Prof. Dr. Sinsi
|
Süper Yönetim Kitap Özeti
BÖLÜM 3: TANRILAR DENGESİ
Bu bölümde önce şirketlerde, tanrılar ya da modeller dengesini etkileyen güçleri yakından tanıyacağız
Daha sonra tanrılar arasındaki bağlantıları inceleyeceğiz
Etkileyici güçler:
-Büyüme -İş sistemleri -Yaşam dönemleri -İnsanlar
Büyüme: Tanrılar dengesini etkileyen ilk güç şirketin büyümesidir Şirket ne kadar büyürse o kadar Apollo modeline yaklaşır Büyümenin artması, sabit-düzenli durumların oranını artırmasına yol açar
Yaşam Dönemleri: Değişim hızı diye de nitelendirilir Şirketler yaşam dönemlerine uyum sağlamak için birtakım yöntemler geliştirmişlerdir Bunlar;
-Görev birimleri veya çalışma grupları oluşturmak
-Üretim veya yönetici kadrosunu daraltarak geliştirme gruplarını genişletmek
-Üst düzeyde bir yönetim kadrosu oluşturmak
İş Sistemleri: Şirket içinde yapılacak bir işi düzenlemenin üç değişik yolu vardır
- Akış sistemi: Bölümlerden birinin tamamladığı iş, diğer bölümün hammaddesidir
- Kopya sistemi: Her bölümün yaptığı iş birbirinin aynıdır
- Birim sistemi: Her bölümün yaptığı iş birbirinden tamamen bağımsızdır
İnsanlar: Bazı modeller, bazı toplumlarda daha çok sevilir Her kişide her dört tanrıdan birer parça bulmak mümkündür Kişinin aldığı eğitim onu herhangi bir modele yakınlaştırır veya uzaklaştırır
Tanrılar Arasındaki Bağlantılar
Bir şirkette, tanrılar arasında bağlantı b ulunması gerekir ki o şirket dengeli bir şekilde yürüsün
Etkin bir bağlantının üç koşulu vardır
* Hoşgörü, * Köprüler, * Ortak dil
Bu üç koşul yerine getirilmediğinde, dördüncü etken olarak ortaya gevşeme çıkar Gevşeme verimsizliğin ve uyumsuzluğun göstergesidir
Hoşgörü: Her modelin kendine özgü koordinasyon ve denetim yöntemi olduğunu biliyoruz Kendi yöntemlerinizi başkalarına kabul ettirmeye çalışmanız bağnazlığı, ortaya çıkarır Bu durumda da güvensizlik girdabı devreye girer
Köprüler: Köprüler, yazışmalardan başlayıp temsilciler, ortak kurullar, koordinatörler, irtibat komiteleri ve proje ekiplerine kadar uzanabilir
Köprüler olmaz ise her model kendi yoluna gider Bu da verimliliğin azaltılması sonucunu doğurur
Ortak bir dil: "Birlikte konuşan bir şirket, birlikte yürür" diyebiliriz buna kısaca
BÖLÜM 4: TANRILAR VE ORTAMLARI
Bu bölüme Tanrıların görüldüğü çevrelerin önemi ve Değişik yerlerde görülen değişik modelleri göreceğiz
Şirketin etkinlik gösterdiği çevre, tanrıların belirlenmesinde en az şirketin büyüklüğü, yaşama devresi ve iş tipi kadar önemli bir öğedir
Güneydoğu Asya ülkeleri, emir-komuta kademelerinden ve güç etkisinden oldukça mutlular Onlar belirsizlikle yaşamaktan pek de şikayetçi görünmüyorlar Singapur, Hong Kong Hindistan ve Filipinler bu değerleriyle Zeus modeline daha uygun bir yönetim modeli sergilemekteler
Anglo-Saksonlar ve İskandinavyalılarda belirsizliğe pek aldırmıyorlar Ancak Güneydoğu Asya ülkelerine oranla daha demokratik bir sistem uygulamaktalar Bu da Anthena modelini andırıyor
Japonlar ise çok daha farklı yapıda bir toplum Belirsizliği sevmiyorlar Çok daha toplumcular Aileye son derece önem veren yönetim modelleri daha çok Apollo modelini hatırlatıyor Girişimci değiller
