Prof. Dr. Sinsi
|
Friedrich Nietzsche Böyle Buyurdu Zerdüşt Özeti
Friedrich Nietzsche Böyle Buyurdu Zerdüşt Özeti
Böyle Buyurdu Zerdüşt, Bakış Açısı: Nietzsche’nin felsefe öğretisi, kendi çağına tümden bir karşı çıkış olarak görülmektedir Kendisinin bütün derdi, insanı akılcılığın kıskacından kurtarıp kendisi üzerinden düşünmesini sağlamaktır Ona göre Tanrı ölmüştür ve insanlar Dünya’da yapayalnız kalmışlardır Bu yüzden insanlar Tanrı’dan bekledikleri umut ve istekleri bir kenara bırakıp kendilerini Dünya’ya adamalılar Böylelikle düşünce ile yaşam arasında bağ kurulması daha kolay olur
Nietzsche, insanlara yeni değerler getirmeye çalışarak güçlü insanların egemenliğinde, çoğunluktan ibaret olan ve sürü olarak nitelendirdiği insanlıkta ilerlemenin mümkün olduğunu ileri sürmüştür Sürü kendini feda ederek üst insanı belirleyecektir Üst insan benim diyebilen, kendi gözleriyle gördüğü gerçekliği belirleyen insan olarak görülmektedir Bütün varlığın temelinde daha güçlü olmaya yönelik irade vardır Nietzsche’ye göre, insanoğlu sadece kendini korumak ve yaşamak istemez aksine asıl isteği daha da güçlü olmaktır
Din, ahlak, çağdaş kültür, felsefe ve bilim gibi konularda eleştiriler yazmıştır Nietzsche’nin etkileri felsefede, egzistansiyalizm ve postmodernizm üzerinde olmuştur Değerlerin göreceliğini savunmuş, “iyi” ve “kötü” kavramlarını sorgulamış, eleştirmiştir
Kendisini “Filozoflar içinde ilk psikolog” olarak tanımlayan Nietzsche, Psikanaliz’de kullanılan “BilinçAltı” (id) kavramından ilk kez bahseden kişi olmuş ve bu yönüyle Sigmund Freud ve Psikanaliz’i etkilemiştir
Kıta felsefesinde ve analitik felsefede alternatif yollar göstermiştir Yaşamı olumlama, bengi dönüş, anti platonizm onun felsefesinin temel taşlarıdır
Nietzsche, erken ölümü ve hastalığı nedeniyle, “ne ahlaksal idealini, ne de trajik şiirini gerçekleştirebilmiştir ”
Otuz yaşındayken yurdunu ve yurdunun gölünü ardına bırakarak dağa çekildi Zerdüşt Dağda on yıl zaman zarfında, bıkmadan, usanmadan hep ruhunu dinledi… Ve sonunda içinde, gönlünün derinliklerinde bir değişiklik duyumsadı Günlerden birgün yıldız, aydınlatacak bir şeyin kalmasyadı yazgın ne olurdu? On yıl varki buruya mağarama çıkıyorsun Eğer, ben, kartalım ve yılanım olmasaydık, ışığından ve yolundan bezerdin Fakat her sabah seni bekledik Işığının fazlasını aldık ve bunun için seni kutsadık
Bak! Ben, fazla bal toplamış arı gibi uzanacak ellere muhtacım İnsanlar arasında, akıllılar deliliklerine; fakirlerde zenginliklerine kavuştuğu o derin sevinci tekrar yaşatmak için armağanlarımı paylaştırmak istiyorum Bunun için aşağılara inmeliyim Nasıl ki sen, cömert yıldız, akşamları denizin arkasına iniyor ve arkadaki dünyaya ışık götürüyorsan, ben de senin gibi, inmek istediğim insanların arasına girmek istiyorum
Ey, en büyük mutluluğu bile kıskanmadan görebilen tek göz, beni kutsa!… Taşmak isteyen kadehi kutsa ki içinden su, altın gibi aksın ve mutluluğun parıltılarını her tarafa saçsın
“Bak, bu kadeh yine boşalmak, Zerdüşt yine insan olmak istiyor ” Zerdüşt’ün on yıl sonra insanların arasına karışma isteği ve dağdan inişi böyle başladı
