Prof. Dr. Sinsi
|
Yöneticilik Dersleri Özet
Yöneticilik Dersleri Özet
Yazar : Mustafa ÖZEL
Yayınevi : İz Yayıncılık
1 BÖLÜM - LİDERLİK VİZYONU:
Bir Liderin Düşleri
“Tarih, düş görenlerin mülküdür Bugün dünya tarihine biçim vermekte olan bütün insanların gençken büyük düşleri olmuştur Kişiliği yapan, düşlerdir Seyir halindeki geminin dümenidir düş Küçük ve gözden ırak görünebilir, fakat geminin rotasını o belirler Düşsüz hayat, dümensiz gemi gibidir ”
Bu sözlerin sahibi kurduğu Daewoo şirketi ile, aralarında dünyaca meşhur Xerox, Pepsico, Kodak gibi bir çok Amerikan şirketinin de bulunduğu çok sayıda şirketi geride bırakmış olan Kim Woo-Choong Sözlerine devamla şunları anlatıyor: “Evden üniversiteye giderken her gün iki kilometre yol giderdim Cebimde metelik olmazdı, ama düşlerim vardı Hiçbir şey imkansız gibi gözükmüyordu Beni durdurabilecek hiçbir şey yoktu ”
Bunları söyleyen Kim’in şirketi Daewoo, şu an dünyanın en büyük tersanesi (Okyo Shipyard’da), dünyanın en büyük giyim fabrikası (Pusan’da) gibi birçok başarıya imza atmış bulunuyor Yirmiden fazla ana şirketi ağır sanayiden elektronik eşyaya, bankacılıktan otel zincirlerine, gemicilikten piyano imalatına kadar sayısız alanı kuşatıyor
En büyük düşü de, ülkesinin toplumsal gelişmesine şirketleşme yoluyla katkıda bulunmak ve saygın bir girişimci olarak hatırlanmak Çünkü Konfüçyen geleneğin bir etkisi olarak Kore’de tüccarlar; bilgin, çiftçi, zanaatkâr ve tâcir şeklinde sıralanan insan grupları arasında en son basamakta yer almaktadır “Benim son düşüm, işadamlarını saygı gördüğü bir toplumun gerçekleşmesine yardımcı olmaktır” diyor
Daewoo’yu çeyrek yüzyılda ülkesinin ve dünyanın en büyük sanayii, ticaret ve finans gruplarından biri haline getiren bu çok yönlü girişimcinin en önemli vasfı, şirketini çocuklarına miras bırakacağı bir servet olarak görmemesidir
Liderlik ve Mülkiyet
“ Daewoo, aile efradıma devredebileceğim veya devretmeyi düşündüğüm bir şey değil Mülk sahipliği ve liderlik arasındaki farkı anlamış bir işadamı olarak tarihe geçmek istiyorum ”
Kim’in ilk yaptığı işlerden biri, ABD’de bulunan yetenekli Koreli yöneticileri ülkeye geri getirmek olmuştu Çünkü ülke 35 yıl Japon boyunduruğunda kalmış, sonra da hem ülkeyi ikiye bölen hem de mevcut sanayii yerlebir eden Kore Savaşı’na maruz kalmışlardı Bu durumda memleket sanayisinin hemen inşasına ve dolayısıyla da yetişmiş elemana ihtiyaç vardı Kim’in geri getirdiklerinden biri olan Daewoo Telecom’un başkanı Dr Park Sung-Kyou, Amerika’daki kendisi için çok tatminkar olan işini bırakmıştı Dr Park, “Kim, yurtseverlik ve Konfüçyanizme atıfta bulunuyor ve yöneticilere alabildiğince özerklik tanıyordu Gelmemezlik edemezdim ” diyerek durumunu özetliyor Burada üzerinde dikkatle durulması gereken bir husus var ki; o da, vatan, millet ve din düşüncesinin hayatın her noktasına olan müessiriyetidir
Kim’in en önemli özelliği iyimserliği İş hayatında karamsarlığa kapılmak, başarısızlığın başlangıcıdır Sahiplerinin, bankaların veya hükümetlerin terkettiği sayısız batmış firmayı satın alıp düze çıkarmış Bununla alakalı olarak da şunları söylüyor: “Terk, eylemde kötümser olmaktır Şirketlerini terk edenler imkansızlıktan dem vururken, ben gözümü imkanlara dikiyordum Eğer ortada yüzde bir başarı şansı varsa, hakiki işadamı o yüzde biri ateşi alevlendirecek kıvılcım olarak görür İş hayatı bir artı birin iki ettiği bir alan değildir; orada bir ona, on elliye dönüşür İşadamı sayıları böyle sayar ”
