Prof. Dr. Sinsi
|
Umut Bir Yöntem Olamaz.(Gordon Sullıvan )Kitap Özeti
Bir askerin eğitilebilir olması için en az,başarılı bir lise mezunu olması gerekir Vietnam Savaşından sonra bu esas hedef olarak belirlenmiş ve 1980’lerde amaca ulaşılmıştır Körfez Savaşı bu prensibin gerekliliğini ispatlamıştır Keza orduyu 1/3 oranında azaltırken kaliteli askerler bırakılıp,diğerlerinin terhis edilmesi ile ordu sayısal olarak küçülmüş,nicesel olarak büyümüştür
Geleceği yaratabilmek söylemi üzerinde her fırsatta durulmuş ve bu düşünceden hareketle VİZYON gündeme getirilmiştir
Geleceği görmek ,liderin sorumluluğudur Geleceği yaratabilmek için ilk önce,onu “görmelisiniz ”Lider kendisini zihinsel olarak geleceğe yerleştirir,aklın gözüyle dönüp geriye bakar Bu,uzun mesafe koşucularının kullandığı bir tekniktir Kendilerini “finiş”çizgisine koyar ve “geriye bakıp”kendilerini bu çizgiye doğru çekerler Kendini finiş çizgisinde,gelecekte görme ,kazanmak için gerekli olan yoğun konsantrasyonu sağlar ve yarışın sürekli heyecan ve acısını azaltır
Vizyon,bir gelecek anlayışıdır Bugünün yeteneğinin ötesine geçen,bugün ile yarın arasında düşünsel bir köprüdür Karanlıkta fener olabilmek için vizyon,geleceği insanların kolayca anlayabileceği şekilde tasvir etmelidir Vizyon örgütün dönüştürülmesindeki birinci adımdır
Paylaşılan vizyon :
- Topu varoluş duygusu yaratır
- Kalıcı amaç duygusu yaratır
- Bir başarı ölçütü içerir
- Günlük konuları aşmayı sağlar
- Lidere ve izleyicilerine eylem yetkisi verir
Geleceğin tasavvur edilmesi ilk önce liderin beyninde gerçekleşmeli,sonra da örgüt çapında konuşulmalı ve uygulanmalıdır Düşünmek ve yapmak işlev süreci,bir bütündür Bunu bir ordunun hedefine doğru ilerlemesine benzetebiliriz Geleceği yaratmak için mücadele ederken,aynı zamanda yakın dönemdeki beklentileri de gerçekleştirmek zorundasınız
BUGÜN YARIN
Liderler,gelecekten geriye bakmayı öğrenmek zorundadırlar 1970 ve 1980’lerdeki K K leri liderleri,Basra Körfezi’nde başarılı orduyu bu prosesi uygulayarak yaratmışlardır
1998 Sonlarıda, düşünülmesi olanaksız olanı düşünmek üzere bir Planlama Grubu kuruldu Devam eden silah indirimi görüşmeleri ve demokratikleşme sürecini de dikkate alan bu grup, kendisine şu soruyu sordu Sonsuza dek Berlin’de kalacak mıyız? Cevap hayırdı İşte bu cevap, Avrupa’daki birliklerin ABD içine çekilmesi, müteakiben ne yapılması gerektiği sorunlarında ön almayı sağlamıştır Bu düşünce tarzı bir askeri güç planlama sürecinin başlatılmasını sağlamıştır Bu düşünce tarzını “bir sonrakinden sonraki” olarak da tanımlayabiliriz
Örgütünüz bunalıma girdiğinde yaslanabileceğiniz bir vizyonu olmalıdır Geleceği görememenin nedeni olarak pek çok şey gösterilse de, bu her zaman vizyon yoluğu ile başlar
Değerler ve vizyon ne kadar önemliyse de, olumlu değişimin gerçekleşebilmesi için bunların bir stratejiyle bütünleşmesi gerekir
Stratejinin esas özelliği, amaçlarla araçları birbirine bağlamasıdır Stratejiyi bir köprü olarak düşünün Değerler, köprü ayaklarının üzerinde yükseldiği dayanaklardır Köprünün bu yakası bugünün gerçeğidir Karşı yakasıda vizyondur Stratejiniz ise bizzat köprünün kendisidir Vizyonsuz strateji de anlamsızdır Birlikte olduklarında ise, başarılı eylemin temelini oluşturacak bir yapı yaratırlar
Yazar müteakip bölümde “ekipte kurma”nın önemi üzerinde, durmuş ve “liderin en zor ve en zaman alıcı görevlerinden birisi de, ekip kurmak ve ekibi ayakta tutmaktır” fikrine yer vermiştir
