Yalnız Mesajı Göster

Tarihe Geçen Kadın Bettina Von Arnim

Eski 10-21-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tarihe Geçen Kadın Bettina Von Arnim




Goethe'nin annesi arkadaşlıklarının başlamasından bir yıl sonra Bettina'ya yazdığı bir mektupta şöyle der: "Sevgili - sevgili kızım! Bana bundan böyle içinde sadakatin saklı olduğu o kelimeyle hitap et Anne de Bana anne demen senin tümüyle hakkın - Oğlum seni yürekten seven arkadaşın olsun O da seni mutlaka seviyor ve arkadaşlığından gurur duyuyordur" Bu arada Bettina, Weimar'da özel danışman olan Goethe'yi ziyaret etmiş -ve onun çok hoşuna gitmiştir Bunu izleyen yıllarda Bettina ve Goethe birçok kez birlikte olurlar

Bu andan itibaren başlayan mektuplaşmalar (aslında mektuplaşmayı sürdüren Bettina'dır Goethe onun kadar sık yazmadığı gibi, mektupları çoğunlukla çok kısadır) sonraları Bettina'nın ilk edebi eserinin temelini oluşturacaktır Bettina'ya yazdığı bir mektupta Bettina'nın varlığının özünü tanımlayan cümleyi belirtmek gerek: "Aslında sana hiçbir şey verilemez Çünkü sen istediğin her şeyi ya yaratır, ya da koparır alırsın"

Bunu yirmi beş yaşındaki bir kıza yazmıştır Bundan kısa bir süre sonra Bettina'dan çocukluğuna ait masallar ve fıkralar derlemesini rica eder Çünkü Goethe o sırada İtiraflar üzerinde çalışmaktadır Bettina annesinin 1808'de ölümüne kadar son iki yılı onunla birlikte geçirdiği için belleğinden çok şeyleri Goethe'ye aktarabilirdi Goethe'nin Şiir ve Gerçek yapıtındaki birçok olay ve anı Bettina'nın ona aktardıklarıdır Zaman zaman, "Böyle sevimli ve hoş biri olmaya devam et!" diye Bettina'yı yüreklendirmiştir

Daha önce belirtildiği gibi yirmi beş yaşındadır Bettina Bu yaştaki diğer kadınlar çoktan evlenmişlerdir O ise şimdiye kadar buna karşı çıkmıştır Ağabeyi Clemens'in arkadaşı ve şair Achim von Arnim çoktandır Bettina'nın peşindedir Coşkuyla içinde şiirsel sihrin saklı olduğu bir evliliğe karar verirler

Gerçekten de hiçbir akraba ve tanıdığa haber vermeden seksen yaşındaki bir rahibin odasında evlenirler Kız kardeşi Günde ve eniştesi Savigny'nin yanında oturan Bettina, kendi odasını güller, yaseminler ve mersin ağaçlan ile süsler Çiçeği burnunda damat Arnim'in zifaf gecesi Bettina'nın odasına gizlice girmek zorunda kalması, onu oldukça keyiflendirmiştir Ancak günler sonra Bettina ve Achim von Arnim evliliklerini "itiraf "ederler Evet, böylece Bettina şimdi soylu bir kadın, bir eş, yakında da anne olacaktır

Bettina değişmiş midir? Düğünden iki ay sonra, o sırada yaşadığı Berlin'den Goethe'ye "Burada cennetteyim," diye yazar "Küçük bir mutluluk" geçici bir süre ona yeterli gibi görünmektedir Hani o kadınların beklentilerini buldukları mutluluk

Bettina von Arnim yirmi yıllık evliliğinde yedi kez anne olur Kocası ile kendisi arasında iki ciltlik bir kitap haline dönüşen mektuplaşmalarında, başlangıçta şiirsel bir sihir olarak görülen bir evliliğin nasıl normal, gündelik bir yaşam haline döndüğü açıkça görülür Kocası Wiepersdorfta malının mülkünün idaresiyle uğraşırken; sohbete, insanlara, dürtülere gereksinimi olan Bettina sık sık Berlin'e gider Ev işlerini kendi başına yapar Dokuma, pasta pişirme, biberli salatalık turşusu kurmayı ve mürver şurubu yapmayı öğrenir Çocukları ateşlenir, sancılanır, isilik döker, boğmaca öksürüğüne tutulur, dişleri ağrır ve Bettina geceler boyu yataklarının başında nöbet tutar Son çocuğunu dünyaya getirdikten sonra kız kardeşi Gunde'ye yazdığı bir mektupta, "Kol ve bacaklar yorgun, gözler uyku dolu, gırtlağımda sadece ninniler Ben kendim, bu gizem dolu dünyada yaşadığına hayret eden bir çocuk olmuşum," diye tanımlar kendisini

