10-21-2012
|
#4
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İçime Gir Ama Sigaranı Söndürme Kitap Özeti
HAYAT GÜZEL ÖMÜR KISA
Gazetedeki adam bir otogarı andırıyordu Uzak şehirlerden gelenler, yıllar önce yitirdikleri dostlarını arayanlar, kimsesizler hep benim odama gelirlerdi Nasıl olduysa bir gün odamda tek başınaydım, dışarıda yağmur yağıyordu Odamın kapısı yavaşça açıldı İçeriye elleri ve yüzü morarmış bir adam girdi Yağmur adam hapisten yeni çıkmıştı bu çehre iş aramaya gelmişti Aradan bir iki hafta geçti kapım yine usulca açıldı henüz işle ilgili bir haber çıkmadığını söyledim Adam hayaletini bırakıp gitti Bir gün adam otogar gibi beni yanına çağırdı Yazımı yarım bırakıp kalktım Salonun ortasındaki büyük odaya girdim İçeride yağmur adam oturuyordu Ama bu sırada yağmur adam beni yine yanına çağırdı ve masanın üzerinde benim yazım duruyordu Kurşun kalemle çizilmiş, bir çizgi ile yazılmış yazım neredeyse ortasından ikiye ayrılmıştı Yazının üst kısmını beğenmediğini dile getirdi Sadece alt kısımdaki bölümün basılacağını haber vermek için beni çağırdığını söyledi Bir grup arkadaş gazeteden ayrılmak zorunda kaldık Aradan bir yıl geçmişti ki eski eşimin ameliyata alındığını duydum, soluğu hastanede aldım Bir sabah elimdeki çiçeklerle merdivenlerden çıkarken alt kattaki odada yağmur adamın karaciğer kanseri olduğunu duydum Hiç düşünmeden odasına girip çiçekleri yatağının baş ucuna koydum Gözleri doldu Niçin geldiğimi sordu Tıpkı onun bana dediği gibi hayat dedim hayat
ZEMİN KATTAKİLERİN ÖYKÜSÜ
Sabah kahvaltılık bir şeyler alabilmek için bakkala indim çıkarken değil, eve dönüşümde fark ettim Zemin kattakiler taşınmıştı Genç adamla apartmanın girişinde sokağın kapısında karşılaştığımızda selamlaşırdık O bana çok benziyordu Sanıyorum oda bunu hissetmişti Henüz çok gençti ve saplantıları benimki kadar derinleşmemişti Birbirimize benzediğimizin ortaya çıkmasından ne kader ürküyorsa ben o kadar ürküyordum Oturdukları kiranın parasını ödeyemeyip daha yoksul bir semte taşınacaklarını ev sahibinin pencereleri gazete ile örteceğimi ve benim onların ölülerini yazmaya karar vereceğini biliyordu Bu muydu hayatımızın yazısı vermeyi düşündüğümüz ama hep ertelediğimiz sevgiler Nereden biliyordu Şu an kapımda duran genç komşunun bütün bunları aklından geçirdiğini Çünkü o apartmanın zemin katında kalan genç adam bendim üçüncü katta ise Cezmi ERSÖZ adında bir yazar vardı
SEN BANA AZ ZARAR VERİRSİN
Hiçbir yere gitmek istemiyordum Evim yaralarımı sardığım yerdi Şimdi ise bana yabancıydı “Evine götür ne olur çok üşüyorum” diyordu dönüp baktım Genç bir zenci kadın vardı yanımda İstanbul’da doğmuştu, üniversiteyi geçinebilmek için yarım bırakmıştı Eve girdik Mutfağa girip bira şişelerini açtım Yaşadığı eziyetler onu bu dünyadan koparıyordu Göz yaşları ile konuşurken bir ara kalkıp yatağını hazırladım ayrı yataklar hazırladığımı görünce “birlikte yatmayacak mıyız, içime girmeyecek misin” diye merakla sordu o bu güne dek tek sevip bağlandığım ve hep az zarar verdiğimi düşündüğümü ve bununla kendimi avuttuğum bütün kadınların ortak ruhu ruhlarının toplamıydı sanki Birden fermuarını çözdü kilodunu çıkardı beni nasıl aşağılayacağını biliyordu ” gir içime ama sigaranı söndürme oramda” dedi Sesi kesildi, öylece kalakaldı Bir süre koluna girip yatağına götürdüm pijamasını giydirdim , göz yaşlarını sildim Odama çekildim sonra uyandığımda yastığımın üstündeki fularını fark ettim Beni rahatsız etmeden usulca çekip gitmişti
ACI BİR ŞARAP GİBİ AKSIN HAYAT
Beyoğlu’nda 3 Sınıf bir otelde bu otelin ıssız bir odasındaydım Evet bir benliğin var O da yaralı Kapıyı vuruyor birisi Açıyorum Yan odaya taşınmış yaşlı Saniye hanım odasına çağırıyor beni, gidiyorum Ona gelen mektupları okumamı istiyor Buruşuk elleriyle ellerime sarıldı Bütün gücümle sarıldım, ellerime düşmesin diye Sabah uyandığımda yanımda yoktu Beyoğlu kedilerini doyurmaya gitmişti Anladım Saniye hanım, bu yaşlı bu kimsesiz haliyle bile benden daha bahtiyardı Beyoğlu’nda ıssız bir otel odasındayım odadaki pencerenin altında acı bir şarap gibi akıyor hayat
ARTIK EVLERİN DUVARLARI ÖYLESİNE İNCE Kİ
Üst katımda oturuyorlar Yeni taşındılar ,evli değiller Sanırım yıllardır birlikte oldukları belli Aralarında küçük bir sorun var gibi Yaşadıkları tutkulu aşk çoktan bitmiş, tüketmişler Aşklarını son günlerde Genç adam eve oldukça geç saatlerde alkollü geliyor O geldiğinde kadın genellikle uyumuş oluyor Ama genç adam bir şekilde onu uyandırıyor ve sevişmeye ikna ediyor Sevişmenin sonuna doğru genç adam ağlamaya başlıyor Genç kadın bu ağlamaya yitirdikleri aşka geriye dönüş gibi ağlıyor Yattığım odadan duyuyorum bütün bunları Çünkü evlerin duvarları öylesine ince ki
|
|
|