10-21-2012
|
#10
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Turistik Çekim Gücünü Etkileyen Faktörler
İNANÇ TURİZMİ
İnsanlık tarihinin üç büyük dini olan Müslümanlık, Hıristiyanlık ve Musevilik, dünyanın en büyük uygarlıklarını barındıran Anadolu topraklarında olgunlaşmış ve etkileri tüm dünyaya yayılmıştır Üç büyük dinin günümüze kadar ulaşan eşsiz eserleriyle büyük bir potansiyel oluşturan inanç Turizmi, ülkenin diğer tarihi kültürel zenginlikleri, doğal güzellikleriyle birleştirilerek Türkiye’nin inanç turizmi, ülkenin diğer tarihi kültürel zenginlikleri, doğal güzellikleriyle birleştirilerek Türkiye’nin tanıtımını amaçlamaktadır Türkiye’de, Turizm Bakanlığı inanç turizmi potansiyeline sahip ülkelerden biri olarak bu konuya gerekli önemi göstermektedir
Türk halkının Anadolu toprakları üzerinde uzun yıllardan bu yana sürdürdüğü yaşam biçimi ve ilgili dönemin özelliklerini yansıtan dini inançları, gelenek ve görenekleri, mimari ve sanat eserleri günümüz turizmine önemli birer kaynak oluşturmaktadır
Ülkemizde 0,25’lik bir paya sahip olan inanç turizminin çekim merkezleri şunlardır;
Antakya
Hıristiyanlığın en önemli merkezlerindendir Hıristiyanlık, bu ismi ilk defa burada almıştır Havarilerin tüm tanıtım seyahatlerinin rotaları burada hazırlanmıştır St Pierre’nin Antakya’ya geldiğinde ilk konuşmasını yaptığı St Pierre Kilisesi ve Manastırı kentten 2 km uzaklıkta Reyhanlı yolu üzerindedir Reyhanlı ilçesinde bulunan “Kızlar Sarayı”nın 5 Yüzyılda yapıldığı sanılır İlk Hıristiyanlık döneminde Kuzey Suriye’nin en önemli dinsel merkezi olup kilise, manastır ve bunlarla ilgili yapılardan oluşmaktadır Yöreye “Rahibeler Manastırı”da denilmektedir St Barlohom adına yapılmış kilise iki nefli ve haç biçimi planlıdır
Tarsus
St Paulus’un doğum yeri olması nedeniyle Tarsus, Hristiyanlık’ın önemli kentlerinden biridir St Paulus’un öğrncilerinden olan Aya Thekla’nın İkenion (Konya) ve Pisidya Antiokhesiası’nda (Yalvaç) sürdürdüğü Hristiyanlığı yayma çabaları, yörenin diğer önemli dinsel merkezi olan Silifke’nin eski kent tanrıçası Athena’nın yerini almıştır 1 Yüzyılda azizenin sığındığı yer altı mağparasının üzerine yapılan Thekla Bazilikası plan bakımından Suriye kiliseleriyle benzeşmektedir Bazilikanın yaklaşık 150 m Kuzeyindeki kubbeli kilise, orta sofanın doğu bölümü üstündeki kubbesiyle dikkat çekmekte ve aynı zamanda bazilikanın kubbe ile birleştiğini göstermektedir Kilise ayrıca, sonraki yıllarda İstanbul’daki Ayasofya’da doruk noktasına ulaşan; kubbenin orta sofanın tam merkezine konularak diğer bölümlerin bu merkeze göre düzenlenmesi tekniğinin ilk aşamasını göstermesi bakımından büyük bir öneme sahip bulunmaktadır
Yöredeki diğer Hıristiyanlık merkezlerinden biri de Alahan Manastırı yapılar topluluğudur Kayalara oyulmuş kesiş manastırları buranın başlangıçta bir inziva merkezi olduğunu göstermektedir
Mağaraların yakınında ise ilginç süslemeleri ile dikkat çeken büyük bir bazilika bulunmaktadır Bazilikanın kapı süslemelerindeki kabartmalarda Cebrail ve Mikail oldukları kabul edilen iki meleğin bir takım simgesel yaratıkları ezdikleri görülür Bunların Anadolu’nun çok tanrılı inançlarındaki kutsal varlıkların simgeleri olabileceği ileri sürülmektedir
Efes
Dünyanın ilk yedi kilisesinin ilki olan ve Hıristiyanlığın yayılışının odak noktası olarak görülen Efes, Meryem Ana’nın son günlerini geçirdiği ve öldüğü yer olarak kabul edilmektedir Nitekim İsa’nın 12 havarisinden biri olan ST Jean, İsa’nın ölümünden sonra Meryem’i de yanına alarak Batı Anadolu’ya gelmiş (M S 42-48) ve dönemin en büyük kentlerinden olan Efes’e yerleşmiştir Meryem’in Efes’te yaşadığı sanılan ev, Hıristiyanlığın kutsal merkezlerinden biri olup, ziyaret yeri olarak önemini günümüzde de sürdürmektedir
