Yalnız Mesajı Göster

Kan Beyin Bariyerini Geçen Hormonlar

Eski 10-21-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kan Beyin Bariyerini Geçen Hormonlar




kan beyin bariyerini geçen hormonlar



Kan-beyin bariyeri, suda çözünen maddelerin kandan merkezî sinir sistemine -yani beyne- geçişini kısıtlayan bir engelleme sistemidir Bu ifade, 1902 yılında Alman mikrobiyolog P Ehrlich tarafından ortaya atılmıştır Ehrlich, Tripan mavisi isimli bir boya maddesini toplardamarlar yoluyla (intravenöz yolla) hayvanlara enjekte ettiğinde, hayvanların beyni hâriç diğer organlarının boyandığını tespit eder Bunun üzerine kandan beyne geçişi engelleyen bir yapının olduğunu düşünür ve bu yapıyı kan-beyin bariyeri olarak isimlendirir

Kan-beyin bariyerinin teşekkülünde vazifeli başlıca biyolojik yapılar şöyle sıralanabilir:

1 Kılcal damarların iç yüzeyini döşeyen endotel hücreleri,

2 Damar çeperinin dış tabakasında bulunan perisit hücreleri,

3 Beynin gri maddesi içinde bulunan yıldız şekilli astrosit hücreleri,

4 Beyin damarlarının iç yüzeyindeki epitel hücrelerinin tabanını döşeyerek onları alttaki bağ dokudan ayıran ve ayrıca sinir hücrelerinin etrafını kaplayan bazal membran,

5 Beynin ve omuriliğin etrafını çevreleyen beyin-omurilik sıvısının üretildiği koroid pleksus,

6 Beyni çevreleyen üç tabakalı zarın içteki iki tabakasın teşkil eden pia-araknoid zarlar

Kan-beyin bariyeri oldukça mükemmel yaratılmıştır; öyle ki, zararlı maddelerden korunmasına vesile olduğu beynin vazifelerini hiçbir şekilde aksatmamaktadır Bu engelleme sistemi sayesinde, beyne ihtiyaç duyulan gıda maddeleri geçerken, kanda dolaşan zararlı madde ve toksinler geçemez Kol ve bacak gibi merkezden uzak organlardaki en uçtaki kılcal damarlar, yakınlarındaki hücrelere birçok maddenin geçişine izin verecek hususiyet arz ederken, beyin hücrelerine madde geçişi, kan-beyin bariyerinin hususi yapısı sayesinde, sıkı şekilde kontrol edilir Bu engelleme işi hem fizikî, hem de metabolik faktörlerle yerine getirilir Felçte, beyin zarlarına bakteri ve virüs bulaşmasıyla ortaya çıkan menenjit, Alzheimer, Multipl Skleroz gibi merkezî sinir sistemi bozukluklarında, kan-beyin bariyeri hasarının belli derecelerde rolü olduğu düşünülmüştür Bu hasarın sıkı bağlantı yapılarında kopmalarla olduğu tahmin edilmektedir Beynin çok sınırlı bazı merkezî alanlarında (circumventriküler organlar) kan-beyin bariyeri bulunmaz Bir eksiklik gibi görünen bu durum, neticeleri düşünüldüğünde büyük bir rahmettir Beynin sözkonusu bölgelerinde yer alan bazı hususi kısımlardan salınan hormon ve enzimler, bariyer olmaması sebebiyle hızlı bir şekilde kana karışabilir Bu kısımlarda bariyer bulunsaydı, bu hormonların geçişinde bazı problemler yaşanabilirdi

Kan-beyin bariyeri vazifesine uygun şekilde, karmaşık hücre yapısına sahip olarak inşa edilmiştir Kan-beyin bariyeri sayesinde, beyin hücrelerine madde geçişi hem fizikî olarak sıkı bağlantılarla, hem de metabolik olarak enzimlerle sıkı bir kontrole tâbi tutulur Bu mükemmel bariyer sayesinde zararlı maddelerin beyne yayılmasının önüne geçilir yahut bu geçiş belli sınırlarda tutulur

Beyin ve omurilikten oluşan merkezî sinir sisteminin kılcal damarlarına vücuda yayılan kılcallardan farklı olarak bazı karakteristik hususiyetler bahşedilmiştir Bunlardan biri de beyin kılcallarının içini döşeyen hücrelerin (endotel) aralarında sıkı bağlantı bölgelerinin bulunması ve bu kılcalların devamlı bir zara (bazal membran) sahip olmasıdır Burada enteresan olarak, bu biyolojik yapılardaki hususi düzenleme ile kan-beyin bariyerindeki endotel hücreleri arasında yüksek bir elektrik direnci oluşur ve diğer dokularda 3-33 W/cm2 olan direnç, kan-beyin bariyerinde 1500-2000 W/cm2'ye çıkar Tesadüflerin veya akılsız-şuursuz sebeplerin elektrik bariyeri gibi mükemmel bir sistemi kurması mümkün olabilir mi? Böyle elektrikli bir alan vesilesiyle sıvı ve iyonların hücre içine ve dışına taşınmasında bariyer oluşur ve geçirgenlik düşer Ayrıca bu bariyerde, diğer vücut kılcallarında olduğu gibi; molekül ağırlığı 10000'in altındaki maddelerin geçişine izin veren delikler ve yarıklar yoktur



Alıntı Yaparak Cevapla