|  10-21-2012 | #2 | 
	| 
Prof. Dr. Sinsi
 | 
				  Hindistan Cevizi Nasıl Kurutulur 
 
            Hindistan cevizi sütü olarak isimlendirilen ürün, meyvenin endosperm kısmının parçalanmasıyla elde edilen protein-yağ-su emülsiyonundan (karışımından) oluşmuştur (karışıma isteğe bağlı olarak su ilâve edilebilir)
  Endüstriyel üretimi için meyvenin etli kısmı özel bıçakları bulunan makinelerle parçalanıp, farklı sıcaklık ve değişen miktarlarda su ilâve edildikten sonra hidrolik veya vidalı preslerle sıvı kısmı çıkarılır  Elde edilen sıvı (süt) filtre bezlerinden süzülür veya çok küçük maddelerden kurtulması için emülsiyon bozulmadan santrifüj edilir  Posası kurutulup toz hâline getirildikten sonra gıdalarda kullanılır  Böyle bir ürün % 53,9 su, % 34,7 yağ ve % 3,6 protein % 6,6 karbonhidrat ve % 1,2 mineral ihtiva eder  Hindistan cevizi sütünde % 5-10 arasında bulunan proteinler, albumin ve globülin şeklindedir  Tabiî aminoasitlerden 16 tanesi proteinlerde yer almıştır  Bu sütte, esansiyal olarak isimlendirilen ve dışarıdan alınması gerekli sekiz aminoasitten sadece triptofan bulunmamıştır  İşlem görmemiş Hindistan cevizi sütleri, kimyevî ve mikrobiyolojik bozulmalara karşı çok hassastır  Bilhassa yağ sindirici lipaz enziminin sebep olduğu bozulmalar neticesinde kötü bir koku ve sabunumsu tat meydana gelir  Bu tür bozulmalara mâni olmak için Hindistan cevizi sütü konserveleme işlemi, aseptik paketleme, püskürtmeli kurutucuda (spry drying) kurutma işlemlerine tâbi tutulur  Pastörizasyon veya sterilizasyon işlemine tâbi tutulduktan sonra süt, 200-250 mililitrelik aseptik ambalajlarda marketlerde satışa sunulur  Toz hâlinde kullanıma hazır ürün olarak 60-100 gramlık paketler hâlinde satılır  Bunlar su ile karıştırılarak içecek olarak tütetilebilir  Hindistan cevizinin sıcak, kurak bölgelerde, tuzlu deniz sahillerinde yetişebilmesi; böyle ülkelerde çok rastlanılan başta bağırsak enfeksiyonları olmak üzere birçok hastalıktan koruyucu tesiri; kendine has tadı, kokusu ve terkibiyle yağ, protein ve şekerleri ihtiva etmesiyle birçoğu fakir olan bu ülkelerde bol bulunması; sanki oraların hastalıklarına, beslenme bozukluklarına bir ilâç olduğu intibaını vermektedir
  Sağlıklı beslenmenin temel şartı olan bütün aminoasitlerin dengeli olarak böyle bir meyveye konulması, şefkat eliyle ikram edilen bir hediye olarak değerlendirilmeli 
 
 | 
	|  |   |