10-21-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Turizm Araştırmaları Ve Eğitimi
Turizm araştırmaları ve eğitimi
Turizm araştırmaları ve eğitimi, ne çekiyorsa adından çekiyor! Bu alanda herhangi bir eğitim almış olanlar dışında, hemen herkeste turizm kavramı ilk olarak seyahat, gezme-görme, eğlenceyi çağrıştırıyor Ulaştırma, konaklama, seyahat acenteleri, vb firmaların “turizm” sözcüğüne işletme unvanlarında yer vermeleri de bir başka olumsuzluk yaratıyor Açık söylenmese bile pek çok kişi turizmle ilgili akademik araştırmalarının yapılmasına bir anlam veremiyor; “bunun da araştırması mı olurmuş?” görüşü pek çok kişinin düşüncelerinde hala yer ediyor
Böyle düşünenleri ilk bakışta kötülemek veya ayıplamak doğru olmaz Ancak, alanı yakından bilen ve hatta bu alanda yatırımcı, işletmeci ve işgören olarak görev alanlarda da bazen benzer eğilimler gözlenebiliyor Bunda da sorun, turizm alanında çalışan eğitimci, akademisyen ve araştırmacıların alanlarını savunamamalarının yanı sıra uygulamaya yönelik araştırma ve yayınlarla farklılıklarını ortaya koyamamalarına dayanıyor Dünyanın turizm araştırmaları konusunda ileri gitmiş ülkelerinde durum bizim gibi ülkelerden çok farklı Bu ülkelerde turizmle ilgili akademik kurumlar varlık nedenleri konusunda kamuoyunda genel kabul görmeyi sağlamışlar Kimse, bu programların gereksizliğini tartışma ortamına getiremiyor Olsa olsa, daha iyi bir eğitim nasıl yapılır, o tartışılabiliyor Ancak, Türkiye’deki durumun bunun gerisinde olduğunu söylemek çok mümkün Ne kadar kızsak da durum biraz öyle
Çünkü alanımızı sahiplenmemişiz Sahiplenme kavramından kasıt, bu alana giren herkes kendini “uzman” ilan etmiş Bu “uzman”lığın hangi eğitime ve deneyime dayandığını, bu kimselerin hangi çalışmaları olduğunu, turizm alanına bilimsel ve sektöre uygulamalara yönelik ne gibi katkılar getirdiklerini sormamışız, soramamışız Ya, bunu başkalarından beklemişiz veya çoklukla gözlendiği gibi “bana ne”yi oynamışız O zaman da, turizmin üstünlüklerinden olan interdisipliner özelliği yanlış yorumlanarak pek çok kişinin alanda “uzman” olmasına vesile olmuş Tabii, bu “uzman”lar çeşitli ortamlarda turizm sektörünün yatırımcısı, işletmecisi ve hatta işgörenlerinin gözünde “farklı!” bir yer bir edinmişler Bu yargıyı yıllardır değiştirememişiz, hatta, bu durum turizm eğitim programlarının “imajı” haline gelmiş
Elbette ki turizm disiplinlerarası bir alandır, dolayısıyla ilgili alanlar arasında ortak çalışmalar ve işbirliği kurulacaktır, kurulması da gerekmektedir Farklı alanlardan birikimli ve donanımlı akademisyenlerin turizmle ilgili araştırmalar yapmaları bu alana zenginlik verir, yeni açılımlar sağlar ve nitelik getirir Bizim sözümüz, kendi alanlarında başarılı olamayıp turizmi “saklanacak liman” olarak görenleredir Buna fırsat verilmesine, herhangi bir tepkide bulunulmamasına ve hatta destek olunmasınadır
Bu konuyla ilgili olarak hiç unutamadığım bir olay, Mustafa TAŞAR’ın Turizm Bakanlığı dönemindeki şu meşhur “turizm danışmanları” toplantısının ilkinin gerçekleştirildiği Pamukkale’de yaşanmıştı Orada herkes turizm danışmanı idi, alanı ne olursa olsun, üstelik, çoğunluğu da sağlık bilimleri alanındandı! Hatta, bu “uzman”ların her biri 10-15 dakikalık sürelerde ülkede turizmin nasıl geliştirileceğine ilişkin görüşlerini bile açıklamışlardı! Kimse çıkıp veya fısıldayarak böyle bir şey olur mu? Demedi En azından bu satırların yazarı duymadı Benzer gelişmeler başka ortamlarda da oldu
|
|
|