saygı görme, değer verilme gibi duygusal desteklerdir
Ruhsal beslenmenin bozulması:
Koruyucu ruh sağlığı ilkelerini özetlersek:
Birinci derecede koruma:
Ruh sağlığı dengesini bozan stresler, travmatik durumların meydana gelmesini önlemektir Sosyal hekimlik bunda önem kazanır İnsanın kendini güvende hissedeceği, duygusal açlığını gidereceği zeminin oluşmasıdır
İkinci derecede koruma:
Bir toplumda belirli bir hastalığın yaygınlığını azaltmak için erken tanı önemlidir Ciddi belirtiler ortaya çıkmadan yapılan erken tedaviler hastalığın en ucuz ve kolay tedavisini oluşturur
Üçüncü derecede koruma:
Ruhsal hastalıktan sonra sekel kalan kusurlu fonksiyonları azaltma ile ilgili rehabilitasyon çalışmalarıdır
Savaş gibi insanın koruma içgüdüsünü harekete geçiren, güven duygusunu zayıflatan bir yaşantı ruhsal yapıyı çok zedeler Kırılgan ruhsal özelikleri taşıyan kişiler savaş travmasından en çok etkilenen kişilerdir Kırılgan kişilerin başında çocuklar, yaşlılar, hastalar, daha önce ruhsal rahatsızlık geçirmiş kişiler ve psikomatik hastalık geçirmiş kişiler gelir
Psikomatik hastalılar artar mı?
Savaş durumunda sadece depresyon değil sinir sisteminin çalışmasının bozulması sonucu kalp, mide, barsak, cild, hormon, kemik iliği etkilenir Böylece astım, alerji, romatizma, kan hastalıkları, mide-barsak hastalıkları, kalp, kroner ve ritim bozuklukları, hipertansiyon felçler, hormonal hastalıklarda ciddi artışlar ortaya çıkar Vücudumuzu yöneten beyindir Beyinde stres hormonlarının fazla salgılanması bütün organ işlevlerini olumsuz etkiler
SAVAŞ BASKILARI
Modern savaşlarda psikolojik yaralanmalar karın yarası ve napalm yanığından daha fazla bakım, destek ve zaman alır Bunun için savaşlarda tabur seviyesine kadar Psikiyatrist verilir II Dünya savaşında beş yaralanma ve harp zayiatından biri savaş stresine bağlı ortaya çıkmış ve savaşma gücünü zayıflatmıştır
Savaşa sağlıklı tepki
Savaş şartlarının ağırlığı içerisinde olan her kişi zaman uzadıkça korku hisseder Daha önce hayatta kalmak ve ölmek gibi sorunu olmayan kişi kendisini yok etmeye çalışan düşmanın hedefi olmuştur Özellikle yüksek teknolojik, kimyasal, elektronik ve biyolojik savaşın etki gücü düşünüldüğünde savaş alanından çok uzak kişilerin kendi yaşamlarını tehlikede hissetmeleri söz konusudur
Savaş ortamında bulunan kişinin özgürlüğü kısıtlanmıştır İstediği zaman yerini değiştiremez, terk edemez, mazeret beyan edemez, işi yapamayacağını söyleyemez Yarınla ilgili hiçbir güvencesi yoktur Artık kesin olan tek şey tehlike içerisinde olduğudur Bir taraftan doğal iç dürtü olan yaşama arzusu gibi birincil isteği diğer taraftan ölüm tehlikesinin yaklaşmış olması Bu iki durumun ilk ve sağlıklı tepkisi korkudur
Fiziki baskılar
Kişinin beslenmesi, uykusunun ve hijyeninin bozulmasıdır 24 saat bir şey yememek, 2-3 gün uykusuz kalmak savaşta olağandır Savaş alanındaki kişinin yaşadığı yer pis, ıslak, soğuk veya güneş altında olabilir Hijyeni bozulmuş, yıkanamayan, zaruri ihtiyaçlarını zorlukla gideren insanın direncinin uzun sürmesi zordur Sürekli silah sesleri, ölüm, yorgunluk, uykusuzluk kişinin dayanma gücünü zorlar
Savaş alanı dışındaki kişilerde savaşın temel ihtiyaçlarını bozduğunu hissettikleri an paniğe kapılmaları beklenir
Psikolojik baskılar
Psikolojik baskılar, açlık, aşırı soğuk-sıcak kadar kişileri etkiler Savaştaki psikolojik baskının özünde ölüm korkusunun artması yatar Ölüm korkusu bir iç çatışmanın doğmasına neden olur Gelecek kaygısı, işinin bozulacağını hissetmesi, yakınlarının öleceğini sezmesi yoğun düşünce halinde kişiyi meşgul eder Savaş alanındaki kişi ölümün kokusunu duymaya başlamıştır Bir taraftan yaşama arzusu, diğer taraftan savaşma zorunluluğu onun iç çatışmasını arttırır İşte bunda savaşma için ideolojisi olan yurdu ve milleti ile kendini bir bütünün parçası gibi gören asker kolayca savaşa direnir Şehitlik duygusu, gazilik rütbesi gibi soyut desteklerle ölüm korkusunu yener Böyle psikolojik desteği olmayan asker uzun süren savaşlarda dayanma gücü gösteremez Yurtseverlik duygusu bunun için savaşta çok önemlidir
E Orgeneral Kemal Yamak’ın Kıbrıs’ta yaptığı ilginç bir tespit vardır “Bizim askerimiz, bayrak dalgalanır, ezan sesi duyar ve komutanını başında görürse kolay savaşır ” diyordu
Savaşan askerin kararsızlığı ve ümitsizliğinin yenilmesi savaş başarısı için çok önemlidir
|