Yalnız Mesajı Göster

Turizm Yerleri Kaynaklar

Eski 10-21-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm Yerleri Kaynaklar




ULAŞIM:

Milas’a, 20 km uzaklıkta bulunan Milas Havalimanından hava yolu ile, Bodrum Limanı vasıtası ile (48 km) denizden ulaşabilirsiniz

Ayrıca İzmir Adnan Menderes Havalimanından (203 km), Dalaman Havalimanından (150 km) da Milas’a ulaşabilirsiniz

GÖRÜLMEYE DEĞER YERLER:

TARİHİ ESERLER:

Milas ve çevresi ören yerleri bakımından çok zengindir Nitekim Muğla İl sınırları içindeki 63 ören yerinin 15’i Milas’ta bulunmaktadır Bunların en önemlileri aşağıda özetlenmiştir

• BEÇİN:

Milas’ın 3 km güneyinde, ovadan birden yükselen bir platonun üzerine kurulmuştur Antik kalıntılara pek rastlanmaz

Anadolu beylikleri döneminde MENTEŞE BEYLİĞİ’nin merkezi olan Beçin Osmanlılar döneminde Muğla’nın merkez yapılması nedeniyle zamanla önemini yitirmiştir Buna rağmen Anadolu’da hemen hemen en iyi şekilde korunmuş Türk kentidir Sarp kayalıklar üzerine kurulmuş kalesinin surlarının bazı bölümleri ayaktadır

Beçin’de en iyi korunmuş yapı AHMET GAZİ MEDRESESİ’dir Kapısındaki kitabeye göre 1375’de Ahmet Gazi tarafından yaptırılmıştır Günümüzde hala adak ve mevlid yeri olarak ziyaret edilen bir türbe kısmı bulunmaktadır Türbede mevcut 3 mezarın Ahmet Gazi, eşi ve bir yakınına ait olduğu sanılmaktadır

Beçin’de ayrıca hamam, Orhan Bey Camii, kilise, yüzme havuzu ve Pazar yeri gibi belirgin kalıntılar mevcuttur

• EUROMOS

Milas-Söke karayolu üzerinde, Milas’a 12 km uzaklıktadır Halk arasında ”Ayaklı” diye anılan antik kalıntılar, Euromos kentinin kalıntılarıdır Zeus tapınağı, Roma döneminin surları, tiyatrosu, agorası, Nekrapolü, tonozlu mezar ve halitleri görülmeye değerdir

• HERAKLEİA:

Milas-Söke karayolu üzerindeki Çamiçi köyünden ayrılan yoldan ulaşılır Latmos (BEŞPARMAK) dağlarının denize dik inen güney-batı eteklerinde, körfeze hakim bir yerde kurulmuştur Adını mitoloji kahramanı HERAKLES’ten almıştır Surları çok görkemli olup denizden 350 metre yüksekliktedir Büyük bir alana yayılan surlardan 65 kule kalıntısı vardır Kayalık bir tepe üzerinde körfeze hakim konumda bulunan ATHENA mabedi görülmeye değerdir

2 katlı agorası, konser binası, tiyatrosu, çeşitli dönemlerden kalma manastırları birer mimarlık şaheserleridir

İASOS:

Mandalya körfezi kıyısında, Güllük koyu denilen eski İasos koyunun kuzeyindeki KIYIKIŞLACIK köyünde bulunmaktadır Milas-Selimiye yolu üzerindeki KÖŞK köyü yanından ayrılan yoldan 18 km gidilerek varılır

İasos kentini, karaya çok yakın bir ada üzerine, ARGOSLU’lar bir koloni kenti olarak kurmuşlardır İlk sakinleri yerli KARİA’lılardır Şehrin kurulduğu ada ile kara, zamanla birleşerek, bir yarımada meydana gelmiştir İasos, Bizans döneminde piskoposluk merkezi olmuştur

Her yıl İtalyanlar tarafından düzenli kazılar yapılmaktadır Çıkan eserler Milas Müzesinde sergilenmektedir

İasos sikkelerinde kentin iki önemli tanrısı olan APOLLON ve ARTEMİS tasvirleri vardır