Bundan birkaç yıl önce kocasından özür dilemiştir: "Sana uzun mektup yazamıyorum, çünkü çocukların bağrışmaları ve yorgunluk buna engel oluyor" Yirmi yıllık evlilik ve analık görevleri: "Yazar olarak Bettina bu yirmi yılda ön plana çıkmamıştır," der şair Rudolf Alexander Schröder, Mektuplarında Achim ve Bettina adlı kitabın önsözünde Nedenini ise araştırmamıştır

1831 Ocağında, 50 doğum gününden birkaç gün önce Achim von Arnim ölür O yılın yaz ortasında Berlin'de kolera salgını başlar Zenginler kaçarcasma kenti terk ederken, Bettina Berlin'deki yoksullar semti Vogtland'a gider (Buradaki durumu daha sonra Kralın Kitabı'nın son bölümünde dile getirir) Giyecek, ilaç ve tıbbi yardım sağlar Hayır, asla böyle "bir felakete seyirci kalınamaz", yoluna çıkan dikenleri ayıklamalıdır Yaşamının genellikle "menopoz" diye adlandırılan döneminde, kendine yeni bir yol çizer

Sanatçı olarak üretken ve politikada etkindir Dış etmenlere kanmadan, yazar olarak kendine özgü işinde ilerlemeye çalışır Kocasının ölümünden sonra, hem onun hem de kendi yapıtlarının yayımı ile ilgilenir 1834'te Prens Pückler'e "Goethe'nin Bir Çocukla Mektuplaşması, işte kitabımın adı bu," diye yazar, "öylesine ince, öylesine temiz, öylesine ateşli, alçakgönüllü, saf ve ilham dolu ki, nasıl mutlu etmesin!" İşte bu son cümlede yanılmıştır Doğal olarak her okuyucusu aynı mutluluğu duymaz

Ağabeyi Clemens örneğin, kitap yayınlanmadan önce ilk dört formayı okuduktan sonra kız kardeşini bir kez daha azarlar Bu bölümlerde Bettina gerçekten de bir genç kız olarak, Goethe'nin kucağında nasıl oturduğunu anlatmıştır ve Clemens bir skandaldan korkmaktadır: "İyi yetişmiş bir kız gibi divanda oturacağın yerde, kötü yetişmiş bir kız gibi bir adamın kucağında oturduğunu Avrupa'da herkesin bilmesinin bir faydası mı olacak yani? Beni, senin çocukların endişelendiriyor Gurbette iyi mevkilerde bulunan oğulların ailenin şerefini korumak için herhangi bir felakete uğrayabilir, kavgaya veya düelloya zorlanabilirler Kızların yanlış yola sapabilir veya sana olan saygılarını yitirebilirler"

Bettina'nın bu sözlere yanıtına kulak verelim: "Sevgili Clemens Gerçi iyi niyetine saygı duyuyorum, ama görüşlerine saygı duymama imkân yok Tümünü okuduğunda bu kitabın bir önceki ve şimdiki yüzyılda yazılmış olan kitapların içinde olağanüstü bir yeri olduğunu sen de anlayacaksın Gerçek düşüncem bu ve bunda yanılmıyorum"

Cüretkâr cümleler; tam Bettina'ya göre Oğullarının, özellikle ikinci oğlu Sigmund'un, annesinin böylesine "uygunsuz yayınlarından" dolayı kariyerlerinin tehlikeye düştüğünü belirtmeleri Bettina'yı mutlaka düş kırıklığına uğratacaktır Fakat ne olursa olsun müsveddelerinde en ufak bir değiştirme ya da revizyon yapmaz Bir Çocukla Mektuplaşma, gerçekten Bettina'nın Goethe ile yaptığı yazışmalarını şiirsel bir anlatımla derlediği bir mektup-romandır

Goethe ile olan birlikteliğini anlatırken anı ve fanteziyi birbirine bağlamıştır Bu bağlamda, mektupların özellikle kadınların tercih ettiği bir edebiyat türü olduğunu bilmekte yarar vardır Mektuplar gerçi belli bir adrese yöneliktir, ama aynı zamanda edebiyat dünyasına yazılmıştır Bettina von Arnim tarafından ilerki yıllarda diğer mektup-romanlar yayınlanır: Die Gündemde (1840) Bettina'nın genç kızlık arkadaşı ile mektuplaşmasını, Clemens Brentano'nun Bahar Tacı (1844) Clemens ve Bettina Brentano kardeşler arasındaki fikir alışverişini kapsar

