Yalnız Mesajı Göster

Sezaryen Hangi Durumlarda Önerilir Ve Uygulanır

Eski 10-19-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sezaryen Hangi Durumlarda Önerilir Ve Uygulanır




Sezaryen Hangi Durumlarda Önerilir ve Uygulanır?

Sezaryen ile doğum kararı hamilelik muayeneleri esnasında verilebileceği gibi, doğumu induksiyon (suni sancı) ile başlatma girişimi başarısız olduğunda, ya da doğum eylemi başladıktan sonra birinci ya da ikinci evrede verilebilir Sezaryen kararı en sık doğum eylemi başladıktan sonra doğumun ilerlememesi ve fetal distres geliştiği durumlarda verilmektedir

Şu unutulmamalıdır: Bebeğin vücudu çıkana kadar herhangi bir dönemde normal doğumdan vazgeçilerek bebeğin sezaryen ile doğması kararı verilebilir!

Gebelik muayeneleri esnasında sezaryen kararı verilmesi

Doğumu sezaryanla gerçekleştirme kararı henüz doğum eylemi başlamadan önce, antenatal incelemelerin herhangi birinde verilebilir Elektif (acil olmayan) sezaryen adını alan ve randevu verilerek gerçekleştirilen bu uygulama aşağıdaki durumlarda tercih edilir

Placenta Previa

Plasentanın serviksi tümüyle ya da kısmen kapatmasıdır Kısmi kapatma durumlarında doğum eylemi esnasında serviks açılırken aşırı kanama olabileceğinden, tümüyle kapatma durumunda ise bebek hiçbir şekilde kanala giremeyeceğinden doğum mutlaka sezaryenle gerçekleştirilir Tanı 36 gebelik haftasından sonra yapılan ultrason incelemesiyle konur Bazı gebelerde gebeliğin erken dönemlerinde yapılan ultrasonlarda plasentanın servikse yakın yerleştiği, bazen de serviksi tümüyle kapattığı gözlenebilir Bu dönemlerde sezaryen kararının hemen verilmesi doğru değildir, zira gebeliğin sonlarına doğru (36 gebelik haftasına kadar) plasenta uterusun büyümesiyle yukarı çıkarak normal yerleşimine ulaşabilir

Bebeğin "ters" ya da "yan" durması

Fetuslar gebeliğin erken dönemlerinde sıklıkla yan ya da makat pozisyonunda (baş yukarıda) dururlar ve pozisyonlarını sık sık değiştirirler Belli bir gebelik haftasından sonra, özellikle de 36 gebelik haftasından sonra bebek yeri daraldığından pozisyonunu değiştirmesi zorlaşır 36 gebelik haftasından sonra bebeğin uterus içinde enlemesine durması sezaryen için mutlak bir neden teşkil eder Makat ile gelen fetusların dikkatli bir inceleme sonrasında vajinal doğumuna izin verilebilir Ancak önde gelen kısım (yani doğum kanalına ilk giren kısım) ayak ise doğum mutlaka sezaryen ile gerçekleştirilir İlk doğumunu yapacak anne adaylarında makat gelişi ile doğum mümkün olmakla beraber bebeğin doğumu esnasında oluşabilecek muhtemel riskler yüzünden sezaryen ile doğum sıklıkla uygulanmaktadır

İri bebek

Doğumu yakın olan bir bebeğin ultrason ve klinik incelemelerle 4500 gramdan daha ağır olduğunun saptanması durumunda sezaryen ile doğum tercih edilir Ortalama bir boyda ve kiloda olan bir anne adayında iri bebekte doğum eyleminin birinci ya da ikinci evresinde anne adayı ya da bebekte istenmeyen bazı durumlar oluşabilir Bunlar arasında en sık görülenler doğumun ilerlememesi ve ikinci evrenin sonunda omuz takılmasıdır Bu risklerin gerçekleşmesini önlemek için sezaryenle doğum tercih edilebilir

Pelvis Darlığı (çatı darlığı)

