Yalnız Mesajı Göster

Pedagoji Ders Notları-Eğitim Felsefesi

Eski 10-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Pedagoji Ders Notları-Eğitim Felsefesi




Eğitim Görüşleri:

A- İDEALİZM: Kurucusu Platon’dur
Temsilcileri: 18 yüzyılda Berkley
19 yüzyılda Hegel’dir

Bilgi Anlayışı: İdealist felsefede gerçek bilgi aklın bilgisidir Hegel “Gerçek olan akılsak, akılsak olan gerçektir” der

Değerler Anlayışı: İyilik, doğruluk, güzellik insanlara göreceli nitelikler değil evrenin yapısında bulunan mutlak değerlerdir Platon’un cumhuriyetinde yönetim filozof krallara bırakılır

Eğitim Anlayışı: Okul programı asıl gerçekliği ve ona ilişkin metafizik bilgiyi yansıtmalı, evrensel değerleri kapsamalıdır Geleneksel yargı ve değerleri eleştirme yeni arayışlar içine girme otoriteye karşı çıkma özgürlüğü yoktur Temelde idealist eğitim totaliter niteliktedir

B- REALİZM: İdealizme karşıt bir görüştür Dış dünyanın algılarımızdan bağımsız olarak var olduğunu savunmaya dayanır

Varlık Anlayışı: İdealist evrende var olan nesneleri ve olup bitenleri ya ruhsal olan asıl gerçekliğin görüntüsü ya da algılarımızın ürünü sayıyordu Realist için evren bir düş ya da hayal değil, somut olarak var olan bir gerçekliktir Algılarımızdan bağımsızdır

Bilgi Anlayışı: Biz dış dünyayı oluşturan nesne ve olgularla beş duyumuz aracılığı ile temas kurarız

Değerler Anlayışı: Doğa yasaları gibi temel ahlak ilkeleri de bizden bağımsız, toplumlara göreceli olmayan, nesnel bir nitelik taşımaktadır

Eğitim Anlayışı: Nesnel dış dünyayı yine nesnel yollardan tanımayı, anlamayı öngörür Öğrenci kendini, içinde bulunduğu doğal ve kültürel çevresini tanımak öğrenmek ve anlamak ihtiyacındadır

C- PRAGMATİZM: 19 YÜZYILDA Amerika’da ortaya çıkan bir felsefe akımıdır Bir yanıyla İngiliz emprist geleneğine, öbür yanıyla modern realizme dayanan bu akım, Bergson felsefesini andırır Kurucuları arasında C S Pierce ile W James’in yanı sıra John Dewey’de bulunmaktadır
Pragmatik düşüncede
- Gerçeklik durağan değil, sürekli değişim halindedir
- Değerler evrensel değil göreceli(relativ)dir
- İnsan biyolojik ve sosyal bir varlıktır
- Demokrasi bir yaşam düzeni olarak önemlidir
- Tüm etkinliklerimizde eleştirel düşünmeye problem çözmeye yönelik zeka büyük yer tutmaktadır

Varlık Anlayışı: Yaşadığımız dünya ancak deneyimlerimize gireb bilmeden öğrendiğimiz dünyadır Bir anlamda her şeyin ölçüsü insandır

Bilgi Anlayışı: İnsan zihni pasif (edilgen) değil etken aktif ve araştırıcı bir güçtür Bilgilerimiz çevremizdeki etkileşimle oluşur

Değer Anlayışı: değerlerin kökeni ne nesnel dünyada ne de onu aşan idealar dünyasındadır İnsanlığın tarih boyunca oluşan sosyal deneyim birikimindedir Deneysel yaklaşımı bilgilerimiz gibi değerlerimiz içinde geçerlidir Bu düşüncede demokrasi ile eleştirel düşünce birbirini içerir Demokrasinin olmadığı yerde eleştirel düşünceye, eleştirinin olmadığı yerde de demokrasiye olanak yoktur

EĞİTİM ANLAYIŞI:
· Esneklik, sürekli deneme ve düzeltme yer alır
· Eğitimin çıkış noktası konu değil çocuktur
· Okul hayata hazırlayan yer değil, hayatın ta kendisidir
· Okulda eğitim tek düze değil, çoğulcu ve demokratiktir
· Öğretmen rehberdir
· Geleneksel eğitim tek yanlıdır Çocuğun zihinsel gelişimi ile ahlaksal tavırlarını ön plana çıkarır Pragmatist eğitimde çocuk biyolojik, psikolojik ve sosyal özellikleriyle karmaşık ve değişik yönlerden gelişmeye açık bir varlıktır
(Geleneksel eğitim düşüncesi kısaca: amacında bu dünyayı değil, özlenen ya da ideal tutulan başka bir dünyayı, içeriğinde klasik sayılan konuları ve yönteminde ezberlemeyi de içeren zihinsel öğrenmeye dış güdümlü disipline yöneliktir)

