10-21-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Felatun Bey İle Rakim Efendi Kitap Özeti
Felatun Bey İle Rakim Efendİ kitap özeti
Mustafa Meraki Bey, Beyoğlu civarında oturan 45 yaşllarında bir beydi 27 yaşlarında Felatun Adlı bir oğlu,15 yaşlarında Mihriban idi
Mustafa Meraki Bey’in hanımı ilk gebeliğini 15 yaşında yaşadığı için diğer gebeliklerinde hep düşük yaptı Doktorlar ilgilenmediği için, iç ebelere kaldı Ebeler bez bağlayarak çocuğu düşürmediler ve çocuk düşürmediler Mustafa Meraki Bey’in hanımı lohusalık hastalığından öldü
Mustafa Meraki Bey , çocuklu olduğu için evlenmedi Alafranga hayranı olduğu için kendine alafranga bir ev y yaptırdı Evde bakıcılığı Rum bir kadın yapardı
Mustafa Meraki Bey, Felatun’u mektebe verdi Memur oldu, kaleme giderdi Cuma günleri eş dost ziyareti, Cumartesi cumanın yorgunluğunu atar, Pazartesi alafranga yerlere gider,pazarın yorgunluğunu Pazartesi atar, Salı günü kaleme gidecek olsa havayı iyi görür Beyoğlu’na gider,Çarşamba günü kaleme gitse bile 9’dan 3’e kadar hafta içi ne yaptığını anlatırdı Çarşamba akşamı iki şaklaban arkadaşla gelir,sabahlardı ve perşembeyi uyuyarak geçirirdi Böylece yine Cuma gelirdi Bu haftalar diğer haftalar gibi olurdu
Rakım Efendi, Tophane kavaslarından birisinin oğlu olup,bir yaşarında iken babası ölmüştü Annesi ile kaldı
Rakım büyüdü mektebe gitti Felatun’un tam tersine çalışırdı Arapça ve Farsça’yı rahatça biliyordu Hadis-i şerif ve Tefsiri çok iyi öğrendi Matbaada çalışmaya başladı Bir gün Rakım’ın arkadaşlarında birisi gelerek Fransızca bir kitabı Türkçe’ye çevirmek suretiyle 20 altın vereceğini söyledi Rakım bu teklifi kabul etti Kitabı Türkçe’ye çevirince dadı kalfaya söyleyerek 20 bin lirasını alarak eve geldi
Gazetelerde makale yazmaya başladı Bu işi parasız gördüğü için arkadaşları ellerine para sıkıştırırlardı Rakım evini onardı Bu kadar masrafa rağmen parasız kalmazdı Dadısı rakımı’ı birçok kez evlendirmeye kalkıştı Ama Rakım beğenmedi Rakım bir gün gezerken bir yaşlı adamın yanında güzel bir kız gördü Onları takip ederek kapıyı çaldı Yaşlı adama kızın satılık olup olmadığını sordu Yaşlı adam kızın satılık olduğunu söyledi Adama kız için 100 altın istedi Rakım yanında 80 altın olduğunu söyledi Ama 20 altını senet yaparak kızı eve getirdi Kızı dadı kalfa görünce sevindi Adını Canan koydu
Canan eğitilip öğrenmeye başlatıldı Rakım da İngiliz kızlarına ders vermeye başladı Ders için Cuma gününü seçti
Bu kızlar birbirine çok benziyordu Rakım bir kağıda bir kalemle alfabeyi yazdı Bir hafta ezberlemelerini istedi Bu arada Canan’ı da okumaya başlattı Her zaman eve geldiğinde onu dadısı karşılardı Ama bu gün Canan karşıladı
-Dadı,her zaman seni ben karşılarken bu gün neden Canan karşıladı
-Bizim beyaz bir cariyemiz var, benim kara yüzümü görmektense
-Yok yok dadıcığım senin yüzün ana yüzü gibidir, bilirim
Yine bir gün dersten sonra eve geldi Evde olağan üstü bir şey gördü Canan evde yoktu
-Dadı; Canan nerede?
-Buradayım beyim
-Evin her yerinde aradım ama bulamadım
-Geliyorum deyip
-Ne oldu?
-Bir şey olduğu yok
-Cariyen piyano öğrenmek istiyormuş bir de adam tutmuştu Sana söyledik izinin olmaz diye
-Hala da izinim yoktur Canan sessiz dışarı çıkarak diyerek dadısını uyardı
Bir yarım saat sonra Canan geldi Evde beyinin olduğunu görünce korktu Rakım :
- Gel yavrum korkacak bir şey yok Bundan sonra dadısız dışarı çıkmayacaksın Piyano mu istediniz Alırız Öğrenmek istedin,öğretmen tutarız Canan bu sözleri duyunca çok sevindi
Öğretmenin istediği piyano alındı ve derslere başlandı Öğretmen Canan’ın azmini beğendi
Kış gelmiş günler kısalmıştı O yüzden ders saatlerini akşam saat 2 den 3 buçuğa belirlemişti
O, akşam Tophane’den Taksim’e çıkarken bozacıların olduğu yere gelince Felatun Beyle karşılaştı
- Bu ne hal üzerine boza mı döküldü? Desem bozahaneye yeni giriyorsun
- Sorma birader aşçı dükkanında geçerken aşçının cama koyduğu mayonezle süslü balık tabağı,ayağım takılarak üstüme döküldü,tüm mayonez
- İyi ki cam bir yerime batmamış
- Evet efendim
|
|
|