10-21-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Yazı Türleri Nelerdir
Anı
Bir yazarın kendisinin yaşadığı ya da tanık olduğu olayları sanat değeri taşıyan bir üslupla anlattığı yazılardır Yazarın kendini okura açtığı bir tür olduğunda içtendir ve bu yönüyle çok tutulur Anılar belli bir dönemin yorumlandığı yazılar olduğundan tarihi bir belge özelliği gösterir Ancak bu bilimsel olamaz; çünkü yazarın olaylara kişisel bakışı söz konusudur
Üslup yönüyle Gezi yazısına benzerse de, yazarın dış dünyadan çok kendinden söz etmesi anıyı belli eder Zaten eski edebiyatımızda anı, gezi yazısı hatta Tarih iç içedir
Özellikle tanzimat’la başlayan anı türündeki yazılar Cumhuriyet döneminde önemli bir tür olmuştur Anılarını kitaplaştıran yazarlarımızda vardır Namık Kemal, Magosa Mektupları; ziya paşa, Defter – i Amal, Ahmet Rasim, Şehir Mektupları; Halit Ziya, Kırk yıl, Saray ve Ötesi; Hüseyin Cahit, Edebi Hatıralar; Falih Rıfkı, Çankaya adlı eserlerinde anılarını anlatmışlardır
biyografi
Bir kişinin hayatının anlatıldığı yazılardır Bunlarda amaç o kişiyi tüm yönleriyle ( hayatı, eseri, kişiliği, görüşleri vs ) tanıtmaktır biyografi açık, sade bir dille anlatılan kişinin devrini, çevresini dikkate alarak yazılır divan edebiyatında şairleri anlatan bu tür eserlere Tezkire denirdi türk edebiyatında bunun ilk örneğini Ali Şir Nevai vermiştir
Yazar eğer kendi hayatını anlatmışsa yazıya otobiyografi denir Çoğu zaman bunlarda sanatçı kendiyle beraber aile büyüklerinden, çevreden, aile içi durumlardan da söz eder
Otobiyografiler üslup yönüyle anıya benzer; ancak anı otobografi içinde bir bölüm sayılabilir Yani otobiyografi daha uzun bir dönemi içine alır
mektup
Genel anlamda kişinin bir haberi, olayı, arzuyu bir başkasına anlattığı yazılardır Özel mektup, iş mektubu, edebi mektup türleri vardır Bunlar içinde bizi edebi mektup ilgilendiriyor
Bu tür mektuplar açık olarak bir gazetede ya da dergide yayımlanır Yazar birine hitaben herhangi bir konudaki görüşlerini, duygularını anlatır Ancak asıl amacı bunları herkese duyurmaktır
mektup, divan edebiyatında da kullanılmıştır Fuzuli’nin “Şikayetname” adlı eseri bu türdendir tanzimat’tan sonra ise gazetelerde yayımlanan birçok açık mektup görülür
Bazı yazarlar mektuplardan oluşan romanlar da yazmışlardır Halide Edip’in “Handan” romanı bunlardan biridir
Sohbet
Bir konunun fazla derinleştirilmeden, biriyle konuşuyormuş gibi anlatıldığı fikir yazılarıdır Sohbet yazılarında herkesi ilgilendirecek konular seçilir Cümleler çoğu zaman konuşmadaki gibi devriktir Yazar sorulu cevaplı cümlelerle, konuşuyormuş hissi verir
Üslup olarak fıkraya benzerse da gazete yazı türü olması, az sözle çok şey anlatmayı amaçlamaması, dışa dönük olması onu fıkradan ayırır
edebiyatımızda Ahmet Rasim, Şevket Rado sohbet türüne özel bir önem vermişlerdir
günlük
Ne gün yazıldığını belirtmek için Tarih atılan, çoğu zaman her günün sonunda o gün olup bitenin, sıcağı sıcağına anlatıldığı, olaylarla ilgili yorumlar, değerlendirmeler yapıldığı yazılardır Her gün yazıldığı için kısa olan bu yazılar, yazarının hayatından izler verdiğinden içten ve sevecendir
|
|
|