10-21-2012
|
#4
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Klasik Müziğin Gelişimi
Romantik Dönem
Romantizm dönem olarak, 19 yüzyılın başlarından 20 yüzyılın başlarına kadar geçen süreyi kapsar Genel anlamıyla sanattaki romantizm akımının birçok teması müzikte de yerini almıştır
19 yüzyılla birlikte besteciler eserlerini yazarken romantik romanlar ve dramalardan etkilenmeye başlamışlardır Bu özellikle opera ve senfonik şiirlerde göze çarpmaktadır
Romantik dönemde de farklı yenilikler ortaya çıkmış ve müzik yeniden kendini keşfetmiştir Uzun ve açıklayıcı melodiler, renkli armoni, çalgıların çeşitliliği, ritmlerdeki özgürlük ve esneklik en önemli değişimlerdi Ancak müzikal formda çok fazla bir yenilenme söz konusu değildir Bu dönemde eser veren bestecilerin en önemli özellikleri; önceki dönem müziğine duydukları saygı ve geçmişten beri süregelen katı müzik kurallarına sıkı sıkıya bağlılıklarıdır L V Beethoven dünyanın ilk romantiği olarak kabul edilir ve hem klasik, hem romantik dönem bestecisidir Beethoven'ın klasik ve romantik akımları birbirine bağlayan müziğinin ardından, çağdaşları sayılan Weber, Brahms, Tchaikovksy, Bruckner, Schubert ve Rossini ilk katıksız Romantikler kuşağı olarak bilinir ve Romantik dönemi gerçek anlamıyla başlatan da onlar olmuşlardır

Bu bestecilerin 1830'larda ölmesiyle ikinci kuşak Romantikler döneme ağırlıklarını koymuşlardır
1803-1813 yılları arasında doğan Hector Berlioz, Frederic Chopin, Mikhail Ivanovich Glinka, Franz Liszt, Felix Mendelssohn, Robert Schumann, Giuseppe Verdi ve Richard Wagner gibi besteciler ise ikinci jenerasyon romantiklerdir
Oda müziği klasik dönemin ürünüyse, senfoni de romantik dönemin ürünüdür Bu dönemde birbiri ardına olağanüstü senfoniler, liedler, koral müzikler, operalar, uvertürler, konçertolar yazılmış ve yorumlanmıştır Özellikle Verdi'nin operaları bugün bile hayranlıkla dinlenmektedir Dönemin sonlarına doğru atağa geçen bale türü ise klasik müziğe dansın eşsiz güzelliğini getirmiştir

Liszt ve Wagner'in müziği; formunun genişlemesi, armonik yapıları ve ilginç çalış teknikleriyle gelecekteki müziğin ilk sinyallerini verirken, Schumann gibi bazı besteciler de klasik formlardan vazgeçmemiştir
Romantik dönemin en gözde çalgısı piyano olmuştur En küçük sesten, en büyük sese kadar bütün seslerin her tür duyarlılığı yansıtması nedeniyle,

bestecilerin tüm fırtınalı, hırçın ve inişli çıkışlı duygularını en güzel anlatan çalgı onlar için artık piyanodur Bu dönemin bestecileri çalgılarının olanaklarını çok iyi tanıdıklarından kendi parlak yetenekleriyle çalgının tüm sınırlarını zorlamışlardır
Ancak tarihe adını gerçekten bileğinin hakkıyla yazdıran keman virtüözü Paganini'nin yeteneği öylesine olağanüstüdür ki şeytanla işbirliği yaptığı inancı almış yürümüştür Çağının çok ilerisinde olan bu keman ustasının yazdığı ve yorumladığı eserleri aynı ustalıkta seslendirebilecek kemancı bugün bile yok denecek kadar azdır
|
|
|