Yazarı: Friedrich NIETZSCHE
Yayınevi: İskele Yayıncılık
Çevirmen: Mustafa BAHAR
Basım Yeri ve Tarihi: İstanbul / 2005 – Temmuz
Sayfa Sayısı: 308
Kitap Hakkında Kısaca:
Nietzsche’nin düşüncelerinin en yüksek düzeye eriştiği olgunluk dönemi, ‘Böyle Buyurdu Zerdüşt’ adlı eseri ile başlar Bu eser Nietzsche felsefesinin ana kitabıdır
Ecce Homo’da Nietzsche Böyle Buyurdu Zerdüşt adlı eseri için şöyle der:
‘Yazılarımın içinde Zerdüşt’ün ayrı bir yeri vardır Onunla insanlığa şimdiye dek verilen en büyük armağanı sundum Binyılları aşan sesiyle Zerdüşt yazılmış en yüce kitap, gerçekten yüksekler kitabı olduğu gibi – insan denen olguyu uçurumlar boyu aşağısında bırakmıştır – hem de kitapların en derini, doğrunun en derin hazinelerinden doğmuş olanıdır; bir tükenmez kuyudur, içine daldırılan kova ancak altın dolu, iyilik dolu olarak çıkar’
Eser dört ana bölüme ayrılır Her bölümde değişik insan davranışlarını ve insani olguları konu edinen başlıkların toplamı seksen üçtür Nietzsche ilk iki kısmını 1883′te, üçüncü kısmını 1884′te, dördüncü ve son bölümünü ise 1885′te kaleme almıştır
Eserin dili şiir ile düz yazı arasındadır Bazı bölümler şiiirden çok düzyazıya, bazı bölümler ise düz yazıdan çok şiire yaklaşır Fakat eserin bütünlüğünde şiir niteliği ağır basar Nietzsche düşünürken de, yazarken de hem bir filozof hem de bir sanatçıdır, şairdir
Anlatımı ve cümle kuruluşları Alman diline uymayan farklı bir söyleyiş tarzı içerir Nietzsche dilin kuralları, kısıtlı anlatımı, dar kalıpları ile anlatamadığı düşüncelerini bir ozan bağımsızlığı ile dil ile oynayarak anlatmaya çalışır En sığ sanılan anlatımlarda bile insanı şaşırtacak şekilde derinleşir
Alman dilinin gelenekçi söyleyiş kurallarının dışına çıkan Nietzsche, yazılarını bir şiir uyumu içinde yazar, aklından geçeni yazıya dökerken dil bilgisi kurallarını bir yana iter; aforizmalar şeklinde yazdığı eserlerinin büyük kısmı imalarla, düşüncelerine dair ipuçları ile doludur Olumlu başladığı bir cümleyi yada fragmanı olumsuz bitirir yada olumsuz başlar, olumlu bitirir Alaycı, iğneleyici bir anlatımı vardır
Bu yazım tarzı onun felsefesi ile ilişkilendirilebilir Nietzsche için felsefe yaşam ile içiçedir Filozof – Nietzsche’ye dek anlaşıldığı gibi – yaşamın ötesinde, yaşama karşı ezeli – ebedi bir takım ilkeleri, öncesiz- sonrasız hakikatleri ve olguları düşünen, soyutlama yapan, cam kulelerden hayatı seyreden kişi değildir Nietzsche’de filozof bir birey olarak, bir yaratıcı olarak, değişmeden korunan her değere karşı bir savaşçı olarak, yaşamın tam ortasında, oluşun içinde, sorunsal olanın arayışında, putların tam karşısındadır
‘Felsefe bugüne dek anladığım, yaşadığım gibisi, yüksek dağda buz içinde gönüllü yaşamaktır – varlıkta yabancı, sorunsal olanı, şimdiye dek törenin yargıladığı herşeyi arayıştır’
Filozof, bugüne kadar değişmeden kalan herşeyi değiştiren, doğru olduğuna inanılanların yanlışlığını, yanlış olduğuna inanılanların doğruluğunu gösteren, değerlerin yazılı olduğu levhaları kıran kişidir
‘Benim filozoftan anladığım şey o yakınında ne varsa hepsinin tehlike de olduğu korkunç dinamit’
|