07-20-2007
|
#1
|
Ergenekon
|
Eskişehir Gezisi
Yıllardan beri Eskişehir'e uğramamıştım Gözlerime, kulaklarıma inanamadım Bir “hoca” uğraşmış, arkasına iki Üniversitenin ve Açık Öğretimin talebelerini de alıp yoktan bir şehir meydana getirmiş İstanbul, Ankara, Adana ve hatta İzmir geride kalmış Trafiğe kapalı olan ve tramvayın geçtiği caddelerde yürürken kendinizi Zürih'in Bahnhofstrasse'sinde zannedersiniz Hele geceleri Restore edilen Odunpazarı Evleri'ni gezerken de Osmanlı'nın en şaaşalı devrine gidiyorsunuz Şehir, heykeller, temiz sokaklar, kanallar, düzgün binalar ile dolu Bir şekilde göçü ve gecekondu yapılmasını önlemişler
Çoğunluğu Tatar, Çerkez ve Balkan göçmeni olan ahali ve cıvıl cıvıl genç talebeler bütün bu güzelliklere çok yakışıyorlar Gece kulübünü hiç sevmem ama yayın yaptığımız 222 Doors adlı mekanın bir benzerinin İstanbul'da olduğunu hiç zannetmiyorum 
Anlatmakla olmaz, mutlaka gidip görün
Eskişehir'de Hasan Polatkan caddesi var Eskişehir'e Ticaret Lisesi kurdurarak belki de bugünkü üniversitenin temelini atmıştı ve gencecik yaşında (46), kızının ilk mektebe başladığı sabah, idam edilmişti Şimdi ise adına liseler, barajlar, caddeler ve bulvarlar yapılmış
Ben Boğaziçi Üniversitesi'ni, en güzel olarak kabul ederdim Ama Hoca'nın yoktan var ettiği Anadolu Üniversitesi de müthiş bir yer Eski kum ocağını bu hale getiren Erşen'e helal olsun İlk senelerde talebeleri durmadan ağaç diktirmiş ve ona göre de not vermiş
Eskişehir'e giderseniz Has Kırım'da ille çibörek yeyin (doğrusu çibörek imiş, çiğbörek değil) ben 30 kadar çibörek yedim, Bir de Abdüseselam'da Balaban Kebabı muhakkak Bir Lüle taşı pipo aldım Sonunda dönüp dolaşıp geri geldim Ee rüyada görüp şehir anlatmak bu kadar olur
|
|
|