Prof. Dr. Sinsi
|
Turistik Çekim Gücünü Etkileyen Faktörler
Karadeniz Bölgesi:
Karadeniz Bölgesinde iç kesimdeki iki ilimizde bulunan göller turizm bakımından önemlidir Birincisi Orta Karadeniz’de “Borabey” gölüdür Çevrenin denizden yararlanma olanağı sağlar Hatta hafta sonlarında Samsun’dan gelenlerin sayısı bir hayli kabarıktır
İkincisi ise Batı Karadeniz’deki Bolu ilinin Abant ve Yedigölleridir Abant gölüne, köy ve orman içinde 25 km gidildikten sonra varılır Bu göller çevrelerindeki ormanları, temiz havası, turistik tesisleri ve güzel manzaralarıyla tanınmış turizm merkezleridir
Bolunun kuzeyindeki “Yedigöller Milli Parkı” ve bölgedeki yapılmış bulunan baraj gölleri de önemli rekreasyon yöreleridir
Marmara Bölgesi:
Bölge’de yaz aylarında turistlerin, bilhassa yabancı turistlerin uğrak yeri olan Balıkesir sınırları içindeki “Manyas” gölü önemli bir “göl turizm merkezi”ni oluşturmaktadır “Kuş gölü”de denen bu yer bir kuş cennetidir Tektorik bir çanak olan göl, giden göçmen kuşların ana göç yolu üzerinde bulunduğundan, dünyada ender rastlanan kuş çeşitleri mevcuttur
Ege Bölgesi:
Bölgedeki göllerden Köyceğiz gölü dalyan kesimi ile denize bağlıdır Denizi, gölü, ormanı ve dağları ile dinlenebilecek sakin bir yöremizdir Ayrıca Demirköprü, Kemer ve Buldan baraj gölleri ile Marmara ve Bafa Gölleri de her zaman için günü birliğine gidilecek rekreasyon yerleridir
Akdeniz Bölgesi:
Bölge göl bakımından oldukça zengindir Göller yöresini oluşturan Burdur ve Isparta’da büyüklü küçüklü bir çok göl vardır
Burdur ve çevresinde on dört göl mevcuttur En büyüğü “Burdur Gölü”nün Çendik plajı, göl kıyısında kabinleri ve gazinoları ile özellikle yazın yörenin deniz ihtiyacını karşılar
Isparta’nın en büyük gölü “Eğirdir Gölü”nün Altınkum plajında ise tesisler kurulmuştur Bunlar, yörenin ihtiyacını karşılayacak niteliktedir
İç Anadolu Bölgesi:
Denizden uzak İç Anadolu Bölgesi’nde bir takım doğal göllerin yanı sıra, baraj gölleri de vardır yaz mevsiminde İç Anadolu’da oturanlar bu göllerden yararlanmaktadırlar Yalnız bunların bir kısmında tesisler mevcuttur
Başta Ankara’daki Mogan ve Eymir gölleri, Ankara’nın su ihtiyacını karşılamak için yapılan Çubuk 1, Çubuk 2 baraj gölleri, Sarıyer barajı, Kurtboğazı baraj gölü, Hirfanlı baraj gölü önemli rekreasyon sahalarıdır Bununla beraber Eskişehir, Kayseri, Kırşehir, Konya, Nevşehir, Niğde ve Sivas illerindeki bir çok baraj gölü de bir çok alternatif çekicilikleriyle önemli turizm merkezleridir
Doğu Anadolu Bölgesi:
Doğu Anadolu Bölgesi’nde, İç Anadolu gibi denizden uzak bir bölge ise de, bu ihtiyacı çok sayıda büyüklü küçüklü doğal ve baraj göllerinden yararlanmaktadır
Bölgede başta Van Gölü, Çıldır Gölü, Tortum Gölü, Erçek Gölü, Nemrut GÖLÜ, Keban Baraj Gölü ve daha pek çok sayıda küçük göller vardır bu göller dinlenme tesisleri, güzel manzaraları ve kamp avantajlarıyla önemli merkezlerdir
Özellikle; Bingöl ilinin gölleri, Bingöl dağlarının eteğindeki düzlükte irili ufaklı binlerce mavi renkte seyredilmeye değer bir doğa harikası oluşturmaktadır Van Gölü ile Tortum Gölü de çağlayanı ile birlikte şahane bir manzara oluşturmaktadır
Güneydoğu Anadolu Bölgesi:
Bölgede bazı baraj gölleri çevresinde kurulan alanlar yetersiz durumdadır
8 MAĞARA TURİZMİ
Mağaraların görsel, sportif, sağlık ve kültür açısından sahip olduğu özellikler, turizme kaynak olarak mağara turizmini ortaya çıkarmıştır Mağara turizmi, sportif ve bilimsel amaçlı olarak mağaracıların, mağara içlerinin doğal güzelliklerini keşfetmeleri ve tanıtmalarıyla başlamıştır Mağaralar, mağaracılık sporu açısından aktif turistleri çekerken diğer taraftan giriş açılması, dolaşımın düzenlenmesi, aydınlanma hizmetleriyle her yaştan ve gruptan turistleri çekmektedir
Mağaralar sarkıt ve dikitler, traverten vb oluşumlarla süslü salonları, gölleri, yer altı dereleriyle doğa turizminin, mikroklimasıyla sağlık turizminin, yerleşim ve dini ibadet yeri olarak kültür ve inanç turizminin konusu içine girmektedir
