10-21-2012
|
#6
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Rubailer Ömer Hayyam
151
Kim görmüş o cenneti, cehennemi?
Kim gitmiş de getirmiş haberini?
Kimselerin bilmediği bir dünya
Özlenmeye, korkulmaya değer mi?
152
Ne mutlu adı sanı bilinmeyene;
İpeklere, kürklere bürünmeyene;
Anka gibi iki dünyadan da geçip
Bu viranede baykuşa dönmeyene
153
Yok olmamış varlık var mı bir tek?
Herşey bir gün, dağılıp gidecek
Öyleyse vara yoğa ne bakarsın?
En iyisi yoku var, varı yok bilmek
154
Sevgili, bir başka güzelsin bugün;
Ay gibisin, pırıl pırıl gülüşün
Güzeller bayram günleri süslenir:
Seninse bayramları süsler yüzün
155
Öldük, dünyayı şaşkın bırakıp gittik;
Yüzlerce incimiz vardı delinmedik
Sersemliği yüzünden bilgisizlerin
Renk renk düşünceler kaldı söylenmedik
156
Kendimden geçtikçe gelirim kendime,
Alçalırım çıktıkça yüksek yerlere
En garibi, içmeden sarhoşum da ben,
Ayılırım her kadehi devirdikçe
157
Ben içerim, ama sarhoşluk etmem:
Kadehten başka şeye el uzatmam
Şaraba taparmışım, evet, taparım:
Ama senin gibi kendime tapmam
158
Şeyh fahişeye demiş ki: - Utanmaz kadın;
Her gün sarhoşsun, onun bunun kucağındasın
Doğru, demiş fahişe, ben öyleyim; ya sen?
Sen bakalım şu göründüğün adam mısın?
159
Dün gece usul boylu sevgilim ve ben,
Bir kıyıda gül rengi şarap içerken;
Sedefli bir kabuk açıldı karşımızda;
Sabah müjdecisi çıkıverdi içinden
160
Dinle dinsizliğin arası bir tek soluk;
Düşle gerçeğin arası bir tek soluk
Aldığın her soluğun değerini bil
Bütün yaşamak macerası bir tek soluk
161
Bir put demiş ki kendine tapana:
Bilir misin niçin taparsın bana?
Sen kendi güzelliğine vurgunsun:
Ben ayna tutar gibiyim sana
162
Biz aşka tapanlarız, müslüman değil;
Cılız karıncalarız, Süleyman değil;
Biz eskiler giyen benzi soluklarız:
Pazarda sırma satan bezirgan değil
163
Nerdesin? Sana baş kaldırmışım işte;
Karanlık içindeyim, ışığın nerde?
Cenneti ibadetle kazanacaksam
Senin ne cömertliğin kalır bu işde?
164
Gerçek erenlere güzel çirkin, hepsi bir;
Sevenler için cennet, cehennem, hepsi bir;
Kendini veren ha ipekli giymiş, ha çul;
Yastığı ha pamuk olmuş ha diken, hepsi bir
165
Yıllar günler gibi geçti gider;
Nerde o eski dertler, sevinçler?
Belaya aldırmaz aklı olan:
Be da her şey gibi geçer, der
|
|
|