PLATONCU GELENEK

· İlk aşamayı Platon belirsiz bir kanı olarak niteler Bu aşamada kişi bilgi sandığı temellendirecek ya da savunacak durumda değildir
· İkinci aşama kuşkuyu düşünme ya da şok etkisi yaratma aşamasıdır Bu aşamada kişi kanısının çelişkiye yol açtığı ya da bildiğini sandığı şeyi gerçekte bilmediğini anlamaya başlar
· Son aşama kişinin tam bir açıklığa ulaştığı eleştiren kanısını bilgiye dönüştürdüğü aşamadır Kişi artık bilgisinin dayanaklarını ortaya koyarak savunabilecek duruma geçmiştir

QUİNTİLİAN

Platoncu eğitime ilk tepki 4 yy sonra Romalı QUİNTİLİAN’dan gelir Platon’un eğitim idealinde yetkin insan ya da filozof vardır Quintilian filozofu fildişi kulesinde, pratik yaşantıdan uzak bulur Onun gözünde salt düşünce yetersizdir
-Kişinin moral ve zihinsel nitelikleri önemlidir Ancak yaşamın getirdiği başka bilgi ve becerilerde ihtiyaç vardır Örneğin güzel ve etkili konuşma bu becerilerden biridir
Quintilian, ayrıca çocuk eğitiminin en geç yedi yaşında başlamasını eğitimin bir kamu hizmeti olarak herkese açık olması gerektiğini vurgular Oysa Platon’da eğitim yaşam kaygılarından uzak seçkinlere özgü bir ayrıcalıktır
Eğitimde oyunun önemine yer veren Quintilian, dayak konusunda şöyle der: “Geleneğimizde hoş ama benim tiksindiğim tek şey çocuk eğitiminde dayağa başvurulmasıdır kanımca bu yöntem küçültücü çirkin ve sonuçsuzdur Dayakla ödev yaptırılırsa çocuk daha ağır ve çetin olan yaşam görevlerini yapmaya nasıl koyulabilir Quintilian, eğitime çocuk açısından bakan bir eğitimcidir

ELYOT

Quintalian’ın işlevsel eğitim düşüncesinden etkilenen ELYOT isimli İngiliz eğitimci “YÖNETİCİ” adlı kitabında devlet görevlilerinin niteliklerine göre eğtilmesi gereği üzerinde durur zihinsel gelişme yanında pratik becerilerin bu arada özellikle çeşitli sporları içeren egzersizlerin önemini vurgular Elyot’a göre öğretmenin görevi öğrencisini tanımak, onun iyi özelliklerini ortaya sermek ve de kötü alışkanlıklardan onu kurtarmaktır Öğretmen ayrıca yoğun öğretimle çocuğu bunaltmaktan sakınmalı bu amaçla değişik etkinliklerden yararlanmalıdır Örneğin: müzik, resim, oymacılık özellikle dinlendirici etkinliklerin başında gelir Eğitim çocuğun zorlanarak değil içten gelen ilgi ve hevesle katıldığı bir etkinlik olmalıdır

COMENİUS

17 yy’da Comenius’la eğitimde reform başlar Yerleşik eğitimi ‘çocukların korkulu rüyası zekanın yok edildiği mezbaha’ olarak niteler Ona göre bu okullarda edebiyat ve kitap nefret konusu olur, bir yılda işlenebilecek konular on yıl veya daha fazla sürede dayak ve korkuya başvurularak zorlanır, çocuğun kafası düzen ve anlamlardan yoksun laf yığınlarıyla doldurulur
Comenius öğretimde çocuğun deneyim ve ilgisine dayanan bir yöntem önerir Çocuk dünyayı kitaplara gömülerek değil; yeri, göğü, ağaçları, denizi doğrudan algılayarak inceleyerek öğrenmektedir Duyu verilerimizle kanıtlamadıkça hiçbir yargıyı kitaplar öyle yazıyor diye geçerli bilgi sayamayız Öğrenmek çoğu kez sözde kalan “kitabi bilgilere değil kişinin gerçek deneyimleriyle uyum içinde olgusal içerikli bilgilere yönelik olmalıdır
Comenius eğitimde çocuğu insancıl yöntemleri ve kız-erkek, zengin-yoksul, soylu-sıradan, köylü-kentli herkes için fırsat eşitliğini ön plana almakla günümüze değin uzanan reform hareketlerinin gerçek öncüsü sayılsa yeridir



Alıntı Yaparak Cevapla