Öncüler için dünya büyük bir yerdir ve yapılacak sınırsız miktarda iş vardır İnsanların daha önce hiç bulunmadıkları basamaklara varmak ve hiç yapmadıklarını yapmaktır öncülük Tehlikelidir fakat kaçınılmazdır Tarihi inşa edenler bu gibi şeyleri yapmaya arzulu olanlardır Tarih, milletlerin güç ve refahının öncülük üzerine bina edildiğini, kendinden memnunluk ve çekingenliğin felaketle sonuçlandığını göstermektedir
“Daewoo’yu kurduğumuz yıllarda, ihracat değersiz bir iş gibi görülüyordu Büyük şirketlerin hepsi ithalatçıydı; bir an için olsun ihracatı akıllarına getirmiyorlardı Birçok kişinin muhalefetine rağmen, ihracat öncülüğünü başlattık ve başardık Aptallığın gereği, bir şeyi hiç denemeden imkansız olduğunu söylemektir ” diyor Kim Şirketi olan Daewoo da bu öncülük ruhuyla sadece bilinen Avrupa ve Amerika pazarlarına değil ülkesinin diplomatik ilişkilerinin bile olmadığı bir çok ülke pazarına el attı Ve neticede bu ticari münasebetler diplomatik ilişkileri de beraberinde getirdi
Azınlığın Gücü
Tarihçi Toynbee, medeniyete katkısı olanların çok küçük bir “düşünen azınlık” olduğu kanaatindedir Bunlar aynı zamanda çoğunluğun da tarihî gelişim sürecine katılmasına yardım ediyordu Bu “düşünen azınlığın” görevi ve sorumluluğuydu da Onların katkısı olmadan toplum ve tarih ilerleyemezdi İşte bu azınlığın gücü kaybolduğunda çöküş başlar, toplum bölünür yöneticiler de eski zaferlerin hatırasıyla eğlenirler
Bu fikirleri bir düşünür veya felsefeci değil de bir işadamı söylerse ne dersiniz? Herkesin kendi alanıyla meşgul olması gerektiğini mi düşünürsünüz? Ama Daewoo’nun patronu böyle düşünmüyor:
“Rakamlar bizi yanıltmamalı; çünkü bize sadece miktardan haber verirler ve bu onların sınırıdır Mesela, içinde yüz inek ve bir insan olan bir çiftliğiniz varsa, rakamlar size sayının 101 olduğunu söylerler; fakat azınlığın kudreti hakkında birşey söylemezler ”
Kim, azınlığın gücünü ispat için, Mısır’dan çıkan Yahudilerin nasıl Arz-ı mev’ud’u ele geçirdikleri misalini veriyor Yahudiler Kenan’a önce 12 kişilik keşif kolu gönderirler Geri döndüklerinde 10 tanesi Kenanîlerle başa çıkılamayacağını söyler Hem Yahudilerden daha uzun boyludurlar hem de şehirleri muazzam surlarla çevrilidir Diğer ikisi itiraz eder Korkacak birşey olmadığını, çünkü bu ülkenin kendilerine Allah tarafından vadedildiğini söylerler Demokratik çoğunluğa göre karar vermiş olsalardı, Yahudilerin geri dönmesi gerekirdi Fakat aksini yapıp o iki kişiye tabi oldular Çoğunluk kararı her zaman tek başına tarihi şekillendirmez Azınlığın meydan okuma ruhu daha etkilidir
Kim’in kurduğu sanayii, ticaret ve finans imparatorluğu bugün Kore ekonomisine yön verip, ülkenin ekonomisini birinci sınıf dünya gücü haline getirmeye çalışmaktadır Bir zamanlar devletten büyük destek alan, fakat bunu sadece mali kazanca dönüştürmekle kalmayıp gerçek bir sanayii grubu kuran Kim, azınlığın kudreti yerine “Baba” devletin kudretine dayanmayı tercih eden Türk sermayedarlarına örnek olabilecek mi acaba?!
Liderlik Öğrenilebilir mi?
