Prof. Dr. Sinsi
|
Önemli Antik Kentler
Antik Efes kentinin ilk kurulusu M Ö 6000 yillarina, Neolitik Döneme kadar inmektedir M Ö 1050 yillarinda Yunanistan'dan gelen göçmenlerin de yasamaya basladigi liman kenti Efes, M Ö 560 yilinda Artemis Tapinagi çevresine tasinmistir Bugünkü kent ise, Büyük Iskender'in generallerinden Lysimakhos tarafindan M Ö 300 yillarinda kurulmustur Helenistik ve Roma çaglarinda en görkemli dönemlerini yasayan Efes, Asya eyaletinin baskenti ve en büyük liman kenti olarak 200 000 kisilik nüfusa sahipti Anadolu'nun eski anatanriça (Kybele) gelenegine dayali Artemis kültünün en büyük tapinagi da Efes'te yer alir Bu tapinak dünyanin yedi harikasindan biri olarak kabul edilir
Efes’in diger önemli yapilari arasinda Vedius Gymnasionu, Stadion (M S 60), Liman Hamami (M S 1 yüzyil 2 yarisi), Limana ulasan Arkadiane, Efes’in en görkemli yapisi olan ve 24 000 kisilik kapasitesi bulunan Tiyatro, 1980’li yillarda tümüyle onarilan Celsus Kitapligi (M S 110), Ticari Agora, Skolastika Hamamlari, Serapis Tapinagi, Trajan Çesmesi, Hadrian Tapinagi, Domitian Tapinagi, Devlet Agorasi ve Odeon bulunmaktadir Efes’in bir diger özelligi, Roma çagina ait olan yamaç evlerdir Döneminin konut dokusunu ve mimarîsini tüm özellikleriyle veren bu yapilar ayrica fresk ve mozaikleri ile de ünlüdür Teras evlerin bir bölümü 1990’li yillarin sonunda Avusturyali uzmanlar tarafindan tasarlanan çagdas bir üst örtüyle koruma altina alinmistir
Priene: Aydin ili Güllübahçe beldesi yakinindadir
Priene’de Alman Arkeoloji Enstitüsü tarafindan kazi ve arastirma çalismalari yürütülmektedir Varligi M Ö 2 bin yilina kadar uzanan sehrin ilk kurulusu hakkindaki bilgilerimiz hâlen varsayimlara dayanmaktadir Helenistik dönem boyunca sehir Ptolemaic ve Seleucid Kralliklarinin ve Pergamum Kralligi’nin yönetimi altina girdi M Ö 133’de Pergamum Krali II Attalus’un ölümünden sonra topraklari kendi istegiyle Roma’ya eklendi ve böylelikle Priene Roma egemenligine altina girdi Bizans döneminde sehir piskoposluktu Bulgular Imparatorlugun çöküsüne kadar yerlesimin devam ettigini kanitlamaktadir Bu dönemin sonunda ise, Priene tamamen terk edilmistir
Priene eski sehir plânlamaciliginin en güzel örnegidir Sehir, Miletli mimar Hippodamus tarafindan gelistirilen “grid sistemi” ile insa edilmistir Genellikle 3,5 metre genislikte olan sehrin yan sokaklari arazinin egimli olmasi sebebiyle merdivenlidir Resmi ve halka açik diger binalar çogunlukla bir blogun tamamini kapsamaktadir ve sehir merkezinde yer alir Bunlar arasinda oldukça korunmus olarak günümüze kadar gelen Athena Tapinagi (M Ö 4 yüzyil), Tiyatro, Agora, Zeus Olympos Tapinagi, Bouleuterion (M Ö 150), 2 Gymnasion ve Demeter kutsal alani bulunmaktadir Sehrin, biri batida diger ikisi doguda olmak üzere üç kapisi vardir Priene’nin ana giris kapisi olan “Dogu Kapisi”, tasli kaldirimdan yapilmis uzun bir yokus yoldan sonra ulasilabilen Tiyatro sokaginin kuzey dogusunda yer alir
Miletus (Milet): Milet, Aydin ili, Söke ilçesi sinirlari içerisinde Söke’ye 30 km uzaklikta ve Akköy yakinlarindadir
Milet’te ilk kazilar 1899’da Th Wiegand tarafindan baslatilmis ve 1938’e kadar devam etmistir Ikinci Dünya Savasindan sonra tekrar baslatilan çalismalar hâlen kazi ve onarimlarlarla Alman uzmanlar tarafindan sürdürülmektedir
M Ö 38’de sehir, Roma imparatorlarinin özel ilgisiyle özerkligini elde etti Böylece Milet Iyon sehirleri arasinda metropol düzeyine ulasti M S 3 yüzyildan baslayarak, bu parlak dönem yavas yavas kötüye gitmeye basladi Sehir, limanlar alüvyonla doldukça, etrafi batakliga döndükçe ve sitma tehlikeli boyutlara ulastikça terk edilmeye baslandi Bizans döneminde, sehrin sinirlari oldukça daralmisti ve binalar tiyatronun çevresinde toplanmisti Duvarlar yeniden insa edildi ve bazi binalar restore edildi M S 6 yüzyilda ilerlemek için yapilan çabalar ise uzun sürmedi
Milet kurulusunda bir liman kenti olmakla beraber, Büyük Menderes nehrinin getirdigi alüvyonlarla liman dolduruldugu için bugün denizden içeride bulunmaktadir Kentte izgara plân uygulanmis ve yapilar bu plânin öngördügü biçimde konumlanmislardir Kentte bulunan yapilar arasinda 15 000 kisilik kapasitesi olan ve son yillarda onarilmaya baslanan Roma çagi yapisi Tiyatro, M S 1 yüzyilda insa edilmis Roma Hamamlari, ana dini merkez olan Delphinion, Kuzey Agora, M S 1 yüzyila ait Ionik Stoa, Capito hamamlari, Gymnasium, 2 yüzyilda insa edilen Bouleterion, 164x196 m boyutlarindaki Güney Agora, M S 2 yüzyilda yapilan Faustina Hamami önem kazanir
Didyma (Didim):Aydin ilinin Söke ilçesi, Yeni Hisar köyü sinirlari içerisinde yeralan Didyma, Apollon Tapinagi ile ünlüdür
Didyma’daki ilk kazilar 1858’de Ingilizler tarafindan Newton’un baskanliginda yapilmis 1905’te Th Weigand yönetiminde baslatilan kazilar sistemli temellere dayandirilarak 1937’ye kadar sürdürülmüstür Bu dönemde tapinagin büyük bir kismi ortaya çikmistir Kazi ve arastirma çalismalari Alman uzmanlar tarafindan hâlen sürdürülmektedir
Didymaion, Miletus’a bagli bir kâhinin ikamet yeri ve mabet olarak bilinir Son kazilardan Didyma’nin sadece bir kâhinin ikametgâhi degil, ayni zamanda yogun bir yerlesim yeri oldugu da anlasilmistir Arkaik tapinagin yapimina M Ö 6 yüzyilin ortalarinda baslanildigina ve yapiminin ayni yüzyilin sonlarinda tamamlanildigina inanilir Helenistik tapinagin yapimina, Büyük Iskender’in Perslere karsi elde ettigi zaferden sonra baslanilmistir Ancak, kalintilardan bu Helenistik tapinagin yapiminin tamamlanmadigi anlasilmaktadir
|