Prof. Dr. Sinsi
|
Naomi Klein, Şok Doktrini
“ŞOK”
35 yıl boyunca 1970-2006 yılları arasında adeta dünyanın tozunu atan Friedman 16 Kasım 2006'da doksan dört yaşında öldü Müritleri arasında bir kaç ABD Başkanı, İngiltere başbakanları, Rus Oligarkları, Polonyalı sendikacı ve maliye bakanları, üçüncü dünya ülkeleri diktatörlerinin tümü, IMF, Dünya Bankası ve Dünya Ticaret Örgütü'nün tüm yöneticileri vardı
Friedman'ın akıl hocası Friedrich Hayek, sosyalizme karşı serbest piyasa düzeninin ilk teorisyeniydi ve bu “başarı!”sı ona 1974 yılında Nobel Ekonomi Ödülü kazandırmıştı (Nobel'i verirken kimleri seçtiklerini burada daha iyi anlayabiliriz! 1976 yılında da Milton Friedman Nobel Ekonomi Ödülü almıştı!)
Naomi Klein'in Şok Doktrini adlı kitabı, bir anlamda deregüle edilmiş kapitalizmin zaferinin özgürlükten doğduğu, zincirlerinden boşanmış serbest piyasanın demokrasiyi koruduğu şeklindeki temel ve resmi “hikaye”ye karşı bir meydan okumadır Kapitalizmin bu fundemantalist biçimi, vahşi zorlamalara ebelik yaptı; bu ekonomik şiddet sayısız bireylerin bedenleri üzerinde olduğu gibi kolektif beden olan toplumlar üzerinde de uygulandı
“Serbest piyasa”nın tarihi şoklarla yazılmıştır! Ülke içindeki temel kurumları ve zenginlikleri özelleştirmek için “görüntüyü kurtarmak!” adına bile olsa kamuoyu rızası aramaya gerek duymayan bu anlayış, yalnızca hedefe ulaşmak için şiddet düzeyinin giderek artmasına ve hep daha büyük felaketlere gerek duymaktadır
Friedman, neoliberalizmin gözüne kestirdiği hedef ülkelerde ancak bir "kriz"in değişim yaratabileceğine inanıyordu Bu krizin “gerçek”ı önemli değildi, “algılanabilir” olması da yetiyordu New York Times'deki köşesinde Friedman, “Pazarın gizli eli, gizli bir yumruk olmadan işleyemez McDonald's, McDonell Douglas olmadan varlığını sürdüremez!” yazıyordu
Friedman ve onun güçlü takipçileri dört gözle büyük bir kriz yaşanmasını, ardından vatandaşlar hala şokun etkisi altındayken devlete ait kamu varlıklarının oyuncularca adeta parçalanarak hızla satılmasını, reformların çabucak kalıcı hale gelmesini bekliyorlardı
Öyle ki bazı insanların büyük felaketlere su ve yiyecek stoku yaparak hazırlanması gibi Friedmancılar da serbest piyasa stoku yapıyorlardı! Dünyanın herhangi bir yerinde ya bir ekonomik kriz, ya sel felaketi, deprem vs olur olmaz Şikago Üniversitesi'nin bu acımasız profesörleri krizin etkilerine maruz kalan toplumun tekrar "statüko!"egemenliğine girmeden ve ulusal kalkınma bilinci uyanmadan, hızla hareket edip geriye dönüşü olmayan değişiklikleri hayata geçirtiyorlardı
Friedman, “İstediğimiz değişiklikleri gerçekleştirebilmek için yeni yönetimin ancak altı-dokuz ayı vardır, eğer bu dönemde fırsatları değerlendiremezse başka hiç değerlendiremez!”diyordu Bu sözler, Makyavelli'nin “Açık yaranın bir anda dağlanması gerekir”yolundaki tavsiyesini anımsatıyordu
Milton Friedman, büyük çaplı şok krizler ya da şoklardan nasıl faydalanacağını ilk defa 1970'lerin ortalarında Şili diktatörü General Augusto Pinochet'nin danışmanlığını yaptığı sırada öğrenmişti
Darbe'nin şoku altındaki Şili'de, Friedman'ın Pinochet'ye tavsiyesi, ekonomide vergi indirimi, serbest ticaret, özelleştirmeler, kamu kurum ve kuruluşlarının ve hizmetlerin özelleştirilmesi, sosyal harcamalarda kesintiler, devlet okullarının özel sektöre devredilmesi, toplu özelleştirmeler, eksiksiz serbest ticaret, bütün vergi dilimlerinde % 15'lik artış ve devletin “dramatik bir biçim”de küçültülmesi yönündeydi Ama bütün bunların “hızla!”, “aniden!”ve “ard arda!”yapılması gerekiyordu Bu sancılı taktiğin ismini şöyle açıklıyordu: “Şok tedavisi!”
Dünyadaki bütün serbest piyasa programları -dikat edilirse- ekonominin bir deyimiyle değil nörolojinin ve psikiyatrinin deyimlerinden olan “Şok tedavisi” öntemiyle uygulandı!
