10-21-2012
|
#5
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Turistik Çekim Gücünü Etkileyen Faktörler
TERMAL TURİZM
Diğer bir terimi de termalizm olan sağlık turizmi, şifalı kaynakları ve maden sularını kapsar Yurdumu hidomineral kaynaklar yönünden dünyanın en zengin ülkelerinden biridir
Türkiye jeolojik açıdan Alpin orjenik kuşağı olarak adlandırılan genç bir dağ zinciri ve aynı zamanda önemli bir jeotermal kuşak üzerinde bulunmakta olup kaynak zenginliği bakımından dünyada ilk yedi ülke içinde yer almaktadır ülkemizde sıcaklıkları 20-110 0C arasında değişebilen 1500’den fazla termal kaynak bulunmaktadır Termal sularımız ülkemizin insan sağlığına uygun iklim koşulları ile uzun bir kür mevsimi olanağı sunmaktadır Ancak kaplıcalarda yeterli ve nitelikli tesislerin az olması, kaplıcaların turizme açılmasının önündeki asıl engeli oluşturur Ülkemizdeki 1500 kaynağa karşılık konaklama tesisi bulunan sadece 200 kaplıca işletmesi bulunmaktadır Ayrıca Turizm Bakanlığı’ndan yatırım ve işletme belgesi almış toplam tesis sayısı 34 olup bu tesislerin tamamlanmasıyla toplam yatak sayısı 6878’e ulaşacaktır 371 termo mineral su kaynağı üzerinde yapılan bir araştırmada yüzdelerine göre %33,5 Ege Bölgesi’ne, %28 İç Anadolu Bölgesi’ne, %20 Marmara Bölgesi’ne, %9,9 Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne, %4,6 Akdeniz Bölgesi’ne, %3,5 Karadeniz Bölgesi’ne dağılmıştır
İlkçağlardan beri yurdumuzda kaplıca, içmece tesislerinin kalıntıları Anadolu insanlarının su tedavisine verdikleri önemi belirtir Gerçekten de tıp, öteden beri mineral suları, bir çok hastalıkların tedavisinde kullanmıştır Günümüzde bu sular, memleketimizde olduğu gibi bütün dünyada da değerli şifa kaynağı sayılmaktadır Kür ve kaplıca tedavisine dayalı sağlık turizminin önemi ve geliri gittikçe artmaktadır
Bir diğer şifalı kaynak olan maden sularımızın sayılarının çokluğuna rağmen, bir kısmında tesisle varsa da, çoğunda bulunmayıp boşa akmaktadırlar Maden sularının ekonomik değeri küçümsenmemelidir Tesisleri var olanların suları ancak memleket içinde pek azı yurt dışına satılmaktadır-tüketilmektedir Halbuki bu sulardan yoksun ülkelere maden sularımızı ihraç etmek suretiyle bir hayli döviz kazanacağımız da gerçektir
Ülkemizde 4 yıldızlı otelleri, fizik tedavi ve rehabilite merkezleriyle hizmet veren vasıflı termal merkezlerin sayısı çok azdır Bu standartlara sahip termal kaynaklarımız şunlardır
*İzmir-Balçova *Kırşehir-Terme
*Afyon-Ömer *Ankara-Kızılcahamam
*Bursa-Çekirge *Yalova
*Kütahya-Yoncalı *Denizli-Pamukkale
Anadolu’da termal sular sadece tedavi amacıyla değil, çevre halkın rekreasyon alanı olarak da kullanılmasına rağmen, çoğunluğu hamam ve pansiyon odalarıyla yöresel ve bölgesel olarak iç turizme hizmet ederler
Ülkemizdeki bazı kaplıcaların ayırıcı özellikleri de bulunmaktadır Orman içinde yer alan Bursa-İnegöl-Oylat, Kızılcahamam ve Yalova gibi kaplıcalar ve orta yükseklikteki dağlık alanlarda yer alan Kütahya-Murat Dağı ve Rize-Ayder kaplıcaları klimatizm (iklim tedavisi) açısından da uygundur Afyon-Sandıklı-Hüdai kaplıcası peloidoterapi (çamur tedavisi) açısından ünlüdür Biyolojik ortamı ilginç olan ve içinde 2-10 cm büyüklüğünde balıkların yaşadığı Sivas-Kangal’daki Balıklı kangal Termal Merkezi dünyada kendi türünde önce gelen bir termal merkez olarak yer almaktadır
Turizmde gelişmiş olan termal merkezlerin Anadolu’nun batı yarısında toplanmasının nedenleri arasında turizmin diğer çeşitlerinin gelişmiş olduğu merkezlere, ulaşım hatlarına ve büyük şehirlere yakın olmaları sayılabilir
Türkiye’de kaplıca turizmine katılımda bölgeler arası eşitsizlikler bulunmaktadır 1999 yılında kaplıca turizmine katılım oranı Marmara Bölgesi’nde %43,8, Ege Bölgesi’nde %26,6, İç Anadolu Bölgesi’nde %16,9, Karadeniz Bölgesi’nde %12,6 olmuştur Tesislerde kalış süresinin ortalama 2 5 gün olması da kaplıca turizminin kür şeklinde kullanımdan uzak olduğunu göstermektedir
Ülkemizde termalizm açısından konaklama tesisleriyle kullanılan diğer termal alanlarımız şunlardır
Ege Bölgesi’nde:
*İzmir-Çeşme-Ilıca *Manisa-Kurşunlu
*İzmir-Doğanbey *Afyon-Gazlıgöl
*Denizli-Karahayıt *Afyon-Sandıklı-Hüdai
*Kütahya-Harlek (Ilıca) *Afyon-Gecek
*Kütahya-Murat Dağı *Afyon-Heybeli
*Kütahya-Simav-Eynal *Muğla-Köyceğiz-Sultaniye
İç Anadolu Bölgesi’nde:
*Ankara-Haymana *Niğde-Çiftehan
*Ankara-Ayaş *Yozgat-Sarıkaya
*Sivas-Yılanlı Çermik *Kayseri-Bayramhacı
*Konya-Ilgın *Eskişehir-Sarıcakaya-Sakar
*Kırşehir-Karakut *Eskişehir-Çardak
*Nevşehir-Kozaklı
Marmara Bölgesi’nde:
*Bursa-İnegöl-Oylat *Akyazı-Kuzuluk
*Bursa-Gemlik-Armutlu *Çanakkale-Ezine-Kestanbol
*Balıkesir-Gönen *Çanakkale-Tuzla
*Balıkesir-Edremit-Güre *Bursa-Mustafakemalpaşa-Tümbet
Doğu Anadolu Bölgesi’nde
*Bingöl-Kös
*Erzurum-Pasinler-Ilıca
*Ağrı-Diyadin
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde
*Siirt-Billaris
*Diyarbakır-Çermik
Karadeniz Bölgesi’nde
*Bolu-Büyük ve Küçük Kaplıca *Rize-Ayder
*Bolu-Karacasu *Rize-İkizdere
*Amasya-Terziköy *Samsun-Ladik
*Samsun-Havza *Ordu-Sarmaşıklı
Akdeniz Bölgesi’nde
*Adana-Haruniye
|
|
|