Prof. Dr. Sinsi
|
Erdal İnönü (Erdal İnönü Kimdir? - )
ERDAL İNÖNÜ KİMDİR?
Erdal İnönü (d 6 Haziran 1926, Ankara – ö 31 Ekim 2007, Houston),Türk Bilimadamı ve siyasetçi
İsmet ve Mevhibe İnönü'nün oğlu olan Erdal İnönü, 1926 yılında Ankara'da doğdu İlk, orta ve lise öğrenimini Ankara'da yaptı Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi'nden mezun olduktan sonra Amerika'ya giden İnönü, Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nde (Caltech) yüksek lisans ve doktora yaptı Yurda dönüşünde Ankara Üniversitesi'nde yardımcı doçent olarak işe başlayan İnönü, 1964-1974 yılları arasında ODTÜ'de profesör unvanıyla görev yaptı Bu üniversitede rektörlük de yaptıktan sonra 1974'te Boğaziçi Üniversitesi'ne geçti 1983'te SODEP'in kurucu genel başkanı olarak siyasete atılıncaya dek bu üniversitede görev yaptı Ortadoğu Teknik Üniversitesi ve Boğaziçi Üniversitesi'nde Bölüm Başkanlığı, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı, Üniversite rektörlüğü gibi görevlerde bulundu
Erdal İnönü, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu'nun (TÜBİTAK) kuruluşuna katkıda bulundu ve TÜBİTAK Temel Araştırmalar Enstitüsü'nde kurucu müdürlük görevini yürüttü 2004 yılında Wigner Madalyası'nı aldı İnönü ayrıca Türkiye Cumhuriyeti ve Osmanlı İmparatorluğu üzerindeki bilimsel çalışmaları ile bilinir Sosyalist enternasyonal üyesiydi ve tartışmalara organizasyon başkan yardımcısı olarak katılıyordu
Siyasi Hayatı
1983 yılında siyasete atılan Erdal İnönü, Sosyal Demokrasi Partisi (SODEP'in) kurucu Genel Başkanı oldu 1986'daki ara seçimlerde İzmir Milletvekili seçilerek Parlamento'ya giren İnönü, 1987 ve 1991 genel seçimlerinde yeniden aynı ilden milletvekili seçilerek parlamentoda görevine devam etti
SODEP ile Halkçı Partinin Birleşmesi sonucu kurulan SHP'nin Genel Başkanı seçildi, Bu görevini 1993 yılına kadar sürdürdü
DYP-SHP Koalisyon Hükümeti'nde Türkiye Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanlığı (Türkiye Dışişleri Bakanları listesi) görevlerinde bulundu Başbakan yardımcılığı görevini 1991-1993 arasında, Dışişleri Bakanlığı görevini ise 1995 yılı içinde 6 aylık bir süre ile yaptı 17 (Ara Seçim), 18 ve 19 Dönem İzmir Milletvekilliği yaptı
SHP'nin Cumhuriyet Halk Partisi ile birleşmesinin ardından, 27 Mart 1995 tarihinde Koalisyon'un Sosyal Demokrat kanadında değişikliğe gidildi, Erdal İnönü bu değişiklikle Dışişleri Bakanı olarak atandı ve 1995 yılının Mart ve Ekim ayları arasında Dışişleri Bakanı olarak görev yaptı 2004'ten bu yana Sabancı Üniversitesi ve TÜBİTAK Feza Gürsey Enstitüsü'nde görev yapmaktaydı
Esprili, alçakgönüllü kişiliği ile bilinir, günlük yaşantısında halkın arasına karışmaktan çekinmezdi Omuzlara alınmaktan gösterişten hoşlanmaz, birileri onu omuzlara almak istediğinde boylu boyunca sırt üstü yere uzanarak buna engel olurdu Sigaradan hiç hoşlanmazdı Zaman zaman TBMM'ye yürüyerek ve korumasız gelirdi
Son Günleri
