10-21-2012
|
#3
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Hanifi Avcının Kitap Özeti
Hayatım zehir zindan olacak’
Öğrenciliği sırasında beş vakit namaz kıldığını, başka öğrencilerle kaldığı bir evde Fethullah Gülen’le de karşılaştığını anlatan Hanefi Avcı, bu kitabı neden yazdığını şöyle anlatıyor: Genel kanaat bürokratların emekli olunca yazmaları gerektiği yönündedir Her şeyin bayatı tatsız olduğu gibi bilginin bayatı bir işe yaramayacağı, zamanında yapılmayan uyarıların anlamını yitireceği için kitabı bir an önce yazmaya karar verdim  
Bunun bedelinin ne demek olduğunu biliyorum Kimsenin anlamayacağı kadar ağır olacağının, hayatımın zorlaşacağının, cehennemin bu dünyada tattırılmaya kalkılacağının farkındayım Bu daha önce bilinenlere benzemeyecek, onu da biliyorum Fakat bedeli ne olursa olsun buna karşı çıkacağım, ikiyüzlü olmayacağım, yanlışı kim yapıyorsa yapsın yanlıştır anlayışıyla bu yapılanların karşısında duracağım 
Son söz olarak şunu ifade etmek istiyorum: Herhangi bir tahkikat yapılabileceğine inanmıyorum ama cemaatin yönetici imamları hakkındaki gizli bilgileri Ankara ve İstanbul Başsavcılıkları ve bazı başka makamlara yazılı şikâyet/ihbar dilekçesi olarak vereceğim  Tıpkı bu kitabı yazmaktaki amacımda olduğu gibi, dilekçe vermekte ısrar etmemin nedeni, ülkeme karşı sorumluluğumu yerine getirmiş olma duygusundan başka bir şey değildir  ”
NELER YAPILMALI
MAALESEF bu gruba karşı çıkmak çok kolay değil Öncelikle istihbari dinlemeler ciddi olarak araştırılmalı, kişileri tehdit ve şantaj amaçlı kanunsuz olarak dinleyenler tespit edilmeli Bugün tahminlerin üzerinde pervasızca insanlar dinleniyor ve bu dinlemeler tamamen cemaatin kontrolünde kullanılıyor
DENETİM: Polis, Jandarma ve MİT’in vatandaşlara yönelik dinleme işlemleri mutlaka denetlenmelidir Bir defaya mahsus denetim değil, sürekli denetim mekanizması kurulmalıdır
HÂKİM VE SAVCILAR: Özel yetkili mahkemelerin son 6-7 yılda atanan tüm hâkim ve savcıları emsali hâkim ve savcılarla değiştirilmelidir Bu sağlanmadan cemaate muhalif olan hiç kimsenin özgürlüğü ve hayatı güvencede olamaz Mevcut kadro ile adalet mümkün değil
MÜFETTİŞLER: Adalet Bakanlığı’nda başta il savcılarını ve diğer savcı ve hâkimleri hiçbir hukuki şüpheye dayanmadan dinlettiren cemaat yanlısı müfettişler bu görevlerden uzaklaştırılmalıdır
HESAP SORULMALI: Cemaat adına yapılan, Emniyet Genel Müdür Yardımcıları Emin Aslan, Mustafa Gülcü, Celal Uzunkaya ve Sakarya Emniyet Müdürü Faruk Ünsal’ın haklarındaki davaların, Savcı Cihaner ve arkadaşları hakkındaki tahkikatların yapılış biçimleri tarafsız savcılar tarafından tahkik edilmeli, bu olayda iftira eden polis, savcı ve hâkimler yargılanmalı, kurdukları tuzakların, uydurulan delillerin hesabını vermeleri sağlanmalıdır
BAĞLANTIYA DİKKAT: İstanbul, Ankara, Erzurum ve İzmir’deki bazı özel yetkili savcılar ile bu iller dışındaki bazı polis birimleri arasında illegal bir ilişkinin varlığı açıkça gözükmektedir
DEVLET SAHİP ÇIKSIN: Cemaatin dört koldan başlattığı propaganda karşısında hedef olan hâkim, savcı, polis müdürü, muvazzaf veya emekli askerlerin tek tek kendilerini koruma ve savunma imkânları yoktur Devlet bu kişileri korumalı, kendilerini savunmaları için imkân vermelidir
HANEFİ AVCI: HALİÇ'TE YAŞAYAN SİMONLAR: DÜN DEVLET, BUGÜN CEMAAT
Kitabın adı nereden geliyor?
Hanefi Avcı, kitabına koyduğu “Haliç’te Yaşayan Simonlar” adının anlamını kitabında şöyle açıklıyor:
Simonlar  Onlara empoze edilmiş, beyinlerine işlenmiş örgüt gerçekleri uğruna savaşıyorlar, bu gerçekler uğruna ölümü göze alıyorlar, bunun dışındaki haksızlıklara ses çıkarmıyorlar  İtaat kültürünün hâkim olduğu, grup menfaati için itaatin istendiği her yerde Simonlar var
Haliç  Haliç bir zamanlar inanılmaz kötü kokuyordu Midem bulanıyordu, Haliç’ten geçmek benim için ölümdü  Fakat Haliç’in etrafında yaşayanlara bakıyordum, onlar parklarda geziyor, yemek yiyor, hatta piknik yapıyordu Bu durum bana çok tuhaf gelmişti Demek ki insanlar uzun süre kaldıkları ortamda yanlışlıklara, hatalara ve bütün anormalliklere alışıyor, uyum sağlıyor Türkiye için de aynı şey söz konusu  
|
|
|