Dünyadaki diğer ülkelere göre “mağara cenneti ülke” durumunda olan yurdumuzda yaklaşık 40 000 adet mağara bulunmaktadır İncelemesi yapılmış, morfolojisi hakkında bilgi çıkartılmış mağaraların sayısı 370’dir
Antalya yöresinde 5, İzmir-Manisa çevresinde 4, Gazipaşa-Alanya-Manavgat çevresinde 3 adet olmak üzere toplam 12 mağaranın turizmde değerlendirilebilecek özelliklere sahip olduğu saptanmıştır Ülkemizde Toroslar, Orta Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Trakya ve Kuzeybatı Anadolu bölgelerinde büyüklü küçüklü binlerce Mağara bulunmaktadır Türkiye’de görmeye değer hatta dünyada literatüre geçmiş mağaralar şunlardır
Antalya’da:
*Damlataş Mağarası (Alanya) (Astım hastalığına iyi gelmektedir)
*Karain Mağarası (Türkiye’nin en büyük doğal mağaralarındandır)
*Derya Mağarası (Dikey bir mağaradır)
*Beldibi Mağarası (Mağarada mezolitik kültürleri içeren 6 tabaka tespit edilmiştir)
*Sırtlaini Mağarası (Afrodisias harabelerine yakındır)
Aydın’da:
*Aslanlı (Yaren) Mağarası (Kuşadası’na yakındır)
*Sırtlanini
Burdur’da:
*İnsuyu Mağarası (Mağaradan çıkan maden suyu şifalıdır)
Elazığ’da:
*Buzluk Mağarası (Hava sirkülasyonu sayesinde Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında buzdan sarkıt ve dikitler oluşmaktadır)
Gümüşhane’de:
*Karaca Mağarası ( İlginç oluşumlara sahiptir Sarkıt, dikit, bayrak, org desenli duvar, çiçek, inci vs Bunlar çok değişik renklerdedir)
Karaman’da:
*Manazan Mağaraları (Taşkale) (20 dolayında odadan oluşan Bizans dönemine ait bir yerleşme yeridir Mağarada bulunan mezarlıkta günümüze kadar organik yönden bozulmadan kalmış cesetler vardır)
Kastamonu’da:
*İlgarini (İlvarini) Mağarası (FAO tarafından dünyanın 4 Büyük mağarası ve doğa, dünya ölçeğinde bulunmuştur
Kütahya’da:
*Frig vadisi mağaraları (M Ö 500-600 yıllarında kayaların elle oyulmasıyla yapılmıştır)
*İnli Köy Mağaraları (Sabuncupınar) (Bizans döneminden kalma, kayalar üzerine oyulmuş mezarlar olduğu sanılmaktadır)
Mersin’de:
*Ashab-ı Kehf Mağarası (Hıristiyanlar ve Müslümanlarca kutsal bir ziyaret yeri olarak kullanılmaktadır)
*Çukurpınar Düdeni Mağarası (Anamur) (1980 yılı araştırmalarına göre, Türkiye’nin en büyük mağarasıdır)
*Köşekbükü mağarası (Anamur) (Astımlı hastalar şifa bulmaktadır)
*Cennet Obruk Mağarası (Silifke) (Cennet obruğuna nazaran daha dar ve diktir)
*Narlıkuyu (Dilek) Mağarası (Silifke)
Tokat’ta:
*Ballıca Mağarası (Pazar)
Zonguldak’ta:
*Gökgöl Mağarası
*Cehennemağzı mağarası (Ereğli) (İlk önce doğal olan mağara, daha sonra insanlar tarafından şekillendirilmiştir)
Doğa turizmine konu olan bir başka mağaralar grubu deniz mağaralarıdır Deniz mağaraları günlük deniz turlarında özellikle Akdeniz kıyılarında ilgi görmektedir En çok mağaraları günlük deniz turlarında özellikle Akdeniz kıyılarında ilgi görmektedir En çok tanınanları:
*Kalkan-Kaş arasında Maul Mağara
*Marmaris Adaağzında bir mağara
*Alanya kıyılarında Korsanini, Aşıklar ve Fosforlu mağara
Ülkemiz sportif mağaracılık açısından zengin bir potansiyele sahiptir Türkiye’de özellikle Batı ve Orta Toroslar, Zonguldak ve Kastamonu mağaraları sportif mağaracılık açısından ilgi çekmektedir Bu bakımdan en tanınmış mağaralar:
Altınbeşik-Düdensuyu (Antalya)
Körükini, Suluin, Balatini mağaraları (Konya)
Pınargözü (Isparta)
Gökgöl, Cumayanı, Kızılelma mağaraları (Zonguldak)
Ayvaini (Bursa)
Dupnisa (Kırklareli)
Atçıini (Karabük)
Sağlık turizmi açısından da ilgi gören mağaralarımız vardır özellikle astımlı hastalar için uygun bir ortam oluşturmaktadır Ülkemizde bu açıdan bilimsel olarak incelenen mağara Damlataş mağarasıdır Bir diğeri de Burdur’da bulunan İnsuyu mağarasıdır
Anadolu’da özellikle kireçtaşı içinde oluşan mağaralar Paleolitik’den itibaren kaya sığınakları yerleşmeleri olarak kullanılmıştır
Tekkeköy (Samsun), Döngel (K Maraş), Samandağ (Hatay), Palanlı (Adıyaman), Sırtlanini (Silifke), Kadıini (Alanya), Kapalıin (Isparta), Karain (Antalya) önemli kaya sığınakları olarak tespit edilmiştir
|