10-21-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Turistik Çekim Gücünü Etkileyen Faktörler
TURİSTİK ÇEKİM GÜCÜNÜ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Ülkemizde turistik çekim gücünün bölgeler arasında farklı olmasının nedenlerini iki başlık altında inceleyebiliriz Bunlar;
1 ) Doğal çevre faktörleri
2 ) Beşeri çevre faktörleri
2 1 DOĞAL ÇEVRE FAKTÖRLERİ
2 1 1 Klimatik Özellikler
Ülkemiz, orta kuşakta bulunması ve farklı topografik özelliklere sahip olması nedeniyle farklı iklim bölgeleri oluşturmaktadır Örneğin ülkemizin en güneyinde bulunan Akdeniz ve Ege kıyılarında güneşlenme süresinin uzunluğu, açık günler sayısının fazla oluşu, ve denize girme süresi uzunluğu Marmara ve Karadeniz kıyılarına oranla daha uygun olması nedeniyle bu kıyıların turistik çekim gücü daha fazladır Gerçektende Nisan-Ekim ayları arası süre içinde Ege ve Akdeniz kıyılarında günlük deniz suyu sıcaklığı ortalaması yaklaşık 150-180 gün kadar (yılın gün sayısının en az %40, en fazla %70’i), denize girme, yüzme, deniz banyosu ve su sporları yapmaya olanak verir Çünkü bu süre içinde deniz suyu sıcaklığı yaklaşık 15 ile 17 0C den fazladır Oysa Karadeniz kıyılarında ise sadece yılın iki ayı denize girmeye uygundur
Yüksek dağlarımızın kış mevsimi boyunca 4-6 ay arasında kar örtüsüyle kaplanmasıyla kış turizmin gelişmesini sağlamıştır Ülkemizde de batıdan doğuya doğru yükseltilerin artması ve iklimin sertleşmesine bağlı olarak doğuya doğru kış turizmine elverişli alanların sayısı artmaktadır
Yaylacılık turizmi de özellikle kıyı bölgelerinde bunaltıcı sıcaklardan kurtulmak için insanların daha yüksekte bulunup daha serin olan yaylalara çıkmasıyla gelişmiştir
2 1 2 Topografik Özellikler
Ülkemizin arızalı yüzey şekilleri birbirinden farklı turizm alanlarının oluşmasına yol açmıştır Bunların başında dağlar, Magorolar, travertenler, kıyı şekilleri, kanyonlar, boğazlar, koylar, körfezler gelmektedir
Kireçtaşı arazilerinin aşınması sonucu oluşan karstik Mağaralar bu bölgelerde Mogora turizminin gelişmesini sağlamıştır
Ege ve Akdeniz kıyılarında çok sayıda koy ve körfezin bulunması bu bölgelerde deniz turizminin daha çok gelişmesini sağlamıştır
Farklı Jeolojik kuşakta bulunmanın sonucunda oluşmuş termal kaynaklar ile termalizmin (Sağlık turizmi) gelişmesini sağlamıştır
Flora ve Fauna açısından zengin olan ülkemizde milli parklar, geniş ormanlar hem dinlenme hem de gezi amacıyla ve buralarda av turizmini de teşvik etmesiyle önemlidir
2 2 BEŞERİ ÇEVRE FAKTÖRLERİ
2 2 1 Ulaşım ve Organizasyon
İnsanların turizm hareketlerine katılabilmeleri, rahat bir yolculuğun sonucudur Bu da kuşkusuz ulaşım araçlarının sağladığı kolaylıklarla gerçekleşebilir
Turizmin gelişmesinde temel bir unsur olan ulaşım koşulları bakımından Türkiye’de yakın yıllarda gelişmeler ve değişimler gözlenmektedir Birincisi, iletişim artmıştır; dünyanın daha çok yeriyle havayolu bağlantısı kurulurken, yeni teknolojilerle rezervasyon kolaylıkları her yere uygulanabilmektedir Fakat ulaşımla ilgili gelişmeler her sektörde aynı derecede değildir
Türkiye turist pazarı olan Avrupa ülkelerinden havayoluyla kabul edilebilir mesafe olan 1000 km’nin ötesinde kalmaktadır Geçmişte önemli sayılabilecek bir paya sahip olan karayoluyla erişim önemini kaybetmiştir
