Prof. Dr. Sinsi
|
Kültürleşme Ve İrklar Arasında Ki Farklar
Kültürleşmede edinilen yeni unsurlar başlıca üç kaynaktan dinamik bir süreç içinde alınabilir Kaynaklardan ilki yabancı bir kültürdür Toplumda daha önce mevcut olmayan yepyeni bir unsur yerli kültür sisteminin tamamen dışındaki başka bir kültür siteminden ithal edilir Yeni unsur, müessir olabilmesi için eğer gerekiyorsa icap eden uyarlamalar ve alıcı kültürde de gerekli iç düzenlemeler yapılarak sosyal hayatta kullanıma sokulur Batı'daki dinî kimlik, kurumlar, siyasî sosyal organizasyonlar itibariyle yayılmaktadır [10] Bu duruma örnek olarak, Hıristiyan kültüründe dinî bir faaliyet olan Noel’in bizim toplumumuzda bir yeni yıl kutlaması olarak yaygınlaşmasını gösterebiliriz Bu âdet yabancı kültürden bağlı bulunduğu Hıristiyan inanç sisteminin tümüyle birlikte gelmemiş, fakat uyarlanmıştır Değişen kültür sisteminin içinde yeni unsurun genel kabul göreceği ve uygulanacağı tarzda sosyal yapı ile ilgili gerekli düzenlemeler yapılmıştır
Kültürleşmede ikinci kaynak kültürün bizzat kendisidir Mevcut unsurlar, üretilen yeni unsurlar, unutulmuş olanlar, veya özellikle yeni nesiller arasında yaygın kullanımı olmayan eski unsurlar, sistemde uygulanmaya konabilir Bu süreç daha ziyade sosyalleştirmeye benzetilmektedir Meselâ, eski uygulamalardan nevruz bayramının veya hicrî yeni yılın birer sosyal âdet olarak tekrar yerleşmesi ve yeni nesillere aktarılarak devam etmesi birer örnektir Genç nesillerin henüz bilmedikleri, fakat kültürel sistemde mevcut olanların transferleri ile ilgili her konu buna bir örnektir
Kültür edinmede son kaynak o kültür sistemi içindeki herhangi bir alt kültür gurubudur Bunlara ait olan herhangi bir kültürel öğe diğer guruplar veya toplumun bütünü tarafından genel kabul görerek kültür edinme meydana getirilir
Yukarıdaki tanımda, bir kültürün kısmen veya tamamen değişebileceği belirtilmişti Büyük değişmeler, büyük sosyal hadiselerle ve uzun sürelerde meydana gelmektedir Karşılaşan kültürler arasında fonksiyonalite bakımından bariz dengesizlik söz konusu olabilir Bu durumda artık değişen kültürün değil değiştiren kültürün varlığı ve hâkim kültür olma özelliği söz konusudur Anadolu'da Türk kültürünün doğuşu buna çok güzel bir örnektir
"Türkler maddî ve manevî kültür özelliklerini Anadolu'ya yansıtmışlardır 11 yüzyıldan önce ve sonra, Anadolu'da bir kültür ve medeniyet teması olmuş, kültürleştirme (acculturation) görülmüştür   Eğer bugün bir Selçuklu ve Osmanlı medeniyetinden bahsedebiliyorsak bunun temel sebebi Anadolu coğrafyasında hatta Balkanlarda Selçuklu ve Osmanlıda ifadesini bulan Türk - İslâm medeniyetinin bir hâkim kültür olma özelliğinde aranmalıdır "[11]
Sosyal kimlikte, tarihî boyut içinde devamlı olarak bir kültürleştirme (acculturation) süreci işlemekte, ve böylece hâkim kimlik (Millî kimlik) doğrultusunda alt kültürlerin veya etnikliğin ürettiği kimlik tipini törpülemektedir
Kültürleşme, hâkim kültür açısından da yeni bir mecra oluşturmaktadır Çünkü kültürel yapılar kompleks birer sistemdirler ve bu nedenle söz konusu olan vakıa, bir unsurun basit bir transferi değil, birçok unsurun bu girift yapıya paralel olarak aktarımı ve sistemde meydana gelen büyük değişmedir Başka bir deyişle kültürel sistemin içindeki -yeni unsurun dahil edilmesiyle bozulan- hassas dengelerin yeniden kurulması gerekmektedir Yukarıdaki örneğe tekrar dönecek olursak, sadece sosyal hayatta değil, inanç sisteminde de yeni düzenlemelerin ve kabullerin yapılmış olması gerektiğini görürüz Esasında kültürel transferlerde sadece bir tek unsur yer almamaktadır Ona bağlı başka unsurlarla birlikte aktarılmaktadır Dolayısıyla alıcı kültürün kendi sitemini bir kompleks transfere uyarlaması gerekmektedir
M Newman tarafından asimilasyon ve kültürleştirme (acculturation) vakıaları aşağıdaki her harfin bir millî gurubu gösterdiği bir formüle dönüştürülmüştür [12]
Asimilasyon: A + B + C = A
Karışım (Melting Pot ve/ya Amalgamation):
A + B + C = D
Kültürel Çoğulculuk (Cultural Pluralism):
A + B + C = A + B + C
Uyarlanmış Çoğulculuk (Modified Pluralism):
A + B + C =Aı + Bı + Cı
