Yalnız Mesajı Göster

Dil Yanlışları Ve Anlatım Bozuklukları

Eski 10-21-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dil Yanlışları Ve Anlatım Bozuklukları




Anlatım bozuklukları ve Dil yanlışları

İmlâ ve noktalama yanlışları

Söylenmek istenen ile yazılanın aynı anlamda olması için imlâya dikkat edilmeli ve noktalama işaretleri yerli yerinde kullanılmalıdır

Bu yıl karınızı ortaklarınızla paylaştınız mı? (Bu yıl kârınızı … biçiminde yazılmazsa paylaşılan kâr olmaz)

Farklı hizmet, karlı alış veriş(Farklı hizmet, kârlı alış veriş)

Kendisini taktir ediyoruz(taktir: damıtma, takdir:beğenip değer verme)

de & ki

Dahi Anlamındaki ”de”

Gayet kolay: “dahi” anlamına gelen “de” ve “da” ait olduğu kelimeden ayrı yazılır

“de” bağlacı

Her zaman kendinden önceki kelimeden ayrı ve de, da şeklinde yazılır; bitiştirilmez, te, ta şeklinde yazılmaz “ya” ile birlikte kullanıldığında da ayrı yazılır: “ya da”

Örneğin

“Olayı kendi açısından izleyen Aysel de şaşırmıştı ilk önce

Bir yer söz konusu olduğunda ise “de” ya da “da” eki bitişik yazılır: “Döndü, dolaştı, yeniden deniz kıyısında buldu kendini

Dahası var… Bağlaç olan “ki” de ayrı yazılır Örneğin, “Hem neden yalan söylesin ki, bunda da hoşnutsuz kalınacak bir yan bulamaz

Hatta, soru anlamındaki “mi” de ayrı yazılır Örneğin, “El midir iş gören, yoksa taş mı?”

Soru Eki mı, mi, mu, mü

Bu ek gelenekleşmiş olarak ayrı yazılır ve kendisinden önceki kelimenin son ünlüsüne bağlı olarak ünlü uyumlarına uyar: Kaldı mı? Sen de mi geldin? Olur mu? İnsanlık öldü mü?

Soru ekinden sonra gelen ekler, bu eke bitişik olarak yazılır: Verecek misin? Okuyor muyuz? Çocuk muyum? Gelecek miydi? Güler misin, ağlar mısın?

Bu ek sorudan başka görevlerde kullanıldığında da ayrı yazılır: Güzel mi güzel! Yağmur yağdı mı dışarı çıkamayız

UYARI

Vazgeçmek birleşik fiili, mi soru ekiyle birlikte kullanıldığında iki ayrı biçimde yazılabilir: Vaz mı geçtin? Vazgeçtin mi?

ANLAMSAL BOZUKLUKLAR

YANLIŞ ANLAMDA KULLANILAN SÖZCÜK

Doğru bir anlatımda her sözcük verilmek istenen düşünceyi tam karşılamalıdır Aynı kökten türeyen veya birbirini andıran sözcüklerin anlamlarına dikkat etmek gerekir Anlamları ayrı olan bu tür sözcüklerin birbirinin yerine kullanılması veya sözcüğün karşıladığı kavrama uygun olmayan biçimde kullanılması anlatım bozukluğuna neden olur

Bu sözcük Türkçe sözcüklerin tümünü kaplıyor

Kapsıyor

Zamanında haberimiz olması yüzünden olay büyümedi

Olduğu için

Söylediğin olay, 13 Ekim 1991 yılında yaşanmıştı

tarihinde

Ağacın altına yayılıp güzel bir uyku çekti

Uzanıp

ANLAMCA ÇELİŞEN SÖZCÜKLERİN KULLANILMASI

Bir anlatımda düşünceyi ileten sözcüklerin birbiriyle çelişmemesi gerekir

Anlamca çelişen sözcüklerin birlikte kullanılması anlatım bozukluğunun nedenlerinden biridir

Belki onun da seni aradığından eminim

Olasılık kesinlik

Annenin sana asla kızacağını sanmıyorum

Kesinlik olasılık

Hiç şüphesiz olan biteni duymuş olmalı

Kesinlik olasılık

GEREKSİZ SÖZCÜK KULLANILMASI

Doğru bir anlatımda her sözcük, düşünceyle ilgili bir kavramı karşılamalıdır Aynı kavramı karşılayan birden fazla sözcüğün, işlevi olmayan bir sözcüğün veya ekin; yardımcı eylemlerin gereksiz kullanılması anlatım bozukluğuna neden olur

Son sözleri hepimizi öfkeli kıldı

Öfkelendirdi

Geçen hafta hastaydı; ama şimdi iyi oldu

İyileşti

Üç gün süreyle ondan haber bekledik

(Gereksiz)