M S 53-56 tarihlerinde St Paul de kente gelmiş ve kaldığı süre içerisinde yörede Hıristiyanlığın yayılması için çalışmalar yapmıştır Bu çalışmalar sonucu ise Efesos (Selçuk), Symrna (İzmir), Pergamon (Bergama), Sardes (Sart), Philedephia (Alaşehir), Laodikeio (Denizli) ve Tyateiro’da (Akhisar) Hıristiyanlığın ilk yedi kilisesi oluşmuştur Ayrıca M S 435’te Hıristiyanlığın III Konsülü Efes Meryem Ana Bazilikası’nda toplanmış ve İsa ile Meryem’in tanrısal nitelikleri tartışılmıştır
İznik
Hıristiyanlık tarihine yön veren iki önemli konsül M S 325 ve 381 tarihlerinde İznik’te toplanmıştır M S 325 tarihinde Roma imparatoru Konstantinus tarafından Hıristiyanlar arasındaki ayrılıkları gidermek için toplanan İznik Konsülü Roma İmparatorluğunun resmen Hıristiyanlaşması açısından ilk önemli adım olmuştur M S 381 yılında ikinci kez toplanan İznik Konsülü ile de Ortodoksluk Doğu Roma’nın resmi dini olarak kabul edilmiştir
İstanbul
Dünyanın dört büyük Ortodoks merkezlerinden biri olan İstanbul’da V Konsül toplantısı yapılmıştır Ayrıca tüm devirlerin en görkemli yapıtı olan Ayasofya da bu kentte bulunmaktadır
Kapadokya
Erken Hıristiyanların kayaları oyarak yaşadıkları yer altı kentlerinin, kilise ve manastırlarının bulunduğu Kapadokya bölgesi, bugün aynı zamanda ilginç yeryüzü şekilleri ve peribacaları ile de tanınmaktadır
Demre
M S 4 Yüzyılda yaşayan ve Hümanist fikirleriyle tanınan ünlü Noel Baba’nın (St Nicholas) yaşadığı ve piskopos olduğu yerdir Her yıl Aralık ayında düzenlenen Noel Baba Törenleri; noel tatillerini bu antik Likya şehrinin sıcak kumsallarında geçiren çok sayıda turisti bir araya getirmektedir
Antalya
İncil’de adı geçen ve Aziz Paul’ün ziyaret ettiği yerler arasındadır Ayrıca eşsiz güzellikteki doğası, modern otelleri, spor etkinlikleri, yat limanları ve çok sayıda kamping alanları ile ülkenin en önemli turizm merkezidir
Yalvaç
Hıristiyanlığın yayılmasında önemli bir rol oynamıştır Aziz Paul’ün ziyaret ettiği yerler arasındadır
Şanlıurfa
Tarihi 9000 yıl öncesine dayanan Şanlıurfa; Müslümanlığın, Museviliğin ve Hıristiyanlığın genetik olarak büyükbabası olan Hz İbrahim’in doğduğu, Hz Eyyüb’ün yaşadığı ve Hz İsa’nın kutsadığı ülkenin önemli inanç merkezidir
Harran
Kutsal kitaplarda adı geçen Harran, İnanç Turizmi’nin Türkiye’deki odak noktalarından biridir Kutsal kitaplarda yazılanlarsa göre İbrahim Peygamber, Şanlıurfa’dan güneye doğru göç ederken Harran’da konaklamıştır İbrahim peygamberin babası Terah burada ölmüştür Ayrıca Hz Musa, Hz İsa ve Hz Muhammed’i oluşturacak olan genetik ürünlerin temelleri de Harran’da atılmıştır
Ağrı Dağı
Tufandan sonra Nuh’un gemisinin Ağrı Dağı eteklerinde karaya oturduğuna dair kutsal kitaplarda bilgiler bulunmaktadır
Trabzon
Ortodoks dünyasının kutsal dağ manastırları Trabzon çevresinde bulunmaktadır Sumela (Meryem Ana) Manastırı, KONAGİO Thaoskepostas (Kızlar Manastırı), Kaymaklı Manastırı, Vazelen Manastırı ve Gregorius Peristere (Kustul) Manastırı bunlardan bazılarıdır
Konya
İncil’de ismi geçen önemli bir dinsel merkezdir St Paulin’in MS 47-50 ve 53 yıllarında ziyaret ettiği ileri sürülen şehir 2 Yüzyıldan itibaren önemli bir din merkezi olarak ilan edilmiştir Kent Roma İmparatorluğunun kuruluşundan sonra da önemini korumuştur
|
|
|