Yalnız Mesajı Göster

İçime Gir Ama Sigaranı Söndürme Kitap Özeti

Eski 10-21-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İçime Gir Ama Sigaranı Söndürme Kitap Özeti




ŞARKICIYI KAÇIRMAK

Amerikalı şarkıcı üç protest şarkı daha söyleyip gidecekti Bütün zamanı aylar öncesinden en küçük ayrıntısına kadar planlanmıştı Birden kaçırmalıyım, ona hiçbir şirketin finanse etmediği şiirlerimi okumalı, güvenlik firmaları tarafından korunmayan hayatımı göstermeliydim Onu babamla birlikte gittiğimiz tekerlekli ve tahtadan çay ocağı olan eski çay evine götürecektim Gittiğimiz yerde ona şiirlerini okumak istiyordum Ama o buna “imkansız, olmaya bilir istersen sen şimdi oku” dedi Tam o sırada televizyona muhalefet partilerinden birinin lideri çıktı ve öfkeli bir ses tonu ile ünlü protest şarkıcının kaçırılmasını lanetledi Bu sözlere protest şarkıcı alaylı bir şekilde gülümsedi Bu sırada bir posta treni geçmeye başladı pencerenin birinde babamı gördüm Kaçırdığın protest şarkıcı emektar çaycı aynı anda henüz her şey bitmedi dediler ve en son bende aynı şeyi tekrarladım Henüz her şey bitmedi

CAMLARI SİYAHA BOYALI PAVYON

Kötünün rengine boyanmıştı pavyonun camları siyahtı Oysa ne çok haksızlığa uğramıştı siyah renk pavyonun camları siyahtı pavyon kendine kapanmıştı Üniversitede okuduğum yıllarda Beyoğlu’nda muhasebecilik yapan dayımın yanında çalışırken defterlerini tuttuğumuz böylesi pavyonlara sıkça girer çıkar ,buradaki kadınların işlerini düzenlerdim Beni çok severlerdi Oturacak bir yer aradı kendine Bir anda saçları iki yanında örülü beyaz gömleği dizinin altına kadar gelen beyaz çorabıyla on yaşlarında bir kız Ayşe’nin mumlarını üflediği postadan kesilmiş ince bir dilimle limonatayı ikram ederken, garson “iyi geceler buyurun bu size ikramımız ,siz bizim bu gece tanrı misafirimizsiniz” dedi “Kızımın doğum gününe gelmekle şeref verdiniz “ diyerek elimi sıktı Asıl kötülük; çıkarları gereği kendini olumlu, legal, iyi sanıp dünyayı ve ruhlarımızı mahveden bu sistemin kurgusuna hiç direnmeden bir an önce uyum sağlayan insanlarda görüyordu Ben kendimi eskiden kapısını korkarak aralayıp girdiğim bu camları siyaha boyalı pavyona benzettim

ARKA ODA

Artık hiçbir işte çalışmayacaktı Kimseye boyun eğmeyen bir aylak olacaktı Seyfi isminde oğlunun evinden kovduğu çok yaşlı kalp hastası biriyle yaşıyordu Seyfi amca emekli bir inşaat işçisiydi Bir gün kahvede otururken çaycı beni telefondan aradıklarını söyledi Merakla telefona yöneldi Hafta sonunda onlara bu imkanı tanırsak bir yıllık kirayı ve acil masraflarımızı karşılayacaklarını söylüyorlardı Üç gün sonra bir Cumartesi sabahı geldiler İki erkek bir kadın, Seyfi amca yerdeki yatağın kenarına ilişmiş bende gazeteyle kapatmış camın önünde onları seyrediyordum Kapıyı açmamı istediler, hayır dedim Bu inadım onların iştahını kabartmıştı Birden bire saldırıp, beni kenara itip kapıya yüklenmeye başladılar Belimden tabancamı çıkarttım ve def olun gidin buradan paranızı başınıza çalın defolun diye bağırdım Belki de hayatımda ilk kez romanlarda aradığım o kadını gerçek hayatta bir gün bulacağıma inanmaya başlamıştım Ömrümü ilk kez ona laik buluyordum

SUÇTUR ÇOCUĞUN OLMAK

Kadınla erkek büyük şehirlerin birinde muhtemelen bir hafta sonunda vakitlerinden akşam üstü evlerinin salonunda dertleşmektedirler İkisi de birbirine uzak olmanın nedenlerini düşünmektedirler Kadın kimseyi kocasını sevdiği gibi sevmediğini söylemekte ve ondan ayrılmak istese bile ondan kopamadığını, hayatını onunla sürdürmek istediğini belirtmektedir Her yerde her şeyle karısını görmekte olduğunu söylemektedir Kadın yaşadıkları inançsızlık, yalnızlık ve dinmek bilmeyen öfke ve hırçınlığı giderici bir teklifte bulunur Bir çocukların olmasını Adam suçtur çocuğun olmak diye cevap verir Buna kendinin mutsuzluklarına bir çocuğuna etkilenmemin doğru olmayacağını savunur Erkek bu dünyada herkesin hatırlayacağı hiç unutulmayacağı bir insan olmak istediğini dile getirir ve sadece kadını onun hatırlamasını yetmeyeceğini söyler






Alıntı Yaparak Cevapla