DEYİM ve ATASÖZÜ YANLIŞI

Gerek deyimler, gerekse atasözleri kalıplaşmıştır Yerine anlamdaşları konarak bile sözcükleri değiştirilemez Atasözlerinin çekimlenmesi de olanaksızdır Bunlar yapıldığı takdirde iletilmek istenen anlam zayıflar ya da yok olur Bu da anlatım bozukluğuna yol açar

Fasulye oda bakla sofa – yanlış

Nohut oda

Onu elinde oynatırsın – yanlış

Parmağında

İşe girdim ama bacım ağladı – yanlış

Anam

MANTIK YANLIŞI

Bilinenlere aykırı bilgiler mantıksızdır Ayrıca kavram ve durumların da önemliden önemsize veya önemsizden önemliye sıralanması gerekirken tersi yapılırsa bu da mantık yanlışına yol açar

Araba geri kaçınca vitesi boşa aldı Yanlış

Vitesi boşa alınca araba geri kaçtı Doğru

Ankara’nın muhtarı karşılandı – Yanlış

Ankara’nın valisi karşılandı – Doğru

Konuşabilirsin, hatta ağzını açabilirsin – Yanlış

Ağzını açabilirsin; hatta konuşabilirsin – Doğru

Şeftaliye dokunamam, onu yemem bile – Yanlış

Şeftali yemem; ona dokunamam bile – Doğru

Dil bilgisi bakımından doğruluk

a) Yapılışları yanlış olan kelimeler

Dilimize Arapçadan çokluk biçimiyle giren beyanat (beyanlar), efkâr (fikirler), erzak (rızıklar), evliya (veliler), maruzat (arz edilenler) gibi kelimeler zaten çokluk olduklarından bunların Türkçe çokluk ekiyle (-lar, -ler) tekrar çokluk yapılması yanlıştır

Dilde olmayan gramer biçimleriyle kelimeler oluşturmak da yanlıştır:

abicim (ağabeyciğim), alıkoyulan (alıkonulan), ayıpsın (ayıp ediyorsun), bakkalcı (bakkal),bissürü (bir sürü), , cevaplamak (cevaplandırmak), çekilebilinir (çekilebilir), çirkinletmek (çirkinleştirmek), demincek (demin), dolayında (dolaylarında), fulle, ful yap (doldur, tamamla), geçebilemedi (geçemedi), iptal ol- (iptal edil-), napcaz (ne yapacağız), ne ki (ne var ki), özelliklen (özellikle),redetti (reddetti), sormiyyim (sormayayım), tayin ol- (tayin olun-, tayin edil-), yaparaktan (yaparak), yeyildi (yenildi) gibi

b) Yardımcı fillerin yanlış kullanılması

et- ve yap- yardımcı fiillerinin birbirlerinin yerine kullanılması veya gerekmediği hâlde kullanılması anlatım bozukluğuna yol açar:

ayar yap-( ayarla-), bekleme yap- (bekle-), bülten yap- (bülten çıkar-), etki et- (etkile-), gecikme yap- (gecik-), kuşku et- (kuşkulan-), şüphe et- (şüphelen-), umut et- (um-) gibi

Son zamanlarda bilhassa batı dillerinden yapılan yanlış çevriler sebebiyle al- fiili de yardımcı fiil gibi kullanılmaya başlanmıştır: banyo al-, duş al-, çay al- (çay iç-), istek al- (isten-), kahve al-, yenilgi al- (yenil-) vb gibi

c) Eksiklik

Özellikle birleşik cümlelerde ve sıralı cümlelerde ögelerden herhangi birinin eksik olması anlatım bozukluğuna sebep olur Aşağıdaki cümlelerde parantez içine alınan kelimeler asıllarında yazılmadığı için anlatım bozukluğu vardır Bu cümlelerdeki anlatım bozuklukları parantez içindeki kelimelerin yazılmasıyla giderilebilir:

Sen içeri (giriyorsun) ben dışarı doğru çıkıyorum (yüklem eksikliği)

Ekonomik kriz böyle devam ederse ben işimden (olacağım) sen de parandan olacaksın (yüklem eksikliği)

Sigarayı az, (içerim) içkiyi hiç içmem (yüklem eksikliği)

Hastanın kanlı gömleğini çıkarıp ( ) soydu (neyi, kimi soydu?)

Kanserin tedavisini artık bulalım ve (kanseri) yenelim (nesne eksikliği)

Dişçi, çürük dişi çekip (çocuğu) eve yolladı (nesne eksikliği)

Aybike’nin tehlikede olduğunu ben de biliyordum ve (onu) uyardım (nesne eksikliği)






Alıntı Yaparak Cevapla