Burada Bettina'nın o canlı anlatım tarzından ufak bir izlenim vermek için Bahar Tacı''ndan bir bölümü aktarmak gerek: "Doğru, Clemens, içimde insan yüzlerinden bir panayır var, tüm doğa sere-serpe, nabzı dolu dizgin atıyor, çiçekleniyor ve şafak kızıl rengiyle ruhuma doğup her şeyi aydınlatıyor Baş parmaklarımla gözlerimi kapatıp başımı dayadığımda, bu koca tabiat önümden geçerek beni tümüyle sarhoş ediyor Geçit resmi yapan yıldız tablolarıyla bezenmiş gökyüzü dönüp duruyor yavaşça; ve çiçeklenen ağaçlar havayı bir halı gibi renk hüzmeleriyle beziyor Acaba tüm bunların gerçek olduğu bir ülke var mı? Yoksa var da ben dünyanın başka yerlerine mi bakıyorum?"

Kralın Kitabı'nın iki cildi Bettina'nın daha sonraki yapıtları arasına girer Bu kitap krala aittir, ithaf başlığını taşıyan birinci cildi Bettina'nın veliahtken tanıdığı ve 1840 yılında kral olan IV Friedrich Wilhelm'e hitap etmektedir O zamanlar bu kral liberal sayılırdı Bettina kitabında Goethe'nin annesinin feodal devletin eleştirisini de aşan gerçekleri dile getirmesine izin vermiştir Goethe'nin annesi, örneğin, devleti işlenen tüm suçların en büyük ve tek faili olarak görmektedir

Bettina, IV Friedrich Wilhelm'e gönderdiği Kralın Kitabı'na eşlik eden mektubunda, "Vatandaşları serbest bırakmalısınız," der Kral vatandaşlardan oluşan bir topluluğun ilk vatandaşı olmalı ve devleti onlarla birlikte kurmalıdır; içinde yaşamak istedikleri devleti Bettina'nınki gibi bir soydan gelen bir kadının böylesine fikirleri yayınlaması tamamen yeniydi

Kralın Kitabı adlı yapıtının ikinci cildi Cinlerle Söyleşiler (1852) yayınlandığında, Bettina "komünist" olarak suçlanır; Bavyera ve Avusturya'da kitabı yasaklanır Bettina von Arnim kamuoyunun odak noktasındaki bir kadındır Ömrünün son yıllarında korkusuzca ve yılmadan polis baskısına, yoksulluk ve adaletsizliğe karşı savaşır

Yahudilerin ve Silezyalı dokuma işçilerinin savunucusu olur ve hemen hemen her baskı şekline karşı savaş açar "Hemen hemen", çünkü kadınlara uygulanan baskıya değil, sadece kendisine yapılan baskıya karşı çıkar Onun ufkunu daraltan ve belirli kalıplara sokmak isteyen biri çıktığı anda kıyameti koparır "Şeytan Bettina" olarak (yetişkinliğinde de aynı lakabı taşımıştır) kendine özel bir yer edinmiştir

Belki çağdaşları arasında ona en çok benzeyen, Fransız kadın yazar George Sand'dır George Sand ile de ilişki kurmak ister Ona Goethe mektup-romanının Fransızca çevirisini yollar George Sand kitaba hayran olur ve hemen uzun bir cevap yazar Fakat mektuba polisçe el konulur ve açılır İki kadın yazarın bu yazışmalarında, "tehlikeli eğilimler" sezinlenmiştir

Yetmiş dört yaşına basan Bettina von Arnim ne zaman 'yaşlanmış'tır? Eğer bundan yorgun olmak ve vazgeçmek anlaşılıyorsa; o ne yorulur ne de vazgeçer Asla Jacob Grimm, Bettina'dan söz ederken "Yaşlanan, ama hep genç kalan Bettina," der

Gündemde adlı mektup-romanında "Eğer tahtta ben olsaydım dünyayı güleç bir yüreklilikle değiştirirdim," der Bettina Tüm eserleri, özellikle de mektup-romanları bunu yansıtır: Bettina von Arnim "güleç yürekliliğiyle" yaşamış ve yazmıştır


Alıntı Yaparak Cevapla