10-21-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Gereksiz Sözcük Kullanma Örnekleri
“Bir ara, kendisiyle konuşup bu durumu ona anlat ”Birine bir şeyler anlatmanın doğal yolu konuşmaktır, konuşmadan bir şey anlatılmaz Bir şeyler anlatılıyorsa konuşuluyordur Bu cümledeki "kendisiyle konuşup" sözü gereksizdir
“Her gün işe geç gelmeyi adeta huy edinmişti ” "Huy edinilen" bir eylem her gün yapılır Bu cümlede "her gün" sözünün kullanılmasına gerek yoktur
"Bu mevsimde bazı yerlerde hava sıcaklığı, sıfırın altında eksi 30 dereceye kadar düşebiliyor " "Eksi 30 derece" sıfırın altında olan bir sıcaklık değeridir; sıcaklık eksi değerlerde ise sıfırın altındadır Bu cümlede "sıfırın altında" sözü gereksiz kullanılmıştır
"Sınıf öğretmeniyle görüşmeye seninle birlikte gitsek daha iyi olur " "Seninle" sözcüğündeki ile (-le) edatı "birlikte" anlamı taşır, "birlikte" sözcüğünün kullanılmasına gerek yoktur
"Dün gece uykusunda gördüğü rüyayı bize heyecanla anlattı " Kulağı tırmalayan bir pürüz yok mu bu cümlede? -Var Rüya uyurken, uykuda görülür; "uykusunda" sözcüğünün kullanılmasına gerek yoktur
"Pencereyi açıp beyaz kar tanelerinin nazlı nazlı yere inişlerini izledi " Kar tanesinin siyah olacak hali yok; "beyaz" sözcüğünün gereksizliği apaçıktır
"Bursa-Manisa arasındaki yol çalışmaları aşağı yukarı, üç dört yıldır devam ediyor " "Aşağı yukarı" sözü kesin olmayan ölçülerde kullanılır; "yaklaşık olarak" anlamı taşır Bu cümledeki "üç dört yıl" sözü "aşağı yukarı"nın anlamını taşımaktadır; dolayısıyla bu sözün kullanılmasına gerek yoktur
"Geçmişe ait hatıraların anımsanması, kimi zaman insanı duygulandırır " "Hatıra" insanın yaşadığı olaylarla ilgili hafızasında kalan izlerdir Hatıra, geçmişe ait olmak zorundadır; gelecekle ya da şu anla ilgili olamaz Bu cümlede "geçmişe ait" sözü gereksizdir Geçmiş yerine bir dönemi bildiren başka bir söz kullanılsaydı o söz gereksiz olmazdı; "çocukluğa ait" gibi
“Hastaneden geldiğinden beri ilaçlarını düzenli olarak kullanıyor ” Bu cümledeki "olarak" sözcüğü, gereksiz olarak -buradaki de- kullanılmıştır
* * * "Olarak" sözcüğünden önceki sözcük durum bildirdiğinde, o cümlede "olarak" sözcüğü gereksizdir:
“3000 metre yarışını birinci olarak bitirdi ”
“Sürekli olarak, aynı konuları gündeme getiriyordu ”
* * * "Olarak" sözcüğü, yardımcı eylem durumunda kullanılmışsa cümleden atılamaz
“Bir arkadaşın olarak sana bunları söylemeliyim ”
“Adam, haklı olarak parasını istiyor ”
“Günde sekiz saat süreyle araba kullanıyormuş ” "Süreyle" sözcüğü gereksizdir
“Yarın sabah ilk önce Aslı'yı arayalım ” Bu cümledeki "ilk" sözcüğü gereksizdir; "önce" sözcüğünde "ilk" anlamı vardır
* * * "İlk önce" doğru bir kullanım değildir, "ilk önce" "en birinci" demek gibidir "İlk"in öncesi ya da "önce"nin ilki olmaz
"Önce siz geldiniz " ile "İlk önce siz geldiniz " cümlesi arasında anlamca bir fark yoktur