Fransızlar daha çok gücü ve emir-komuta zincirini benimsemekteler Bu toplum bireyciliği tercih ediyor ama risk almaktan hoşlanmıyor Bu bir Apollo kitlesinin üstünde Zeus karakterinin egemen olduğu karma bir model
Avusturya ve Almanya gibi ülkeler belirsizliği sevmiyorlar Eşitlik istiyorlar ama bireycilikten hoşlanmıyorlar Biraz demokratik bir Apollo modelinin uygulayıcıları durumundalar Çok çalışan, verimli ama aynı zamanda sosyal macerayı ve fazla heyecanı sevmeyene donuk toplumlar
İKİNCİ KİTAP
BÖLÜM 5: APOLLONUN ÇELİŞKİSİ
Bu bölümde şirketlerin yönetim kademelerindeki çelişkileri inceleyeceğiz
Yöneticilik, çelişkileri, değişik tanrıları, karşı tezleri ve yönetim sorunlarını çözümleyebilme sanatıdır
Daha fazla apollolaşma ve şirketleri daha kurallı daha düzenli hale getirme yolundaki baskılar sürerken, tam aksine, şirketi oluşturan bireylere daha fazla bağımsızlık tanıma ve onların ihtiyaçlarını daha fazla önemseme gibi görüşlerde giderek şirketlerdeki ağırlığını artırıyor 2000 yılında günümüzdeki çalıştırma şeklinden ve şirket anlayışından çok farklı bir sistemin egemen olacağını gösterir somut belirtiler var
Şirketlerin Apollo modeline sürüklenmeleri ile Büyüklük ve Uyum çok ön plana çıkmış oluyorlar İnsanlar, bulundukları şirketi dışarıda daha büyük, içerde de daha istikrarlı bir duruma getirmek için karşı konulmaz bir istek duyarlar
Büyüklük: - Daha büyük olmak ile işler daha kolay olur
- Büyüklük saygınlık getirir
- Büyüklük esneklik ve güvence verir
İstikrar: Bir çok şirket istikrarı geleceğin garantisi olarak görür ve bunu gerçekleştirmek için çalışır Yönetim açısından geleceği içine alan istikrar çok istenen bir durumdur İstikrarı uzun süre garanti eden kuruluşlar, şirketin faaliyetlerinden ve elde edeceklerinden daha emin olurlar Bu yönetimde rahatlık arayanlar için son derece doğaldır
Apollo'ya direniş: İnsanların Apollo'ya gösterdikleri Tepkinin 3 nedeni vardır
1 Neden: İnsanların yine insanlar tarafından yönetilmesidir
2 Neden: Yapılacak işin yani rolün son derece kesin ve belirlenmiş olmasının insanları soğutması, heyecanı ve isteği azaltmasıdır
3 Neden: Okullarda ve toplumda, çocuklara Apollo modelinin uygulandığı aşırı kuralcı sistemlere karşı çıkılması, bireyin daha özgür ve bağımsız olması gerektiği yolunda değerler kazandırılmasıdır
BÖLÜM 6 : TEPKİLER
Bu bölümde Apollo krizlerine bulunan üç temel çözüm üzerinde duracağız
1 Apollo krizlerine önerilecek ilk çözüm şirketleri verimli ve etkin birer sosyal araç olarak görmektir Bu noktada sorumluluk kilit sözcük iş disiplininin topluma nasıl bir refah getirdiği düşünülüp Hong-Kong örneği üzerinde durulabilir
2 Apollo krizine getirebilecek ikinci çözüm, şirket içindeki işi bir görev değil, bir ayrıcalık olarak yorumlamak olabilir
3 Apollo çıkmazından üçüncü yanıt demokrasinin görevleri veya ayrıcalığı olarak düşünülebilir
Modern sanayi toplumlarında her üç çözümüde görmek mümkün Ancak bu çözümlerin hiçbiri istediğimiz gibi bir geleceğin garantisi değil Sonuçta karşılaşılabilecek üretim verimsizliği, birçok şirket için dayanılması güç boyutlara varabilir
BÖLÜM 7: TANRILARIN YENİ DÜZENİ
