10-21-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ölüm Ve Sürgün Kitap Özeti
Ölüm Ve Sürgün kitap özeti
1800’de Anadolu’da, Balkanlarda ve Güney Rusya’da geniş bir Müslüman ülkesi bulunmaktaydı Bu ülke Kırım ile Art bölgelerini, Kafkasya yöresinin çoğu bölümünü, Anadolu’nun hem doğusunu hem batısını ve Arnavutluk ile Bosna’dan Karadeniz’e kadar uzanıp hemen hemen tümü Osmanlı İmparatorluğu içinde bulunan Güneydoğu Avrupa’yı kapsıyordu 1923’de ise Müslüman ülkesi durumunda kalan yalnızca Anadolu, Doğu Trakya ve Güneydoğu Kafkasya’nın bir kesiminden ibaretti Balkanlardaki Müslümanların çoğu gitmişti Ya ölmüşler ya da göçe zorlanmışlardı
Türklerin tarihinde, Müslüman nüfusun uğradığı kayıp, önemli bir bölüm oluşturur Milliyetçilikle emperyalizmin sonuçlarından çok acı duyanlar onlardı Osmanlı İmparatorluğu, kendini yenilemek ve çağdaş bir devlet kimliğiyle varlığını sürdürmek için çabaladığı bir dönemde, önce, sınırlı kaynaklarını, kendi halkına, düşmanlarınca kıyımdan geçirilmemesi için korunması uğruna akıtmak; sonra da, bu düşmanlar üstün geldiğinde, imparatorluk ülkesine akın akın gelen göçmenlerin gereksinimlerini karşılamak için uğraşmak zorunda bırakıldı Osmanlı İmparatorluğunun Birinci Dünya Savaşında yıkılmasından sonra, bu günkü Türkiye’yi oluşturan ülkenin Türkleri aynı sorunlarla yüz yüze geldiler İstilalar, göç etmeler ve ölüp gitmeler Yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin halkı Ermenistan’dan, Gürcistan’dan, Rusya’dan, Ukrayna’dan ve başka yerlerden gelme bir göçmenler topluluğundan oluşuyordu Kendinden önceki Osmanlı İmparatorluğu gibi, Türkiye Cumhuriyeti de göçmenlerden oluşan bir nüfusu birleştirmenin ve bir yandan da çağdaşlaşıp yaşamını sürdürme çabasını harcarken, savaş zamanında uğranılmış korkunç yıkımın üstesinden gelmenin tüm zorluklarıyla karşı karşıya kalmıştı İşte bu savaşımın kapışmaları Türkiye Cumhuriyeti’nin karakterini yapılandırmıştır
Tarihsel süreç içerisinde Türklerin maruz bırakıldığı zulümler iki coğrafi bölgede ele alınabilir
1 Doğu Anadolu ve Güney Kafkasya
2 Balkanlar ve Batı Anadolu
DOĞU ANADOLU VE KAFKASYA
Rus fetihlerinin nispeten erken bir döneminde, Gürcülerle Ermeniler, Rus yayılmasından onların doğal bağlaşıkları olarak görüldüler Güney – Orta Kafkasya’nın Ortodoks Hıristiyan bir halkı olan Gürciler, İran ya da Osmanlı İmparatorluğu’nun kendileri üzerinde egemenlik kurmasından çekiniyorlardı Bu korku ve Hıristiyan Ortodoks Ruslarla doğal dinsel yakınlıkları Gürci yöneticileri, çarın önce bağlaşıkları sonra uyrukları olmaya götürdü Ermenilerin durumu farklıydı: Güney Kafkasya’yla Doğu Anadolu’nun her yanına dağılmış bulunuyorlardı Ve 1800 dolaylarında hiçbir geniş bölgede belirgin bir çoğunluk oluşturmuyorlardı Ermeniler Müslümanlarla aynı bölgede yaşıyorlar ve aynı ülkeyi tıpkı Müslümanlar gibi kendi ülkeleri sayıyorlardı Bu gerçek onları Ruslarla bağlaşık olmaya götürdü Çünkü Rus desteği olmadan bir Ermeni vatanı yaratılması amacına ulaşamazdı
Ermenilerle Müslümanların arasındaki düşmanlığın temelinde Rusya’nın Kafkasya’daki yayılması vardır 1877-78 Rus-Türk Savaşı’ndan hemen önce ve savaş boyunca Rusya’dan on binlerce Müslüman, Osmanlı İmparatorluğu’na geçti Karadan sınırı geçenlerin bir çoğu Kürt idi Savaştan önce ve sonra Osmanlı Ülkesinden Rus Ülkesine Yapılmış Ermeni göçü, Ermenilerin, Osmanlı Hükümeti’nden ya da yerli Türklerden korkması nedeniyle değil, Kürtlerden korkulması nedeniyle gerçekleşmiştir Rusların savaşı kazanması Ermeni ayaklanmalarını körükleyen önemli bir faktör olmuştur
1895’de Anadolu’da ve 1905 yılında Kafkasya’da toplumlar arası çatışma patlak verdi Müslümanlarla Ermeniler, köylerinde, kentlerinde, birbirlerini öldürmeye koyuldular Bu savaş orduların değil halkların yürüttüğü bir savaştı
1827-29 savaşlarından Birinci Dünya Savaşı’nın sonuna kadar Türklerle Ermeniler pek çok kez karşı karşıya geldiler Karşılıklı göçler, ölüm olayları yaşandı Kafkasya’daki ve Doğu Anadolu’daki savaşlarının sayılarının ölülerini hiç kimse sayamadı Onların sayılarını hesaplamak için yapılabilecek olan, ancak doğuda savaşlardan önceki nüfus ile savaş sonrasındaki nüfus arasındaki farkı belirtmekten ibarettir Gerçek anlamda savaşın daha az ölçüde yaşandığı Kafkasya bölgesindeki Müslüman kayıpları, Doğu Anadolu’dakiler kadar büyük değildi Güney Kafkasya Müslümanlarının %15’i ölmüştü Bazı bölgelerde özellikle Kars, Erivan, Bakü kenti ve Batı Azerbaycan’da ölüm telefatı çok daha az oranda gerçekleşmiştir
|
|
|