Yalnız Mesajı Göster

Felsefenin Anlamı

Eski 10-21-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Felsefenin Anlamı




Felsefenin Anlamı



ÜNİTE I:

A-FELSEFE’NİN ANLAMI:

Felsefe; phila=bilgi ile sophia=sevgi kelimelerinin bileşiminden oluşan ve bütün olarak ‘’bilgi sevgisi’’ anlamına gelen Grek kökenli bir sözcüktür Öğrenme isteği içindeki insanın; soru sorma, sorgulama ve akıl yürütme yeteneğinin bir sonucudur Bu açıdan Filozof da; öğrenme isteği ve çabası içindeki kişi demektir

İnsanoğlunun bilgi arayışına girmesi; yaşadığı doğal ortam karşısındaki yetersizliğini, akıl ve zihin imkânlarını kullanarak aşma ihtiyacının bir sonucudur Bu ihtiyaç, kendini ve içindeki yaşadığı dış dünyayı tanıma zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır

İçinde bulunulan ortamdaki varlık ve olayların çeşitliliği, bunların incelenmesi sonucu ortaya çıkan bilgileri de çeşitli hale getirmiştir

1Bilgi’nin Tanımı:

Bu arayışta tarafların ne olduğu sorusuna gelince, karşımıza iki unsur çıkar Başta; bilen ya da anlamaya çalışan ve bu konuda azim ve gayret içindeki insan(süje) ile, anlaşılma ihtiyacı içinde olunan dış dünyanın soyut-somut, canlı-cansız her türlü varlık ya da olay(obje=nesne)’dır Kısaca söylersek Bilgi; anlamaya çalışan süje(kişi) ile anlaşılmaya çalışılan obje(nesne) arasındaki anlamlı etkileşimin sonucudur

Felsefi anlamda bilgi’nin ortaya çıkışı ise, duyular yardımıyla elde edilen izlenimlerim akıl ve mantık yardımıyla yorumlanmasına dayanır Bu yönüyle Felsefe tamamen kişisel bir çalışma olup, sonuçları bakımından da öznel(kişisel)’dir

Felsefe, insanlık tarihinin bilinen en eski öğrenme çabasıdır Bu yönüyle, henüz bilimler oluşmadan önce ortaya çıkmış ve ilerleyen zamanlarda ise bilimlerin şekillenmesine öncülük etmiştir

Felsefe, bilinmeyeni bilinir hale getirme konusunda istekli ve gayretli filozoflar sayesinde gelişmiş ve günümüze kadar gelmiştir İnsanoğlunun merak edeceği konular var oldukça, Felsefe de varlığını sürdürecektir

Bu nedenle Felsefe, bazı filozofların dediği gibi‘ yolda olmak’’tır Varmak dediğimizde ise, artık, kesin sonuçlara ulaşmış olan bilimlerden söz ederiz

2 Bilgi Türleri:

Varlıklar dünyasındaki nesnelerin özelliklerine, onları anlamayı sağlayan zihin bağlarına(akt) ve kullanım amacına göre bilgiler çeşitli türlere ayrılmıştır Biz burada dersimizin asıl konusu olan felsefi bilgi de arasında olmak üzere, sırayla 6 bilgi türünü inceleyeceğiz

a)Gündelik Bilgi:

Adından da anlaşıldığı gibi; kişinin gündelik yaşantısı içinde, tamamen rastlantısal olarak elde ettiği ve sebep-sonuç ilişkisine dayanan bireysel deneyimleridir Bu yönüyle kapsamlı olmayan teknik bilgi de sayılır Sonuçları bakımından da, tamamen göreceli ve rastlantısaldır Bilginin başarısı ve doğruluğu kesin değildir Geçmişte bazı bitkilerden tedavi amaçlı yararlanılması, mevsimsel değişikliklerin havadaki görünümlere bakarak tahmin edilmesi gibi Bunlara güvenerek hayatı düzenlemeye çalışmak tutarlı bir davranış olmaz Çünkü genel-geçer sonuçlar içermezler 30 kişilik bir sınıfta 3 öğrenciye soru sorarak, alınan sonucu sınıfı genel durumu olarak değerlendirmek, gibi

b)Bilimsel Bilgi:

Seçilmiş özel ve bir tek konuyu, yine sadece kendisine ait yöntemlerle inceleyerek elde edilen sistemli, tutarlı ve düzenli bilgilerdir Ele aldığı konuların kapsamı ve özelliği açısından düşünüldüğünde, bilgi türleri içersinde en geniş çerçeveye sahip olanıdır İncelenen konu bakımından da, elde edilen sonuçları bakımından da nesnel(objektif) ve genel-geçer bilgilerdir Bu nedenle Bilimsel bilgi, 3 genel başlıkta incelenmiştir:

b–1) Formel Bilimler: Duyularla algılanıp değerlendirilme imkânı olmayan soyut kavramları inceleyen bilimsel alanlardır Sadece; kavramlarla ilgilenen Mantık ile sayılarla ilgilenen Matematik’i bu grupta olarak kabul ediyoruz Ele alınan kavramların nesnel(somut) karşılıkları olmadığı için, bu bilimler sadece soyut form(biçim)’larla ilgilenir İçerikle ilgilenmezler