Erdal İnönü, Amerika Birleşik Devletleri'nde bir süre kanser tedavisi gördü 20 Ağustos 2007'de zatürre tedavisi için Houston'da bir kliniğe yattı 31 Ekim 2007 günü kan kanseri tedavisi gördüğü hastanede, 81 yaşında yaşamını yitirdi Cenazesi 2 Kasım Cuma günü akşam saatlerinde Türk Hava Yolları’nın tarifeli uçağıyla Ankara’ya getirildi Definine ilişkin ilk tören 3 Kasım Cumartesi günü saat 11 00’de TBMM’de yapıldı; cumartesi gününe dek cenazesi GATA'da korundu İnönü’nün naaşı devlet töreninin ardından, doğduğu Pembe Köşk’ün bahçesine getirildi İnönü için burada da bir tören gerçekleştirildi Daha sonra eşi Sevinç İnönü’nün isteği doğrultusunda İstanbul’a götürülen İnönü’nün cenazesi, 4 Kasım Pazar günü Teşvikiye Camii’nde kılınan öğle namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'ndaki aile kabristanında toprağa verildi
Erdal İNÖNÜ'nün hayatından unutulmaz anlar;
*SİNEMA SALONLARI KARANLIK
Kendisini sinema çıkışında yakalayan bir gazeteci sorar:
- Sayın İnönü, sizi bu sıralar sinema salonlarında göremiyoruz pek?
- Tabii göremezsiniz sinema salonları karanlık oluyor
*YERE YATARDI
Parti başkanı iken zaman zaman sevenleri onu omuzlara almak isterdi Bu tür gösterilerden hoşlanmayan İnönü, kıyafetine bulundu yere bakmadan hemen yere yatardı Kimse kendisini kaldıramasın diye böyle dururdu bir süre
*FİZİKLE REHABİLİTASYON
Meclis Genel Kurulu'nda hararetli kavgalar yapılırken bu atışmalara taraf olmaz Bakanlar Kurulu sıralarındaki yerinde oturur fizik problemleri çözerdi
*BEN KEDİ MİYİM?
"Erdal yetiş fare var" diye çığlığı basan karısına gayet sakin "Bana ne Sevinç, ben kedi miyim?" diye yanıt vermiştir
*DEVLETE ÇALIŞAN YOK MU?
DEP’li Sırrı Sakık SHP’den milletvekili adaylığı için başvurur Ve Erdal İnönü ile yan yana gelirler Sırrı Sakık, “Paşam, benim hakkımda bir sürü dedikodu çıkarttılar Önceden bilesiniz Ağabeyim (Şemsi Sakık) dağda devlete karşı savaşır Kardeşlerimden biri hapiste Anam şöyle, Babam böyle” diye devam ederken Erdal İnönü söze girer:
“Be kardeşim sizde hiç devlete çalışan bir kişi yok muydu Onu getirseydiniz bari ”
*KİBARLIK EDİYORLAR
Gazeteci sorar:
-“Sizin için Norveç’e başbakan olur diyorlar”
Erdal İnönü cevap verir:
- “Çok teşekkür ederim Bu herhalde sen bu işleri Türkiye’de beceremiyorsunun kibarca söylenmesi oluyor ”
*GERİSİNİ ARKADAŞ ANLATACAK
Bir miting öncesi SHP’li milletvekili, İnönü’ye çok sık yapılan bir eleştiriyi gündeme getirdi
-“Sayın Genel Başkan’ım, siz iyi konuşamıyorsunuz Bakın Özal’a esip gürlüyor ”
-“Peki ne yapmam gerekiyor” diye sorar İnönü
-“Sayın İnönü, konuşmaya başladığınızda şöyle yumruğunuzu masaya vuracaksınız İşte biz böyle partiyiz Adamı şöyle yaparız, böyle yaparız” diye kükreyeceksiniz ”
Erdal İnönü, miting alanındaki otobüsün üzerine çıkar ve kürsüye yumruğunu vurup konuşmaya başlar:
_”Biz öyle bir partiyiz ki, adamı” der ve durup yanında duran kendine akıl veren milletvekiline dönerek şöyle der:
-“Devamını arkadaş söyleyecek ”
*MERAK ETMEYİN
İzmir’i bir ziyaretinde balıkçılar etrafını çevirdi ve dert yanmaya başladı
- Paşam burada bir komutan var Bizi mahvetti Balık avlatmıyor Denize açılamıyoruz
Balıkçıların şikayetlerini 15 dakika dinleyen İnönü sakin bir şekilde döner ve şöyle der:
- Merak etmeyin görürsem söylerim
*ÖLÜRÜM YOLUNA
Seçmenlerden biri seçim otobüsünün önüne atılır ve Erdal Bey'e hitaben "Ölürüm yoluna" diye haykırır
Erdal Bey cevap verir: Dur, ölme Bir oy bir oydur
*O BENİM İŞTE!
