Yalnız Mesajı Göster

Tarihe Geçen Kadın Annette Von Droste-Hulshoff

Eski 10-21-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tarihe Geçen Kadın Annette Von Droste-Hulshoff




Annette von Droste-Hulshoff

DÖNEMİNDEKİ ÖNEMLİ OLAYLAR (1797-1848)

1810 Münster, Fransız İmparatorluğu'na katılır

1813 Anncttc von Droste Hülshoff, Grimm Kardeşler ile tanışır

1816 Grimm Kardeşler'in Alman Masalları yayınlanır

1823 Köln'de ilk Rosenmontag eğlence resmi geçidi yapılır

1825-26 Droste'nin Köln, Bonn ve Koblenz gezisi

1834 JAL Werner genç kızlar için beden eğitimi kitabını yayınlar

1837 Münster'de Levin Schücking ve Droste'nin de üyesi olduğu bir "Heeken - Yazarlar Derneği" kurulur

1843 Levin Schücking, Luise von Gali adlı kadın yazarla evlenir

1848 Droste'nin ölüm yılı: Fransa'da Şubat Devrimi ve Almanya'da Mart Devrimi

1862 Levin Schücking ilk Droste biyografisini yayınlar

1878-79 Cotta Yayınevi'nde Levin Schücking tarafından derlenen, Droste'nin Bütün Eserleri çıkar

"YÜZ YIL SONRA OKUNMAK İSTİYORUM, BELKİ BAŞARIRIM"

Ailede "Annette" diye çağrılan Anna Elisabeth Freiin von Droste zu Hülshoff, ilk şiirini biraz önce bitirmiştir İlk eserini altın yaldızlı varaka sarar ve doğru Hülshoff şatosunun kulesine çıkar Rüzgâr okunun altındaki horozlu merteğin boşluğunda saklanacak ve "sonsuzluğa adanmış" olacaktır bu eser Şu dizeleri kâğıda dökmüştür:

Gel sevgili horozcuk, yaklaş ve elimden gagala yemini Gel anık sevgili küçük adam Gel ki kaçıp gitmesin o elinden

Mehtap gümüş parlaklığında

Nasıl da bakıyor dünyaya

Bir pınardan daha sessiz parlıyor

Ey mehtap, yaklaş biraz daha dünyaya

Keşfedilmemiş ozan yedi yaşındadır Jenny, Werner ve Ferdinand adlı kardeşleriyle ailenin devamlı adresi olan Westfalen eyaletinin Münster kenti yakınındaki Hülshoff şatosunda taşralı bir soylu kızı olarak yetişmektedir Çocukluğu şöyle betimlenir: Hastalıklı, narin, tuhaf Özellikle son özelliği olan "tuhaflığı", annesini endişeye düşürür

Annette'in oldukça aşırılığa kaçan duygusal ifadeleri vardır Bir gece önce gördüğü bir düşü anımsadığında hüngür hüngür ağlayabilmektedir Kendi kendisiyle konuşur, hayal kurar Ata yadigârı şatonun etrafında saatlerce tek başına dolaşır Yalnız gezileri sırasında çiftçilerin yanına gider, orada anlatılan tuhaf olayları ve hayalet öykülerini adeta nefes almadan dinler Annette bir de kibirli ve kişilikli olmaya başlamasaydı, tüm bunlar hazmedilebilirdi

Piyanoda gelişigüzel melodiler çalar, kendi şiirlerini yazmaya çalışır, arkadaş ve akraba çevresinde "komedi oynamaya" bayılır Sahnelemelerinde alçakgönüllü ve çekingen değildir Aile dostu Graf Friedrich Leopold von Stolberg, Annette'in ebeveynine yazdığı bir uyarı mektubunda genç kızın "mağrur ve şahsiyetli" olduğunu yazar Çocuk ve Ev Masallarının ortak yayımcısı Wilhelm Grimm de onu çok sert yargılar: "Yazık ki benliğinde aceleci ve tatsız bir yan vardı Mutlaka yükselmek istiyor ama bu iki özelliği arasında bocalıyordu"

Bunun dışında kendisi için Westfalen masal ve efsanelerini toplamasını memnuniyetle karşılarken, Annette tevazuyu yine de elden bırakmamalıdır Annette uyum göstermeyi öğrenir Bunu tüm yaşamı için öğrenir Güpegündüz perdeleri çekili durumda yatağına yatıp, sıcak çay içerek "sakinleşmek" zorunda az mı kalmıştır? Örgü örmek ve piyano çalmak dışında başka şeyle uğraşması az mı engellenir? Fazla okumaması gerektiği az mı söylenir?

Fakat: "Tuhaf ve deli dolu mutluluğumu kitaplardan, romanlardan kazanmadım ben Bunlar zaten benim içimdeydi," diye itiraf eder yirmi iki yaşındaki Annette, baba dostu (kamu hukuku profesörü) Anton Matthias Sprickmann'a yazdığı bir mektubunda

Annette von Droste-Hülshoff "içinde olanları" daha da eleştirir Sessiz, sakin Çocukluğunda ilk dizelerini altın varağa sarılı olarak ailesinden sakladığı gibi - gizlice Hayatının sonuna dek ailesinin ve sınıfının göze batmayan, uyumlu bir ferdi olarak kalır Kırk beş yaşında bile annesine yazdığı mektupları "itaatkâr kızın Nette" diye imzalar Her şeye rağmen Droste'dir "Dünyaca ünlü kadın ozan"dır

On altı yaşındaki Annette von Droste-Hülshoff un Bertha adında tamamlanmamış bir tiyatro eseri vardır ve bu eserdeki kahramanın eline aşağıdaki dizeler uyarı olarak tutuşturulur:

Rufum çok erkeksi, çok yücelerde

Kadın gözü izleyemez seni ötelerde

Yüreğini daraltan korku bu

Ve solmuş körpe yanaklarında

Assalar kadınlar semalarını

Kaçarlar kendi öz benliklerinden

Güneşe ermek isterler ötelerde

Yınmak isterler de bulutları kartal üstünde

Yapayalnız kalırlar sisli vadilerde

Yarışmak isteseler de tüm erkeklerle

Kadın değillerdir anık, çifte cinsiyetleriyle

Bu dizeleri yazarken, genç Annette, kendisini betimlemek ve disipline sokmak istemiştir Uyar mı bunlara?