Uyarlanmış çoğulculuk, göçmen gurupların kendi kültürel özelliklerini tamamen yok etmeden mevcut kültüre entegre olarak fonksiyonel olması anlamında kullanılmıştır
3 Eritme
Önceden farklı olan kültürlerin, gurupların veya fertlerin kültürel özelliklerinin homojen bir bütünlüğe doğru birleşmesidir[13] Eritme (Assimilation), benzeme veya özümseme kelimeleriyle anlamlandırılabilir Canlı bir organizmanın çeşitli dış maddeleri sindirerek kendi vücut hücrelerine çevirmesi sürecine benzetilmektedir[14]
Bu süreç sonucu, yeni görünümün bütün birleşen unsurların her özelliğini sergilemesi gerekmez Ancak, yabancı kaynağın karakteristikleri bertaraf edilerek ve yeni kültürel bileşimin tipik yapısına ve fonksiyonlarına tümüyle uyacak şekilde bir kimlik ortaya çıkar Asimile olan gurubun eski kültürel özellikleri artık görünmez olur Böylece sonuçta, toplumun yeni üyesinin edindiği kimlik, gurubun eski üyeleri tarafından tefrik edilebilir olmaktan çıkar Söz konusu uyum veya erime, kültürel olarak nispeten zayıf veya sayı bakımından az olan gurupta meydana gelir[15]
Kültürel alışverişler her zaman tek yönlü bir proses değildir Bu bakımdan asimile olan gurubun ve temsil ettikleri kültürel özelliklerin tümüyle yok olduğunu düşünmek yanlıştır Gurup varlığı bazı öğeler korunarak sürdürülebilir Ayrıca hâkim kültüre yapılan katkının sahibi olarak da ayrı bir statü elde edilebilir Özellikle göçmenler, içinde eridikleri hâkim kültüre, kendi kültürel özelliklerini sunarak belli bazı noktalarda katkıda da bulunabilmektedirler Ancak bu miktar ölçüsünde, yani hâkim kültüre yaptıkları katkı oranında bir varlıktan söz edilebilir Bunun bir miktar orijinaliteyi içerdiği kabul edilse bile, aslında bu unsurlar da artık bundan böyle hâkim kültüre aittirler ve bu yapı içinde yer alabilmek için değiştirilmiş, uyarlanmışlardır
Diğer yazarların konuya nasıl yaklaştıklarını ele almakta fayda vardır Bunlardan Park ve Burgess'in analizlerinde asimilasyon, şahısların ve gurupların, diğerlerinin hâtıralarını, duygu ve düşüncelerini, tutumlarını edindikleri, onlarla yaygın bir kültürel hayatta birleşerek tecrübelerini ve tarihlerini paylaştıkları bir nüfuz etme, yayılma ve nihayet benzeşme sürecidir[16] Onlara göre, birleşen topluluklar birbirlerini tamamlayıcı farklılıklar temeline dayanmaktadırlar[17] Kavram diğer bazı yazarlar tarafından ise özellikle sosyal antropolojideki "acculturation" kavramıyla oldukça yakın anlamda kullanılmaktadır Bu mânâsıyla asimilasyon, azınlığın, büyük topluluğu yapılandıran sosyal ilişkiler sistemi içinde bütünleşmesi, akültürasyon ise azınlığın kültürel karakteristiklerinin çoğunluğa bir cevap olarak nasıl değiştiğidir[18]
a) Eritme ve Etnikliğin Kayboluşu
Toplumlara göre etnik doku değiştiğinden, kendi toplumlarındaki bu realiteyi müşahede eden bilim adamları da farklı analizlere ulaşmaktadırlar Orijinal ve değişken asimilasyon teorilerine Amerikan Sosyolojisinde rastlanmaktadır (melting pot) Bu sosyologlar etnikliği zaman içinde önemi giderek azalan tek bir toplumsal karakteristik olarak değerlendirmişlerdir
Ana düşünce, farklılığın yeni nesillerle birlikte giderek kaybolacağı ve toplumdaki mevcut hâkim kültür çerçevesinde bütünleşileceği yönündeydi Birkaç nesil içinde etnik unsurlar fark edilemez, toplumun diğer unsurlarından ayırt edilemez olacak ve her etnik kökenli fert diğerleri gibi aynı standartlara ve modellere göre inanacak, konuşacak, düşünecek ve hareket edecekti
Bilahare, asimilasyonun çok-boyutlu bir proses olduğunu ortaya koyan daha detaylı çalışmalar yapılmaya başlandı Bunlardan biri, Milton Gordon'un yapısal asimilasyonla kültürel veya davranışçı asimilasyonu değişik proseslere sahip birer boyut olarak birbirinden ayırmasıdır Esasen, asimile etmek sosyal yapının bir karakteristiğidir Yapının temel unsurları arasında bu süreç hızlı veya yavaş işleyebilir [19]
b) Eritme ve Kültürleşme Karşılaştırılması
Eritme (asimilasyon) ve kültürleşme kavramları çoğu zaman birbirinin yerine kullanılmaktadır Teske ve Nelson literatür analiziyle bu kavramların nitelikleri arasındaki ilişkiyi belirlemişlerdir [20] Sekiz karakteristik tespit edilmiş ve kıyaslanmıştır
Ortak niteliklerde olanlar:
|