Karayolları bakımından Türkiye bir süreden beri önemli gelişmeler kaydetmiştir Özellikle büyük şehirler çevresinde otoyolların yapımı ve belli başlı bölgelerin birbirlerine bağlantıları oldukça güçlendirilmiştir Fakat ülkenin bazı yerlerine karayoluyla erişmek hala oldukça güç ve zaman alıcıdır Doğu Anadolu Bölgesi’nin ulaşım durumu karayolları yönünden pek elverişli değildir Bu yüzden yol ağı mevcut turizm potansiyeline yönelik hizmetler için yeterli nitelikte değildir Bölgede kış döneminde kar yağışları ile zaman zaman yollar kapanmakta ve buzlanma nedeni ile ulaşım güçlükle sağlanmaktadır Marmara Bölgesi’nde ise önemli bir topografik engelin bulunmaması nedeni ile karayolu ağı oldukça gelişmiştir Karadeniz Bölgesi’nde de halen doğal engellerin karayolu üzerindeki kısıtlayıcı etkisi devam etmektedir Özellikle Doğu Karadeniz kıyı bandı karayolunun sık sık heyelan sonucu tıkanması turizmi olumsuz yönde etkilemektedir Kuzey Anadolu dağları ancak belirli geçitlerden ulaşıma imkan vermektedir Ege Bölgesi’nde grabenlerin oluşturduğu oluklar, Ege denizi ile iç kısımlar arasındaki ulaşımda kolaylık sağlamaktadır
Türkiye’de son yıllarda hızla gelişen havayolu bağlantıları dünyanın hemen her yerinden Türkiye’yi erişilebilir kılmıştır Dünyanın bütün büyük havayolları Türkiye’yle bağlantı kurmuşlardır; hatta bunlar geçmişte olduğu gibi haftada birkaç kez değil, günde birkaç kez sıklığına erişmiştir Fakat hava limanları bu genişlemeye göre planlanmadıkları için yetersiz kalmakta ve turizm sezonunda bu yüzden sıkıntılar yaşanmaktadır Ülke içinde de havalimanları yapım hızı talebin hızına yetişemediği için, henüz her tarafa havayolu bağlantısı kurulamamıştır Ancak bazı havaalanlarının yabancı şirketlere açılması doğrudan bağlantıları güçlendirmiştir
Doğrudan bağlantıların yapılabilmesi İstanbul üzerindeki baskıyı azaltmış fakat bu havalimanları üzerindeki baskı da artmıştır Örneğin 1997 Ocak-Aralık ayları arasında Türkiye’ye gelen turistlerin yüzde 30’u Antalya havalimanından giriş yapmışlar; Atatürk havalimanı bunların yüzde 25 kadarını, Dalaman yüzde 10,8’ini ve İzmir Adnan Menderes ise yüzde 6’sını almıştır
Türkiye’de karayollarının kısa zamanda yurt düzeyine yayılması ve yapımına devam edilmesi, tren ile seyahati bir hayli geriletmiştir Gerek yolcu, gerekse yük taşıma kapasitesi yönünden Avrupa ülkelerine oranla son derece geridedir Demiryolu ulaşımı ne dış bağlantılarda ne de Türkiye içinde herhangi bir modernleşme işleminden geçmemiştir Bu konudaki tek çekicilik turistler için düzenlenen buharlı tren yolculuklarıdır Demiryollarında en fazla özen gösterilen hat olan İstanbul-Ankara arasında bile zaman-mesafe çok uzun tutmaktadır
Deniz ulaşımı için de Marmara, Ege ve Akdeniz bölgeleri elverişlidir Marmara Bölgesi kıtalar ve ülkeler arasındaki bağlantıyı sağlamak açısından önemlidir
Özelikle hava ulaştırmasının etkisiyle deniz yolu taşımacılığı pek rağbet görmemiştir Ancak 1995 yılında İzmir-Venedik, Çeşme-Brindisi arasında yoğun bir şekilde yolcu ve araç taşımacılığı gerçekleştirilmiştir Haftanın belirli günlerinde İzmir-İstanbul, İstanbul-Karadeniz seferleri ile Akdeniz’e, Mersin-Gazimagusa, Taşucu-Girne, Barcelona-İstanbul, İstanbul-Mısır ve İstanbul-Hayfa limanları arasında seferler yapılmaktadır
Güney Ege ve Akdeniz kıları son yıllarda yat turizminin önem kazandığı sahalardır Edremit, Ayvalık, Dikili, Kuşadası, Güllük, Bodrum, Kuşadası, Kemer önemli iskeleler halindedir
Ülkemizde ulaşımın rahatlıkla sürdürülebildiği Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde turizm faaliyetleri yoğunken; turizm açısından önemli bir potansiyele sahip Karadeniz ve Doğu Anadolu gibi bölgelerimiz topografik engeller nedeniyle turizm açısından az bir paya sahiptir
Ülkemizde turizm sektörünün gelişmesinde sürekli bir büyüme gösteren seyahat acentalarının da önemli bir payı olmuştur
Araçlar 2001
Havayolu 72,4
Denizyolu 9,4
Karayolu 16,3
Demiryolu 1,9
Tablo: Hangi araçlarla geliyorlar (2001)
|
|
|