Lider eleştirir, mevcut yapının sürekliliğini reddeder İşin maddi akışında bir romantizm keşfeder Walmart’ın kurucusu Sam Walton, başkan odasında oturup kar-zarar cetvellerini kontrol etmek yerine, gününü satış mağazalarını dolaşmak ve not tutmakla geçiriyordu Yöneticiler hayal güçlerini fazla kullanmaz veya kullanmak istemezler; oysa liderin bütün gücü buradan gelmektedir Gandi büyük bir lider ve usta bir teknisyendi İngilizlerle mücadelesinde, elindeki herşeyi kullanıyordu: Pasif direnişten tuz vergisi gibi sembolik konulara kadar herşey
İşletme idaresinin temel ilkeleri aslında insanı utandıracak kadar basittir Ancak, yöneticiler bu ilkelere tutsak olurken, liderler onları hazmederler ve ihtiyaç ortaya çıktıkça kullanırlar Fırsatçıdırlar; vakit kaybetmeden işe dalarlar Dolayısıyla, liderlik öğrenilemez Her insanın kumaşında gizlidir Şirketler bastırılmış liderlik potansiyellerinin açığa çıkarılmasına yardımcı olabildikleri ölçüde, kendi geleceklerini teminat altına almış olurlar
Yöneticiler tasarlar, örgütler ve denetler; dikkatlerini kural ve prosedürler üzerinde toplarlar Liderler istikamet verir, kabiliyetleri harekete geçirir ve stratejileri uygularlar Dikkatlerini kurallar üzerinde değil, insanlar üzerinde yoğunlaştırırlar
Vizyon ve Strateji
En basit hakikate ulaşmak yıllar bir süren tefekkür gerektirir, diyor Spencer-Brown Eylem değil, hesap değil, okuma değil, konuşma değil Sadece neyi bilmeye ihtiyaç duyduğumuzu akılda tutmak İşte bütün mesele bu
Liderin ilk adımı, beraber çalıştığı insanlar için bir istikamet tayin etmektir İnsanların çoğu, tayin edilmiş istikametlerde nasıl yürüyeceklerini bilirler Ancak, yürünecek yolun tespiti basit yöneticiliğin sınırlarını aşar Yürünecek yol, vizyon gerektirir Her vizyon çok veciz bir cümleyle dile getirilmeli ve bir strateji ile desteklenmelidir Vizyonu dile getiren cümle gibi, stratejik plan da kısa olmalıdır
Vizyon benimsetildikten, stratejik plan ortaya konulduktan sonra yapılacak iş, insanların yeteneklerinin harekete geçirilmesidir Görev tanımı yapıp, insanları o görevlere koşmak yöneticiliktir; lider, görevleri insanların kabiliyetlerine göre yeniden tasarlar
Birden fazla lider tipi vardır ve kişi, düşünsel ve psikolojik donanımına bağlı olarak, belirli bir liderlik tipine yönelir Doğuştan sezgici ve normatif olan kişi, insanlara ve başarıya meyyaldir ev muhtemelen iyi bir girişimci lider olur Analitik ve sezgici kişi iyi bir strateji rehberi olurken, analitik ve olgucu kişi muhtemelen iyi bir yönetici-lider olur İleri ölçüde olgucu ve normatif olan kişi ise doğal bir idari başkan olur: Bulunduğu sahanın en tepe noktasında değilse bile, başkaları için en iyi ortamın nasıl meydana getirileceğini bilen bir başkan
Liderlikte şu üç temel başarı faktörünün farkında olmak çok önemlidir Birinci faktör esnekliktir: Durumun gereklerine göre bir liderlik stilinden diğerine çarketme kabiliyeti İkincisi, müphemlikle başa çıkabilme kabiliyetidir Müphemliğe asabilikle cevap vermek kişiyi realiteden koparabilir Üçüncü başarı faktörü ise ortaya yeni şeyler koyabilmedir Hiç bir zaman bize miras kalanla yetinmemeli, sınırların ötesinde neler olabileceğini hayal etmeliyiz
Dört Ders
İster siyasette, isterse iş hayatında olsun, liderlerin üzerinde ittifak ettikleri bir gerçek şudur: Kendini bilmeden lider olunmaz; ama kendini bilmenin her birey için ne demek olduğunu da kimse bilemez İşletme hocası Warren Bennis’in tesbit ettiği dört ders bize ışık tutabilir
En iyi öğretmeniniz, bizzat sizsiniz Öğrenme, kişisel bir dönüşüm tecrübesidir Öğrenmek sahip olmak değil, olmaktır Öğrenmenin iki önemli saiki bilme ihtiyacı ve rol üstlenme duygusudur Dolayısıyla, öğrenme nefisle, kişilikle doğrudan bağlantılı bir süreçtir Bunları hiç kimse okullarda öğretemez Herkes kendisi öğrenir ve kendi tarzında öğrenir
Sorumluğu kabul edin Kimseyi suçlamayın Liderler akla gelebilecek her yeni tecrübeyi ciddiye alır, ne kadar aptalca görünürse görünsün her fikri dinlemeyi sorumluluklarının bir parçası sayarlar Başarısızlığı başkasına yüklemeye kalkmazlar
|