Aynı şekilde "son"un da "en"i olmaz
“En son olarak çok sevdiğimiz bir şarkıyı söyledi ”
“Bu sabah sınıfa en son gelen Ahmet'ti”
Her iki cümlede de "en" sözcüğü gereksizdir
"Burcu'yla ilk tanıştığımızda, ben lise sonda okuyordum " Bazı eylemler bir kez olur; doğmak, ölmek, tanışmak  gibi "ilk tanıştığımızda" kullanımı doğru değildir; insan biriyle bir defa tanışır, ikinci, üçüncü tanışma olmaz, "ilk doğduğunda çok kiloluydu " denmeyeceği gibi
“İlk önce yemek yiyelim, yarın ne yapacağımızı daha sonra düşünürüz " "İlk önce yemek yiyelim" yerine "Önce yemek yiyelim" desek ne değişir? Hiçbir şey O halde israf-ı kelam etmeyelim
"Önce"nin ilki ya da "ilk"in öncesi olmaz Birinci birincidir; nasıl en birinci olmazsa ilk önce de olmaz
Önce siz buyurun = ilk önce siz buyurun
Basit bir kural:
* * * Başlangıç ve son anlamı taşıyan sözcükler derecelendirilmez
Yalnız dikkat edin; Türkçede "en" sözcüğüne gerek yoktur filan demedik "En" sözcüğü derece bildirdiğinde cümleden kesinlikle atılamaz
En tehlikeli hayvan
En güzel şiir
En iyi dost
* Derece bildiren sözcükler cümleden atılmaz Adların niteliğini bildiren sıfatlar da cümleden atılmaz:
Akıllı, çalışkan bir öğrenciydi
Uzun boylu olanını çağırın
* Sıfatın anlamı yanındaki isimde varsa, sıfat gereksiz sözcük durumuna gelir
“Küçücük bebekler gibi huysuzluk ediyordu ” "Küçücük" sözcüğüne gerek yok
“İki yaşlı ihtiyar parkta oturuyordu ” Bir kişi "ihtiyar"sa "yaşlı"dır; "yaşlı ihtiyar" kullanımı doğru değildir
“Yaya yürüyerek geldim ” cümlesinde "yaya"ya gerek var mı?
“Bu cümlede gereksiz yere sıfat kullanılmıştır " Evet, bu cümledeki "yere" "boş yere" kullanılmıştır
* "ile" edatından sonra "birlikte" sözcüğünün kullanımına gerek yoktur
“Buraya kardeşiyle birlikte gelmiş ”
“Zil sesiyle birlikte ortalık hareketlendi ”
“Yazı ilk kez ne zaman kullanılmaya başlandı?” Bir şeyin kullanılmaya başlanması o işin ilk olduğunu gösterir Yukarıdaki cümlede "ilk kez" sözü gereksizdir
“Devam eden grev sona erdi ” "Devam eden" sözü gereksizdir
“Yürürlükte olan yasalara göre bu uygulamaların hepsi yanlış ” "Yasa"dan söz ediliyorsa yürürlüktedir; "yürürlükte olan" sözü gereksizdir
Örnek Soru:
Arkadaşım gördüklerini, duyduklarını gizli bir sırmış gibi yavaşça kulağıma fısıldadı
Bu cümlede gereksiz kullanılmış iki sözcük aşağıdakilerden hangisinde bir arada verilmiştir?
A) Arkadaşım - bir B) Bir - yavaşça
C) Arkadaşım - gibi D) Gizli - yavaşça
E) Gizli - sırmış
(1988/OSS)
Yanıt: D
Örnek Soru:
"Yazar, bu özü, birtakım ilkelerden, hazır formüllerden yola çıkarak değil, somut gerçeklerden, yaşanmış deneyimlerden yola çıkarak yeniden buluyor "
Bu cümlede geçen kelimelerden hangileri atıldığında cümlenin anlamında hiçbir daralma olmaz?
A) bu - yeniden B) ilkelerden - somut
C) birtakım - değil D) yazar - gerçeklerden
E) hazır - yaşanmış
(1983/OSS)
|
|
|