Prof. Dr. Sinsi
|
Türkçe Ve Türk Dilleri Ailesi (Çok Geniş Ve Akademik Bir Çalışma)
Türkçe'nin Deyim ve Atasözleri
Bir dilin zenginliğinin göstergelerinden biri deyim ve atasözleridir
Türkçe'de en çok kullanılan deyimlerden örnekler;
* Kulak misafiri olmak
* Yangına körükle gitmek
* Yumurta kapıda
* Etekleri zil çalmak
* Yerin kulağı vardır
Türkçede en çok kullanılan atasözlerinden örnekler;
* Damlaya damlaya göl olur
* Bugünün işini yarına bırakma
* İşleyen demir ışıldar
* Gün doğmadan neler doğar
Türkçe'de bulunan ilginç deyim ve atasözleri;
* Fakirin parmağına bir kaşık bal bulanmış, yemeden duramamış
* Kedi (Bazı yerlerde kuş) g   görmüş, yara sanmış
* Deveye sormuşlar, senin boynun neden eğri diye Nerem doğru ki demiş
* Türk çalmış, Türkmen oynamış
* Daha karpuz kesecektik (yeni deyimleşen bir sözcük öbeğine örnek)
Yabancı Dillerle Etkileşimi
Türkçe'ye Geçen Yabancı Sözcükler
Her ne kadar Atatürk'ün dil devrimi ile Türkçe, kökeni Arapça ve Farsça olan sözcüklerden arındırılmaya çalışıldıysa da, dil devriminin politik etkenlerle aksamasından ötürü bu iki dilden sözcükler, Fransızca sözcüklerle birlikte Türkçe sözlüğün önemli bir bölümünü oluşturmayı sürdürmektedir
Türkçe'de yer alan sözcüklerin toplam %14,33'ü (104 481 sözcüğün 14 973'ü) yabancı dillerden Türkçe'ye girmiştir:
Basın Dilindeki Yaygınlığı
Tuba Ersöz'ün bir araştırmasına göre, basındaki yabancı kökenli sözcük kullanımı halka göre daha yüksek bir konumda Basın dili halka bilimsel dilden daha yakın olması gerekirken, Türkiye'deki bu tam tersine işleyen olgu dikkat çekici
Araştırmaya göre dil devriminden bu yana basın dilinde Türkçe sözcük kullanımı artmış, Farsça ile özellikle Arapça sözcüklerin kullanımı büyük ölçüde düşmüştür Buna karşın diğer dillerden alınan sözcüklerin kullanımında bir artış olmuştur, ki bu rakamların günümüzde daha da arttığı tahmin edilmektedir
Yabancı kökenli sözcüklerden bazı örnekler:
* Arapçadan: fikir, hediye, resim, insan, saat, asker, vatan, ırk, millet, memleket, devlet, halk, hain, kurban, şehit
* Farsçadan: tahta, pazar, pencere, şehir, hafta, ateş, rüzgâr, ayna, can, dert, hoş, düşman, kahraman, köy
* Yunancadan: liman, kutu, ırgat
* İtalyancadan: avukat, banyo, bavul
* Fransızcadan: lüks, kuzen, pantolon, kuaför, hoparlör, kamyon, sürpriz
* İngilizceden: pikap, tişört
* Almancadan: şalter, şvester, haymatlos
|