EMPERYALİZMİN SİYASİ ÇARKLARI
Daha çok ekonomik işleyiş yasalarını iyi bildiğimiz emperyalizm olgusunun siyasi olarak işleyişi ve bir örümcek ağı gibi oluşturmuş olduğu şeytani ilişkileri ne yazık ki uzun mücadele yıllarında solun ilgisini gereği kadar çekmedi Türk ve Dünya solunun –“reel” sosyalist ülkeler dahil– “dramı” ve çoğu kez trajedisi, büyük oranda, bir hareketin gerçek anlamda anti-emperyalist olup olmadığının nirengi noktası sayılacak önemdeki bu eksiklikten kaynaklanmaktadır
Emperyalizmin karanlık siyasi çalışmalarını ve yöntemlerini dünya kamuoyuna açıklayan kaynaklar ne yazık ki çok azdır Emperyalizmin ulusal eknomilerini korumaya çalışarak kalkınmaya ve -Lenin'in deyimiyle- “uluslaşmaya çalışan” (Emperyalist Ekonomizm, s 38) ülkelere karşı sürdürdüğü bu gizli/ahlaksız saldırıların en karanlık aygıtı CIA’nın Latin Amerika'da 13 yıl “operasyonel” yöneticiliğini yapmış Philip Agee’nin, 1975’lerde yayınladığı CIA Günlüğü adlı ünlü kitap, -sol örgütlerin içine sızma dahil- bu yöntemleri “içten” bize aktaran önemli ve zengin bir kaynaktır (Güvenlik içinde ancak Küba’da 35 yıl yaşayabilen Agee’yi burada anmak isterim)
Burada özetlemeye ve tanıtmaya çalıştığımız, Kanadalı gazeteci Naomi Klein’in Şok Doktrini – Felaket Kapitalizminin Yükselişi (Agora Kitaplığı, Mayıs 2010 Çev Selim Özgül) adlı kitabı, 2 Dünya Savaşı Sonrası “Kalkınmacılık” politikalarını yerle bir eden ve özellikle üçüncü dünya ülkeleri ulusal ekonomilerini vahşice yağmalayan “neo-liberal” politik çetenin merkezinin kalbine inerek “neoliberalizm-darbeler” ekseninde emperyalizmin yöntemleri hakkında yaşamsal bilgiler veriyor
*
Sol bugün, yalnızca emperyalizmin, tekellerin bitmeyen arzularına göre hareket eden kapitalist ekonominin iç dinamikleri ve kuralları ile değil, gladyo örgütlenmesi, faşizm ve her türlü ahlaksızlığı içinde barındıran yasal/yasa dışı örgütlenmeyle kurduğu devasa bir kültürel/siyasi ilişkiler yumağından beslenip hareket ettiğini mutlaka dikkate almak zorundadır
Lenin, Emperyalizm adlı kitabında emperyalizmin ekonomik yasalarını hücrelerine ayırmış, bugünün kuşakları da emperyalizmin hep ekonomik işleyiş yanını başat güç olarak algılayıp buna göre politikalar geliştirmiştir
Oysa Lenin, Kievsky (Piyatakov) ile yaptığı polemik üzerine kaleme aldığı ve Türkçe’de Emperyalist Ekonomizm Marksizmin Bir Karikatürü adı ile Sol Yayınlarınca yayınlanmış kitapçıkta emperyalizmin siyasi işleyişi üzerine çok önemli saptamalar yapmıştır Kievsky’le yaptığı “Ekonomizm!” tartışması, Kievsky’nin emperyalizme karşı “ulusal savaşım”, “ulusal başkaldırı”da “siyasal sorunlar”ı es geçmesi, “mali sermaye”nin hareket alanını salt ekonomiye, mücadeleyi de salt grevler vs gibi ekonomik mücadele araçlarına indirgemesini eleştirmek içindir “Siyasal sorunlara önem vermemek için mali-sermayeyi abartmak! Siyasal konuları tartışmanın yolu bu mudur?” (s 49) diye sormaktadır Lenin
“Amerikan tröstleri, emperyalizm -ya da tekelci kapitalizm- ekonomisinin en üst ifadesidir Bunlar, hasımlarını safdışı bırakmak için yalnızca ekonomik araçlara başvurmakla yetinmezler, sürekli olarak siyasal, hatta suç sayılan yöntemlere başvururlar (…)” Lenin'e göre emperyalizm, bir ülkenin tüm ekonomik ve siyasal organlarına yerleşebilir ve o ülke kendisini hala bağımsız bir ülke sanarak yaşayabilir (s 40-42)
Dr Cameron şoklarını uygulamak için elektrik kullanıyordu, Friedman'ın aracı ise “cesur!” politikacılardı!
Anlatılanın yalnızca bizim hikayemiz olmadığını, dünyanın diğer ülkelerine yapılan “şok” saldırıların “hikayesi”nin parçası olduğumuzu anlatmaya gelecek yazımızda “Felaket Kapitalizmi” adlı önemli kitabı özetleyerek devam edeceğiz
|