Çok küçük yaşlardan beri "dişi" olmama konusunda içine çok büyük bir korku yerleşmiş olmalı Yine de dış görünümüyle zamanının ve konumunun gereği bir genç kız nasıl olması gerekirse, tam öyleymiş gibi bir izlenim bırakır Çağdaşları onu kocaman mavi gözleri, açık sarı bukleli saçlarıyla zarif ve ince biri olarak tanımlarlar

Çok önemli kadınsal bir özellik olan itaatkârlık bakımından da eksiği yoktur Uslu uslu "çevre turu" dedikleri, yöredeki çiftliklerde yaşayan soylu akrabaları ziyaret amaçlı gezilere katılır Bükendorf çiftliğindeki büyükannesi için "dini şarkılar" içeren bir kitap yazmayı planlar Kadın eliyle yazılmış bu tür şiirler törelere de uygundur Buna karşılık genç Annette'in kurduğu bazı arkadaşlıklar "aşırı maceracı" olarak nitelenebilir On altı yaşındayken Westfalya eyaletinde kendisinden birkaç yaş büyük olan Katherine Busch adlı yazara büyük bir ilgi duyar

Katherine "Westfalya'nın Ozanı" olarak kutlanır Fakat Katherine, Modestus Schücking ile evlenir ve artık sadece eş, ev kadını ve ana olmaya karar verir Annette o anda arkadaşının taşıdığı Schücking soyadının ileride kendisi için ne denli önemli olacağını sezemez O sadece Katherine şiir yazmayı temelli bıraktığında, bir meslektaşını yitirdiğini sanmaktadır Peki ya Annette'in hiç talibi yok mudur? Kimse ona teklifte bulunmamış mıdır?

1820'de (Droste üzerine yazılanlarda belirtildiği gibi) "gençlik felaketini" yaşar Hatta sözü edilen "büyük bir yaşam krizi"dir İlgi duyduğu iki erkek vardır Hani denir ya, "umuda kapılmış", ikisi de o türden işte O yaz olanlar, işin içinden çıkılacak gibi değildir Droste'nin her biyografi, olayı başka türlü yazar Belki Annette delikanlılarla olan ilişkilerinde çok beceriksizdir Belki diğerlerinin uyduğu oyun kurallarına uyamamıştır

Belki kendi duygularını analiz edememiştir Her ne olursa olsun, iki erkekten de "ortak bir red mektubu" alır Sessiz sedasız ortadan yok edemeyeceği bir mektup O zamanlar mektuplar aile ve arkadaş çevresindeki her bireye hitaben "resmi açıklama" niteliğindeydi Annette (o hep 'tuhaf değil miydi?) bu durumda ve aile çevresinde kendisini eskisine göre daha da yalnız hissetmiş olsa gerek Hiç kimseden anlayış görmez

Kız kardeşi Jenny daha sonraları şöyle diyecektir: "Annette evlilikten söz ederken, sağlığı pek yerinde olmadığı ve bağımsızlığına çok önem verdiği için evliliğin kendisine göre bir iş olmadığını söylerdi sadece" Annette'in kendisini burada belirtildiği gibi ifade etmiş olması imkânsızdır O, hayatının sonuna kadar ailesiyle son derece uyumlu ve söz dinler bir kadın olarak kalır

Annette içine kapanır Yirmi yıldan daha fazla bir süre sonra kız arkadaşı Elise Rüdiger'e eski günleri anımsayarak "Vaktiyle çok gençtim, çok mağrur ve mutsuzdum ve binlerce kez ölmeyi diledim," diye yazar Çoktan üne kavuştuğunda ve Alman edebiyat tarihine "Die Droste" olarak girdiğinde, hakkında şu yorum yapılır: "O bir dâhinin yazgısı olan yalnızlığa mahkûmdu"

Evet, yalnız kalır Eş ve anne olmaz Ama yıllar sonra karşılıksız seveceği erkeğin, kendisine "Annecik" demesine izin verecektir

Duygularını maskelemek için mi? Daha küçük bir kızken, hiç kimseye sezdirmeden, alay ve aşağılanmaya katlanmayı öğrenmiş olmalıdır Belki de yetişkin bir kadın olarak annecik rolüne sığınmasının nedeni, bu rolün ona kendi duygularının açıklanmasına izin vermesidir

Ama henüz pek "olgun" değildir Kendi kendisiyle ve kendisine karşı savaş verir ve "aşk için hiçbir organa sahip olmadığı" duygusu içindedir Bu sırada yazmaya başladığı -dini şarkılar- üzerinde çalışmaya devam eder 1820 Ekim'inde annesine verdiği müsveddeye yazdığı ithafta "Belki de şarkılarım gizli kalmış bazı hasta damarlara basacaktır; çünkü hiçbir düşüncemi saklamadım, en gizli düşüncelerimi bile Hoşuna gider mi bilmiyorum; bunları belirli bir kişi için yazmadım Bununla birlikte kızının eseri olarak senin doğal mülkiyetin olduğunu düşünüyor ve bunu içtenlikle diliyorum"



Alıntı Yaparak Cevapla