b–2) Doğa(Tabiat) Bilimleri: Dış dünyada olup-biten ve duyularla algılanabilen somut varlık ya da olayları inceleyen en kapsamlı bilimsel bilgi alanıdır Somut varlıkların nesnel olarak incelenmesine dayandıkları için de, sonuçları genel-geçer(ortak) ve güvenilirdir Fizik Bilimleri veya Fen ve Tabiat Bilimleri olarak bilinen tüm bilimler bu gruptandır Kimya, Biyoloji, Fizik, Astronomi, Klimatoloji, Coğrafya, gibi… Bu bilimler sonuçlara ulaşmada, Determinizm=(Nedensellik-Zorunlu Gerekircilik) ilkesinden hareket ederler Nedensellik, Doğa olayları açısından; sebep ortaya çıktığında, sonucun da kaçınılmaz olarak ortaya çıkmasıdır En genel ve değişmez haliyle doğa bilimlerinde geçerlidir Veya dış dünyada, benzer sebeplerin hep aynı sonuçlara zorunlu olarak yol açması demektir Toplumsal alanda da nedensellikten söz etmemize rağmen, buradaki nedensellik doğadaki gibi kesin ve değişmez değildir Göreceli ve değişkendir Doğa Bilimleri deney-gözlem ve tümevarım yöntemleriyle sonuçlarını elde etmeye çalışır

b–3) Toplumsal Bilimler (İnsan Bilimleri): İnsanı, toplumları ve genel olarak insanlığın tarihini inceleyen bilimsel alanlardır Ele aldıkları olayları, ortaya çıktıkları zaman diliminin şartları bakımından değerlendirirler Bu yönüyle de; somut verilere dayandıkları için bilim olarak kabul edilirler Başta Sosyoloji olmak üzere Tarih, Ekonomi, Sosyal Psikoloji, Kültürel Antropoloji, Psikoloji, Dilbilimi, Coğrafya; bu gruptandır

c) Teknik Bilgi: Kelime olarak san’at, beceri anlamına gelen teknik; doğadaki gizli veya işlenmemiş maddeleri ortaya çıkararak, kullanılır hale getirmek için oluşturulan bilgilerin genel adıdır İnsan hayatını kolaylaştırmak veya güvenli hale getirmek amacıyla elde edilmişlerdir Kaynak ve özelliğini bilip-bilmeme açısından teknik bilgiler ikiye ayrılır: Birincisi; kaynak ve özelliği bilinmeden ve bilmeye de gerek olmadan kullanılan ‘’gündelik bilgiye dayalı teknik bilgi’’, ikincisi de; kaynağı ve özelliği önceden bilinen ve bilinmesi de şart olan ‘’bilimsel bilgiye dayalı teknik bilgi’’dir 1si tamamen kişisel ve rastlantısal olduğundan, kaynak ve özelliğini bilmek pek gerekli değilken, 2sinin kaynak ve özelliğini bilmek hem verimlilik, hem de güvenli kullanım açısından şarttır Bunlar ortaya çıkama aşmasında uzun araştırma ve testlere dayandığı gibi, özelliklerini tanıma olayı kullanıcılar için de geçerlidir

d) San’at Bilgisi: Dış dünyanın somut varlık ya da olaylarında var olduğuna inanılan soyut güzellikleri, izleyende takdir ve beğeni duyguları uyandıracak şekilde eserler ifade etmeye çalışan bilgi türüdür Bu yönüyle hem eseri ifade eden sanatçı, hem de onları değerlendiren izleyici açısından öznel(sübjektif) bir özellik taşır Kısacası sanatsal bilgi; akla ve kavramlara değil, yaratıcı sezgiye ve zengin bir hayal gücüne dayanır

e) Dinsel Bilgi: Varlıklar ve olaylar dünyası ile burada geçerli olan sebeplilikleri, tamamen tanrısal bir kaynak olan vahye dayanarak açıklamaya çalışan bir bilgidir Elde edilmesi hiçbir şekilde insan çabası gerektirmediği için, hazır bir bilgidir Doğruluk düzeyi somut sebeplere göre değil, sadece inanca bağlı olarak belirlenir Bilgiyi doğru kabul etmenin tek belirleyicisi İnanç’tır

f) Felsefi Bilgi: Diğer bütün bilgi alanları konularını bölerek araştırmaya çalışırken, genel bilgi alanı olan Felsefe; herhangi bir ayrım ya da sınırlama yapmadan inceleme yapan bir alandır Bu incelemede veri kaynağı duyuları olmakla beraber, değerlendirmeleri tamamen akıl ve mantık imkânlarıyla şekillenir Ayrıca da sadece mevcut olanla veya nesnel olanla değil, olması gereken ve soyut olanla da ilgilenmesi yönüyle diğer bilgi alanlarından farklıdır

Başlangıç olarak ilk ilgi alanı somut varlıklar ve olaylar dünyası olan Felsefe, bu ortamı incelemek amacıyla, Ontoloji (Varlık Felsefesi) adı verilen geniş bir araştırma alanı kurmuştur Bu alandaki varlıkların farklı özellikler içermesi nedeniyle, 2 ayrı Varlık Felsefesi oluşturmak gerekmiştir 1si; gözlenebilir(somut=nesnel) varlıkları inceleyen Ontoloji(Varlık Teorisi), 2si de; var olduğu kabul edilmekle birlikte, duyusal izlenebilirliği olmayan soyut varlıklarla ilgilenen Metafizik(Fizikötesi)’dir

& Her durumda başlangıç itibarıyla Felsefe, insanın merak ve hayret duygusu ile soru sorma özelliğinin bir sonucudur






Alıntı Yaparak Cevapla