Bu duruma genellikle anne adayının çocukluk çağında geçirdiği ve kemik pelvis yapısını bozan hastalıklarda rastlanır Şüpheli durumlarda antenatal dönemde yapılan dikkatli bir pelvik muayene ile tanı koyulur Pelvis yapısı uterus içindeki bebeği doğurmaya uygun değilse sezaryen ile doğum kararı verilir

Herpes Simpleks Enfeksiyonu

Herpes simpleks virüsü (HSV) enfeksiyonunun bulaştırıcılığının devam ettiği dönemde anneden bebeğe doğum esnasında virüs bulaşma riski vardır HSV bebekte ciddi santral sinir sistemi enfeksiyonuna neden olabileceğinden doğum sezaryen ile gerçekleştirilir Ancak bazen sezaryen bile bulaşmayı engelleyemeyebilir

Daha önce sezaryanla doğum yapmış olanlar

Daha önce sezaryen ile doğum yapmış olanlar neden tekrar sezaryen ile doğum yaparlar?

Sezaryen esnasında uterusa bir kesi yapılır Bu kesi bebek çıkarıldıktan sonra usulüne uygun bir şekilde dikilerek kapatılır Ne kadar iyi kapatılırsa ve ne kadar mükemmel iyileşirse iyileşsin kesi bölgesinde uterus kasının bütünlüğü bozulmuştur Daha sonraki gebeliklerde uterus ve bebek tekrar büyümeye başladığında bu eski kesi yerinde bir gerginlik oluşur Bu gerginlik kesi bölgesinin kendi kendine açılmasıyla ("dehisans") ya da bölgede yırtık oluşmasıyla ("uterus rüptürü") sonuçlanabilir Böyle bir durum kanamaya yol açarak ve plasentanın işlevlerini bozarak anne adayı ve bebek için ciddi bir tehlike oluşturabilir

Sezaryen ile doğum yapmış olanlarda şimdiki gebelikte uterusta dehisans ya da rüptür oluşma riski nedir?

Bu sorunun cevabını verebilmek için uterustaki kesinin yerini bilmek gerekir: Sezaryanda uterusa duruma göre iki ayrı kesi türünden biri uygulanır Birinci ve en sık uygulanan, uterusun serviksle birleştiği alt kesime (alt segment) uygulanan yatay kesidir İkinci kesi şekli ise uterusun yukarısında gövde kısmına uygulanan dikey kesidir Klasik insizyon (kesi) adı verilen bu dikey kesi bebeğin alt segment kesisinden çıkmasının zor olduğu durumlarda uygulanan nadir bir kesi şeklidir Alt segment yatay kesilerde gebelik esnasında uterusun gebelik ya da doğum eylemi esnasında bu kesi yerinden yırtılma olasılığı binde 2 civarındadır Klasik insizyonda ise uterus gövdesi ciddi hasar gördüğünden oran tam olarak bilinmemekle beraber çok yüksektir

Birinci resimde uterusa uygulanan alt segment yatay kesi görülmektedir Bu kesinin daha sonraki gebeliklerde yırtılma riski oldukça düşüktür İkinci resimde ise direkt uterusun gövdesine uygulanan klasik kesi görülmektedir Bu kesi uterus kasına ciddi hasar verdiğinden sonraki gebeliklerde yırtılma şansı yüksektir

Sezaryen ile doğum yapmış olanlarda şimdiki gebelikte vajinal yoldan doğum yapma şansı var mıdır?

Önceki doğumunu sezaryenle yapmış olanlarda şimdiki doğumun da sezaryenle gerçekleştirilmesi uygundur, ancak şart değildir Özel koşullar yerine getirildiğinde önceden sezaryenle doğum yapmış bir anne adayı normal doğum yapabilir (Bu özel koşullar arasında en önemlisi doğum eylemi esnasında acil olarak ameliyata alınmaya uygun şartların varlığıdır) İstisna oluşturabilecek tek durum önceki sezaryen operasyonunda klasik insizyon kullanılmış olmasıdır Bu durumda sonraki doğumların hepsinin sezaryenle gerçekleştirilmesi çok daha uygundur Sezaryenle doğum yapmış annelerin ameliyatlarının ne şekilde yapıldığını bilmeleri ve taburcu olurken bu konuda bir belge almaları daha sonra vajinal yolla doğum yapmak isteyebileceklerinden önemlidir

Hangi durumlarda sezaryen gereklidir?