Etkin lider, bağlaşıklar oluşturur ve ekipler kurar, liderliği örgüt çapında dağıtarak, duvarları, tabanları ve tavanları yok eder Ekip oluşturmak, insanları güçlü bir sorumluluk duygusuyla donatır Elemanların “Ben yaptım” yerine “Ekip kazandı / kaybetti” demelerini istenmelidir
Etkinliğin sağlanması için her ekip üyesi, kendisinden ve ekipten ne beklendiğini bilmek durumundadır Onlara bu bilgiyi vermek çoğu zaman biz liderler tam olarak ne beklediğimizi bilmediğimiz için zordur
Neyin beklendiğini bildikleri zaman astlar büyük bir güvenle harekete geçer Bu şekilde yetkilendirildikten sonra astlar, inisiyatif ister ve sorumluluk üstlenir
Lider sürprizlere hazır olmalıdır; Hiç kemse Berlin Duvarının yıkılacağını, Varoşa Paktı’nın ve Sovyetler Birliği’nin çökeceğini tasavvur etmemişti Hayat beklenmedik dolu bir yolculuktur Görevimiz, planlamaya ve güce daha büyük bir esneklik ve çok yönlülük getirerek, zaman geldiğinde tepki oluşturabilmek ve olayın üstesinden gelmektir
Dolayısıyla lider kendisini, yönettiği insanları ve örgütünü, sürprizlere karşılaşmaya, bunlarla baş etmeye hazırlamalıdır
Kitap aynı bölümde “Olasılık ve Senaryolar” ve “Tetik Noktaları” konusuna değinmiştir Bu bölüm, KKT 101-5 Karargahta Teşkilat ve Çalışma Usulleri Talimnamesi’nde yer bulan Komutan Durum Muhakemesi’nin sivil kurumlara indirgendiği imajını doğurmaktadır
Yarın ile bugün arasında kurulacak dengenin başarıyı getireceğini savunan yazar, “Eğer bugüne fazla vurgu yaparsanız, yarınınızı bugünün yüzeysel bir tekrarı olmaya mahkum edersiniz, eğer yarına aşırı vurgu yaparsanız, yarının üzerine bina edileceği temelin altını oymuş olursunuz ” Demektedir
Sonuç itibarıyla lider, kaynakların ( zaman, enerji, eleman) bir kısmının geleceğe yöneltilmesi ve bugün ile yarın arasında bir denge kurması gerektiğini bilir
Kitap müteakip bölümde 1973 yılında kurulan Eğitim ve Doktrin K lığından bahsetmektedir Amaç okul sistemini, eğitim merkezlerini ve geliştirme faaliyetlerini biraraya getirmek ve böylece eğitim ve modernizasyon sorumluluğu tek bir örgütte toplamaktır
Bu bölümde, sadece atış ve sporun değil, her türlü görev için şartlar dikkate alınarak standar belirlemek gerektiği belirtilmiş ve Eylem Sonrası Değerlendirmesi ismi altında, Faaliyet Sonu İncelemesinin (FSİ) önemi vurgulanmıştır Kitapta konu ile ilgili esaslar ayrıntılı şekilde verilmiştir
Örgütsel Öğrenme’yi sağlamak için bir paylaşma mekanizması gerekir Bu maksatla II nci D S sırasında Marshall “Öğrenilen dersler” uygulamasını başlatmış, uygulama Kore ve Vietnam’da devam etmiş 1985’te K K leri çapında Öğrenilen Dersler Merkezi kurulmuştur Kitapta konu ile ilgili esaslar verilmiştir
“İnsana Yatırım Yapmak” adlı bölümde, lider yetiştiren ve “Komutanlık Öncesi Kurs” olarak tercüme edilen, muhtemelen TSK bünyesinde yer alan Harp Akademileri dengi bir okul tanıtılmış, bu okulun eğitim sistemi açıklanmıştır Buradaki ana fikir ise şu şekilde özetlenebilir
“Görevimiz bizden sonra örgüte önderlik edecek insanları yetiştirmektir ve buna örgütlerimizin gelecekte yansıtmasını istediğimiz değerleri vermekle başlarız Lider yetiştirmek, örgütün bugününü ve yarınını kazanma yeteneğini güçlendirmek demektir Lider yetiştirmek geleceğe temel atmak demektir ”
SONUÇ :
A KİTABIN ANA FİKRİ :
Her örgütü, öngörülmesi olanaksız bir gelecekte başarılı olmak üzere, yaratıcı ve uyumlu davranışları kendi kültüründe benimseyecek şekilde, dönüştürmek mümkündür
|