Antik İasos’tan günümüze şehir surları kalmıştır Adanın tepesindeki surlar Orta Çağdan kalma surlardır Şehrin tiyatrosu sağlam olarak günümüze kadar gelebilmiştir Kentin Nekrapol alanı kent içine ve kent dışındaki düzlüklere doğru ovaya yayılmıştır

• LABRANDA:

Milas’ın kuzeyinde, Beşparmak Dağlarının zirvesine yakın sarp yamaç üzerine kurulmuştur KIRCAĞIZ Köyüne giden yoldan 16 km’dir

Labranda adını ”Çift yüzlü balta” anlamında olan LABRYS sözcüğünden almıştır Çift yüzlü bir baltanın muhafaza edildiği Labranda, önemli ve kutsal bir yerdir

1948-1953 yılları arasında yapılan kazılarda, Labranda’daki yapıları tamamıyla ortaya çıkarmıştır

MÖ 4 YY’da büyük inşaatların yapıldığı Labranda’nın en önemli yapısı ZEUS LABRANDOS tapınağıdır

• KERAMOS:

Milas’ın 51 km güneyinde, Gökova körfezinin kuzeyinde, bugünkü ÖREN kasabasının bulunduğu yerdedir

• DİĞER TARİHİ YERLER:

GÜMÜŞKESEN, BALTALIKAPI, BARGYLİA, HYDAİ, PASSALA, TEİCHİUSSA, SİNURU MABEDİ

• DOĞA GÜZELLİKLERİ:

BAFA GÖLÜ, GÜLLÜK, ÖREN, BAYPINARI KAZIKLI KOYU, ALAGÜN, AKBÜK ve KARİN Görülmeye değer doğa güzellikleridir

• ELSANATLARI:

Milas halı ve kilimleri dünyaca ünlüdür Elde dokunan heybe, kıl, çuval ve keçeleri, taş işlemeciliği, ağaç işleri, mimari süslemeciliği çok meşhurdur

• KONAKLAMA İMKANLARI:

31121999 tarihi itibariyle, Milas’ta Turizm Bakanlığından işletme belgeli 5 turistik tesiste 963, Belediye belgeli 27 turistik tesiste 919 olmak üzere toplam 32 turistik tesiste 1882 yatak kapasitesi mevcuttur Ayrıca halen yapımı süren 12 tesisteki 3103 yatak kapasitesi ile Milas’ın yatak kapasitesi 4985’a yükselecektir

ÖNEMLİ TELEFONLAR:

Polis : 0 252 512 10 05-513 21 82

Jandarma : 0 252 512 10 03-512 68 28

Hastane : 0 252 512 10 07-513 10 93

Müze : 0 252 512 39 73-513 02 69

Milas Havalimanı : 0 252 523 03 02-523 02 81

ORTACA

TARİHÇE:

Yerleşim olarak tarihi MÖ2000 yılına kadar dayanan ORTACA, Köyceğiz ilçesine bağlı bir belde iken 1987 yılında ilçe olmuştur

ULAŞIM:

Akdeniz ikliminin hakim olduğu yöreye 15 km mesafede Dalaman Havalimanından transfer yapılarak ulaşabileceğiniz gibi, Muğla-Fethiye karayolu vasıtasıyla da Ortaca’ya gelmeniz mümkündür

GÖRÜLMEYE DEĞER YERLER:

• TARİHİ ESERLER:

Likya döneminden kalma Dalyan ve Sarıgerme yörelerindeki antik kalıntılar görülmeye değerdir

DOĞAL GÜZELLİKLER:

• SARIGERME:

Temiz incecik kumu, sığ ve tertemiz denizi, el değmemiş doğası ile görülmeye değer bir cennet köşesi Sarıgerme

• İZTUZU:

Çam ormanları ile iç içe kumsal, temiz mavi denizi ve bol güneşinin yanı sıra Dünyada nesli tükenmekte olan CARETTA CARETTA kaplumbağalarının üreme ve barınma alanı olması ile dünya çapında üne kavuşmuştur

• EL SANATLARI:

Yöre el sanatlarından farklılık göstermez, Ortaca’da da dokumacılık, kanaviçe ve tığ işleri oldukça yaygındır Halı, Kilim, Çuval, Heybe, Seccade, ipek veya bürümcek bunlara örnektir

DALYAN VE CARETTA-CARETTA KAPLUMBAĞALARI:

Dalyan kasabası ve çevresi, muhteşem bir tabiat harikası olmanın yanı sıra, aynı zamanda büyüleyeceği bir yöredir

Kenarında kurulduğu yoğun sazlıklarla kaplı labirent benzeri 10 km uzunluğundaki ve Köyceğiz Gölü’nün sularını Akdeniz’e boşaltan doğal su kanalı, hemen yakınındaki antik çağların bu bölgedeki en önemli kentlerden biri olan CAUNOS ören yeri, Kaya Mezarları, İztuzu Kumsalı ve plajı ile burada yaşama ve üreme fonksiyonlarını devam ettirmeye çalışan Deniz Kaplumbağalarıyla Dalyan kasabası; Fethiye, Marmaris Bodrum ve çevredeki diğer merkezlerden günübirlik tekne ve otobüs seferleriyle çok yoğun bir ziyaretçi akınına uğramaktadır

Dalyan doğal su kanalı; suları filtre eden gür ve yüksek sazlıkları, bu sazlıklarda yuva kurmuş 150 civarındaki değişik kuş türleri, dünyada eşine az rastlanır, Günlük ağaçları, değişik sünger çeşitleri, yüzlerce çeşit tatlı su balıkları, çok çeşitli kelebek ve bitki türleri ve özellikle nesli tükenmekle karşı karşıya kalan ve bu nedenle de özel koruma altına alınmış NİL kaplumbağaları gibi ekolojik özellikleri bakımından olağanüstü bir tabiat harikası, küçük bir cennettir

Dalyan civarındaki tepe, dağ ve ormanlar ise bozayı, yabandomuzu ve benzeri gibi vahşi hayvanlar bakımından çok zengindir

Bugün Dalyan adıyla özdeşlemiş ve Dalyan adının tüm dünyada duyulmasını sağlamış, binlerce yerli ve yabancı turistlerin buraları ziyaret etmesine neden olmuş çok önemli bir doğa varlığı, Caretta-Caretta türü deniz kaplumbağaları, Dalyan kasabasının İztuzu plajında yaşamaktadır

Deniz kabukluları, deniz anaları, deniz boğaları ve sünger çeşitleriyle beslenen ve Akdeniz havzasında yoğun olarak yalnız Dalyan ve çevresinde görülebilen Caretta-Carettalar, genel olarak 70-160 kg ağırlığında, 90-115 cm boyunda, kabuğu toprak, karın kısmı ise turuncu (oranj) renginde olan ve ortalama 70 yıl yaşadığı sanılan deniz canlılarıdır

Yapılan araştırmalar sonucunda Caretta’ların 100 milyon yıldan beri dünya üzerinde var oldukları saptanmıştır

Koloniler halinde yaşayan bu deniz canlılarından dişileri 1-2 yıl arayla yılda 1 kez yumurtlarlar Her yumurtlayışlarında 80-100 yumurta yapar ve tenis topu büyüklüğündeki yumurtalarını, hantal vücutlarını güçlükle çıkarabildikleri İztuzu kumsalında 40-60 cm derinliğinde açtıkları çukurlara gömerek tekrar denize dönerler Kuluçka dönemi Mayıs-Temmuz ayları arasındaki 55-60 günlük zaman aralığıdır Ortalama 284 dereceye kadar sıcaklıkta erkek, 32 derece sıcaklıkta ise dişilerin Temmuz ayı başlarında yumurtadan çıkmaya başladıkları ve bu olayın Eylül ayına kadar devam ettiği gözlenmiştir

Yumurtadan çıkan yavru kaplumbağalar, Doğal bir refleksle, deniz yüzeyinden yansıyan ışığa doğru hareket ederek yaşayacakları ortama, denize doğru hareket ederler Eğer çevrede herhangi bir kuvvetli ışık kaynağı veya benzerleri mevcutsa, yavru kaplumbağalar, yönlerini şaşırarak yaşamlarını sağlayabilecek deniz yerine, kesinlikle ölmelerine neden olabilecek yanlış hedeflere yönelirler Bu nedenle güneş battıktan doğuşuna kadarki zaman aralığında İztuzu kumsalında ateş yakmak, el lambası veya başka bir ışık kaynağı kullanılması yasaklanmıştır






Alıntı Yaparak Cevapla