10-21-2012
|
#4
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Rubailer Ömer Hayyam
121
Bir testici gördüm, çamur içindeydi:
Ayağı çarkında, elinde bir testi;
Testinin başında bir yoksulun ayağı
Kulpunda bir padişahın kellesi
122
Bir testi aldım çarşıdan ucuza;
Gizli gizli neler anlattı bana;
Bir şahdım, dedi; altın kupam vardı;
Şimdi neyim? Testi oldum şaraba
123
Bilmem, ne sayar durursun bir, iki;
Ha bir olmuş, ha yüz bin fark etmez ki
Çal sazını, sonun bir avuç toprak,
Şarap ver, bir esip gitmedir bizimki
124
Kambur Felek, sen ne konaklar yıka geldin;
Kin beslersin bize, zulüm eski adetin
Şu kara toprağın göğsünü bir yarsalar,
Ne inciler yatar içinde bilir misin?
125
Yoksul, dertli gönlüm arar sevgilisini;
Aklı gelmez başına, yer kendi kendini
Bana sevgi şarabını sundukları gün
Kana boyamışlar varlık kadehimi
126
Ha Belh'te ölmüşsün, ha Bağdat'ta hepsi bir;
Kadeh doldu mu, acı da olsa içilir
Keyfine bak; çok aylar doğmuş batmış sensiz;
Sensiz daha çok ayların ondördü gelir
127
Gönlümün dilediği gül yüzüne bakmak;
Elimin özlediği kadehi kavramak
Her zerrem nasibini almalı dünyadan
Yarın güle kavuşturmadan beni toprak
128
Behram' ın şarap içtiği orman köşkünde
Bir tilki yavrulamış, bir ceylan keyfinde
Ömrünce yaban eşeği avlamış Behram:
Mezar da Behram' ı avlamış günün birinde
129
Ben bıyıkları süpürge etmişim meyhanede:
Hayırmış, şermiş bırakmışım ikisini de
İki dünyayı karpuz gibi önüme koysalar
Ne birine metelik veririm, ne ötekine
130
Padişah ol, yokluk halkasına gir de;
Yıkan, kirin pasın kalmasın gönülde
Meyhaneye ermeğe gelince biri
Kendini bil de ne yaparsan yap de
131
Toprakla karışıp bulanmamış bir can
Sana konuk geldi bir temiz dünyadan
Otur, bir kadeh şarap iç kendisiyle,
Sana iyi geceler deyip kaçmadan
132
Ne yazık, pişmiş ekmek çiğlerin elinde;
Ne yazık, çeşmeler cimrilerin elinde
O canım Türk güzeli kömür gözleriyle,
Çaylakların, uğruların, eğrilerin elinde
133
Dünyaya geldiler, coşup taştılar;
Güldüler, eğlendiler, anlaştılar;
Bir kadehte sızıverdiler bir gün
Ölüm uykusunda kucaklaştılar
134
Bilir misin, yüceler yücesi Tanrı,
Şarap ne zaman çoşturur içenleri?
Pazar, pazartesi, salı, çarşamba, perşembe,
Bir de cuma, cumartesi günleri
135
Yaşamak elindeyken bugüne bugün,
Ne diye bırakır, yarını düşünürsün?
Geçmiş, gelecek, kuru sevda bütün bunlar;
Kadrini bilmeğe bak avucundaki ömrün
|
|
|