Bu bölümde: Tepkilerin giderilmemesinden doğan karışıklığın tanrıların yeni düzeni vasıtası ile nasıl aşıldığı incelenecektir Büyümenin ve uyumun gerçekleştirilmesi şeklinde görülen iki şirket ihtiyacı ile toplumun çalışan kesiminde görülen ve kaçınılmaz çatışmalara neden olan kişisel katılım için daha fazla olanak ve seçim hakkı gibi kişisel ihtiyaçların giderilmesi ve çözümlenmesinin çok zor olması Yeni tanrı düzenlerini gündeme taşımakta
İhtiyaç duyulan değişimi iş gücünden yararlanan şirketlerden beklenen bir tür profesyonel ortaklık olarak niteleyebileceğimiz, federal eyaletlere benzeyen şirket tiplerine geçme ihtiyacı olarak tanımlanır
Profesyonel Şirketler: Profesyonel olan işin dış etkilerden korunması, çalışma sisteminin hatta saatlerin istenildiği gibi düzenlenmesi ve daha fazla iş güvenliği sağlanması Profesyonel şirketlerin temel özellikleridir Bu özellikler önemli avantajları beraberinde getirir Profesyonel tıpkı sanatçı gibi parayı yetenekleri karşılığında alır Hizmetinin süresi veya bağlılığı alacağı parayı etkilemez
Şirketler Federasyonu: Apollo etkisi yok edilip, küçük köyler ile federasyona geçilince büyüme ve büyümenin getirdiği uyumluluk ihtiyacı azalır İş akışları parçalanır, birimler küçülerek daha bağımsız hale gelirler ve işçiler bir tür sözleşmeli birimler halinde çalışırlar
BÖLÜM 8: SONUÇLARI
Tanrıların yeniden düzenlenmesine bağlı olarak toplumlarımızın yeni çehreler kazanacağı, insanların yaşama biçimlerinin değişeceği ve sosyal hayatın farklılaşacağı konusunda birçok gerekçe sıraladık Şirketler toplumların iskeletini oluşturduğu için bu kurumlarda görülecek değişiklikler istesek de, istemesek de hepimizi etkiler Bu bölümde söz konusu gelişmelerin toplumlar açısından üç büyük sonucuna değineceğiz
* İşçi Toplumunun Çöküşü
* Yeni Ortaklıklar
* Yeni Örnekler
1 İşçi Toplumunun Çöküşü: Artık orta sınıf aileler otomatikleşti, sözleşmeliler iş yapıyor Aynı iş yine yapılıyor Ama hizmetçiler, ya da uşaklar tarafından değil, profesyoneller tarafından İşsizlik oranının artışından dolayı gelişen teknolojileri suçlamak son yıllarda oldukça moda
Yeni işler kaçınılmaz olarak insanların yerine makinelere ihtiyaç duyuyor Çünkü bu yeni iş alanlarının ve yeni mesleklerin beyne ihtiyacı var; kaslı kollara, güçlü ellere değil
Yeni teknoloji ve buna bağlı olarak gelişen yeni işler Athena ve Dionisesler istiyor Apollo değil Ana kaynak bu iki tanrı olmak zorunda,çünkü beyin onlarda var
2 Yeni Ortaklıklar: Şirketlerin boyutları, karmaşa gelen gevşeme Apollo'dan kaçışın en önemli nedenleri idi Apollo'dan kaçanlar yeni ortaklık ile kooperatifçiliğe adım atmış oluyorlar
Burada bütün hisseler ortaklar tarafından paylaşılır Aramal veya sermaye bütünüyle çalışanlar arasında paylaştırıldığından herkes kendini "işçi" değil, üye olarak görüyor
3 Yeni Örnekler:
Şirketlerde Athena ve Dionisosların sayıları arttıkça, kadın öğesinin, yada kadınsı yoğunluğun arttığını böylece kadınların çalışmasının daha kolay olduğunu söylemek mümkün
Süper Yönetim Kitabı, e-kitaplar, Charles HANDY, kitap özetleri, roman özetleri, Özetler, değerlendirmeler, bedava kitap, önemli eserler, kısa kitap özetleri, yabancı kitaplar, hikaye, çocuk, işte başarı, üniversitede başarılı olma, Edebiyat, Türkçe
|