Yalnız Mesajı Göster

Bir Bilim Adamının Romanı Yazar: Oğuz Atay Kitap Özeti

Eski 10-21-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bir Bilim Adamının Romanı Yazar: Oğuz Atay Kitap Özeti




Adana’nın Fransız’larca işgalinden sonra aile tüm yöre halkı gibi büyük sıkıntılar çeker ve sonunda babalarının önceden göreve gittiği Konya’ya zorluklarla göç ederler Bizde neden kolayca bilim adamı yetişmediğini anlıyor musun? Diye sordu Profesör ve devam etti “İşte bilimin anavatanı BATI Adana’ya gelmişti Üstelik yalnız pasta ikram etmiyordu çocuklara Kuvayi-Milliye çeteleri düşmana karşı direnişe başladığı için köyleri uçaklarla bombalıyordu Mahalle mektebi bitmeden, dayak korkusu bitmeden düşman korkusu başladı Mustafa’da Bir Newton’u mahalle mektebinde falaka korkusuyla anlamadığı bir dilin alfabesiyle ve kelimeleriyle savaşırken düşünebiliyor musunuz? Ya da Leibniz’i kim 4 yaşında damdan düşerken gözönüne getirebilir? Bilmem neden böyle insanlardan söz etmezler okulda? Çocukları Büyük İskender yada Napolyon olmaya özendireceklerine neden onlara Gauss’dan Pascal’dan bir şeyler anlatmazlar? Güldü,Gauss dedim de aklıma bir şey geldi Gauss da küçük bir çocukken evlerinin önündeki kanala düşmüş, yoldan geçen bir çiftçi onu kurtarmasaymış o zamanlar matematikle fiziğin hali ne olurdu? Ne var ki küçük Mustafa’nın Adana’dan Fransız’lardan kaçma telaşı içinde olduğu yaşta Leibniz babasının kitaplığındaki Latince ve Yunanca şiirleri okuyordu Konya’da 2,5 yıl kaldılar

Mustafa İnan Konya’nın mistik etkisini bütün hayatı boyunca hissetmiştir En çok mevlevi ayinlerinden etkilendiğini söylerdi Mevlevilerin dönen eteklerinin ney müziğinin güzelliğini arkadaşlarına anlatırken gözlerini kapardı Birgün birlikte yolda yürürken birden bire Prof Cahit Arf’e sordu “Cahit sen mistiklere inanır mısın?” O sırada Yunus Emre’yi okuyordu Durmadan diye anlatmıştı Cahit Arif “Ben mistiklere inanmıyorum” dedim ama bu konuyu da bütünüyle reddettiğimi de söyleyemem Mustafa çok sevindi bu sözlerime

Ailesine yük olmamak için gördüğü bir hükümet ilanıyla 9 yaşlarında kendisi başvurarak sünnet günü ailesine haber vererek sünnet olmuştu

Adana’ya uzun süre dönmediler Kurtuluş Savaşı başlamıştı Yunan bir yaklaştı bir uzaklaştı Cumhuriyetin ilanından sonra Adana’ya döndüklerinde bomboş bir ev buldular

İlkokula başladı Ailesi ders çalıştığı için çok üzülüyordu Onun olağanüstü hafızasından henüz kimse habersizdi Babası damdan düştüğü için bu çocuk adam olmayacak diyordu Tatilde okumama ihtimaline karşı verildiği kuyumcuda bu mesleği de herşey gibi ciddiyetiyle öğrendi

Mustafa İnan’ın öğretmenliğe ne zaman başladığını belirtmek çok zordur Onun eşsiz hocalığı belki de ortaokula gittiği yıllarda başlamıştı Öğrendiklerini hemen arkadaşlarına anlatmakta büyük bir heyecan duyardı Yıllarca sonra Teknik Üniversite’de mekanik dersleri verirken de en karmaşık problemleri sanki çok basit konularmış gibi anlatırken öğrencilerini heyecanlandırmasını da biliyordu Teknik Üniversite’de mekanik dersini Mustafa Hoca’dan dinleyenler özellikle bir konuyu hiç unutmazlardı Bugün Amerika’da öğretim üyesi olan Şenol UTKU “Hocanın bana en çok etki eden sözleri 1950-1951 ders yılında Teknik Mekanik 1 Dersi sırasında Genel yer çekimi kanunu ile ilgili konuşması olmuştur diyor” eski Mezopotamya’dan başlayıp Newton’da gerçekleşen bu gelişimi ondan dinlerken muhakkak ki ömrümün en ilginç ve heyecanlı anlarından birini yaşamışımdır” Evet bilim binlerce yıl boyunca bu konuyu iyice oluşturmuştu Sanki bu süre içinde Genel Çekim Kanunu havada yakalanmayı bekliyordu Newton’dan önce Kepler vardı Tam 33 yıl gökyüzünü gözleyen Kepler gezegenlerin hareketiyle ilgili 3 temel kanunu bulmuştur Mustafa Hoca’nın eski öğrencisi Statik Profesörü Güney Özman bu dersi dinlerken kendini Kepler sanıyormuş

Newton genel çekim kanunu bulmak için Kepler kanunlarından yola çıkmıştı Fakat sonuca hiç de kolay ulaşmadı Newton Mustafa İnan gibi zayıf bünyeli olan Newton da çocukluğunda arkadaşlarının oyunlarından uzak durmuştu 1 Litrelik bir kavanoza sığacak kadar küçüktü doğduğu zaman, bu çocuğun yaşayacağını sanmıyorlardı Bazıları bu yüzden , Newton’un erken gelişmediğini söylerler Genel çekim kanunu da yıllarca uğraştırdı onu Hesaplar her yerde takılıp kalmıştı Ne yapsın? Diferansiyel İntegral hesap henüz bilinmiyordu Yarım saatte çözülebilecek bir integral problemi için Newton yirmi yıl uğraşmak zorunda kaldı Sonunda genel çekim kanunu bulabilmek için diferansiyel ve İntegral hesabı da icat etmek zorunda kaldı Başka çaresi yoktu Sonsuz küçükler hesabı da artık havalarda dolaşıyordu Onu da bir matematikçinin bulması zamanı gelmişti Nitekim Leibnitz de aynı yıllarda bu metodu Almanya’da geliştiriyordu Sonunda çekim kanunu 2 sayfaya sığabilecek hale geldi İşte evrenin temel kanunlarından biri de basit bir diferansiyel hesaba dayanır İşte Newton’da bu basit kanunu bulurken diferansiyel hesabı icad edivermiştir İnsanın Mustafa Hoca’yı dinlerken kendini Newton ya da Kepler gibi hissetmemesine imkan var mıydı? Şimdi bu kanunu arza tatbik edelim dedi Mustafa İnan Yani şu bizim küçük dünyamıza Meselere yukarıdan bakmayı bildikten sonra dünya gibi gezegenler insana çok küçük gelir Newton da “Başkalarından daha ilerisini görebiliyorsam, bunu devlerin sırtına çıkmaya borçluyum” demiştir Evet Newton adlı dev bile başarıya ulaşmak için; Descartes, Kepler ve Galileo gibi devlerin sırtına çıkmak zorunda kalmıştır Mustafa İnan’nın dersini dinleyenler de kendilerini aynı yükseklikte hissediyorlardı 2 sayfalık hesapla evrenin önemli sırlarından birini daha kavramışlardır Üstelik Mustafa Hoca bütün hesabı cebinden küçük bir kağıt bile çıkarıp bakmadan ya da kürsünün üstünde notlarını koyup da okumak gibi uyutucu bir yola başvurmadan yapmıştı


Alıntı Yaparak Cevapla