Erdal Bey bir gün İstanbul'da taksiye binmiş Şoför:
"Sen ne kadar Erdal İnönü'ye benziyorsun" demiş
"O, benim" diye cevap vermiş Erdal Bey  
Şaşırmış taksi şoförü  
"Yahu" demiş, "  birisi daha var Harbiye'nin oralarda dolaşıyor O da aynı Erdal İnönü"
Bunun üzerine Erdal Bey, espriyi patlatmış:
"O da benim   !"
*BİRBİRİMİZİ YİYECEĞİZ
SHP genel başkanlığı dönemimde diğer sol parti liderleri ve bürokratlarla bir restorana gider Garsonun "Birşey almak ister misiniz, efendim" sorusu üzerine "Teşekkürler biz birbirimizi yiyeceğiz" yanıtını verir
*FİLM İYİ Kİ BİTTİ
SHP Genel Başkanıyken Sosyalist Enternasyonal toplantısı için Paris'e gitmişti Beraberinde SHP Genel Sekreter Yardımcısı İstemihan Talay da vardı Toplantıdan sonra Champs Elysees bulvarındaki bir sinemaya gittiler Filmin öyküsü, iki mafya ailesi arasındaki çatışmaydı İki saat boyunca beyaz perdede silahlar konuştu İnönü film bittikten sonra koltuğundan kalktı İstemihan Talay, "Filmi nasıl buldunuz?' diye sordu
İnönü cevapladı:
- Çok beğendim ama iyi ki bitti Yoksa çok daha fazla adam ölecekti…
*KARAYALÇIN YAPAR!
Kars ve Van mitinglerinden Ankara'ya dönüyordu Sivas üzerinde uçağın pilotu "Efendim Ankara semaları kapalı Kirli bulutlar var İnişimiz çok güç olabilir " dedi
Ön koltukta gazete okuyan İnönü'nün cevabı ise şöyle oldu:
- Hiç bir şey olmaz merak etmeyin Ankara Belediye Başkanı Karayalçın çok çalışkandır O kirli bulutları hemen temizler!
*PLATONİK AŞK
İnönü SHP Genel Başkanıyken dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz ile görüşecekti
O günlerde İnönü, Yılmaz'ı sert biçimde eleştiriyordu
Yılmaz, Necatibey caddesinde bulunan SHP Genel Merkezine geldi SHP ile ANAP Genel Başkanları baş başa uzun bir görüşme yaptı Herkes sert tartışmalar yaşanmasından endişeliydi Görüşme sonrası dönemin SHP Genel Sekreteri Fikri Sağlar, İnönü'ye biraz da endişe ile görüşmeyi sordu
İnönü şöyle dedi:
- Çok iyi geçti, Mesut bey partimize aşık oldu Ama platonik
Tanıyanlar Erdal İNÖNÜ için ne dediler?
|