Pek çok durumda doğumun sezaryen ile yapılması gerekli olabilir Genel olarak normal doğumun olanaksız ya da çok tehlikeli olduğu durumlarda anne adayı ve/veya bebeğin hayatını kurtarmak, ya da normal doğum eyleminin güvenli olmadığı hallerde sezaryen önerilir Bazı endikasyonlar sadece anne adayının bazıları da sadece bebeğin iyiliği için, diğerleri ise hem anne adayı hem de bebeğin iyiliği içindir

Bazı durumlarda doğumun normal yollardan olması olanaksızdır Bu gibi hallerde doğum eylemi başlamadan önce sezaryen kararı verilir ve 38 haftadan sonra gebelik sezaryen ile sonlandırılır Zaman zaman da eylem başladıktan sonra ortaya çıkan nedenler ile sezaryene karar vermek gerekebilir Sezaryen endikasyonları gruplar halinde incelenebilir

Normal doğumun olanaksız ya da riskli olduğu, sezaryene önceden karar verilen durumlar

Yan geliş (transvers duruş): Bebeğin rahim içerisinde yan durması Bu durumda bebeğin vajinal yoldan doğması olanaksızdır Hem anne hem de bebek hayatını yitirebilir Bebekler gebeliğin erken dönemlerinde yan (transvers), baş aşağıda ya da popo aşağıda durabilirler Gebelik sonlara yaklaştıkça yan duran bebeklerde baş ya da popo aşağıya dönerek son pozisyonunu alır Bu dönüşün yaşanmaması durumunda önde gelen kısım bebeğin omuzu olacaktır Bu oldukça riskli bir durumdur

Makat geliş:

Bebeğin önde gelen kısmının poposu olması kesin bir sezaryen gerekliliği değildir Ancak eğer önde gelen kısım ayak ise sezaryen dışında bir alternatif yoktur Tam ya da saf makat gelişlerde ise anne ve bebeğin durumu dikkate alınarak normal doğuma karar verilebilir Ancak günümüzde pek çok doktor bu riski göze almaz ve sezaryen önerir

Pasenta previa totalis:

Bebeğin eşinin (plasenta) rahim ağzını tamamen kapatması durumuna plasenta previa adı verilir Bu durumda normal doğum olanaksızdır ve önceden karar verilerek sezaryen yapılırBu durumda bebek doğum kanalına giremez Gebeliğin erken dönemlerinde plasenta alt kısımda yerleşmiş olabilir Ancak gebelik ilerledikçe rahimin büyümesi ile birlikte plasenta da yukarıya doğru çekilir Son aya girildiğinde eğer bu yukarı çekilme gerçekleşmemiş ise plasenta previadan söz edilir Plasentanın rahim ağzını kısmen kapatması ya da hemen kenarında bulunması durumunda da rahim ağzının açılması sırasında aşırı kanama olabileceğinden sezaryen yapılmalıdır

Çok iri ya da çok küçük bebek:

Bebeğin tahmini doğum ağırlığının 4500 gramdan fazla ya da 1500 gramdan az olması durumda doğum travması ve buna bağlı bebekte hasar meydana gelmesi olasılığı yüksektir Bu tür durumların varlığında normal doğum mümkün olmakla birlikte riski en aza indirmek amacıyla sezaryen önerilir 4500 gramın üzerinde olan bebeklerde yaşanabilecek en büyük risk omuz takılmasıdır Bebeğin başı doğduktan sonra omuzları doğum kanalında takılıp kalır Omuz takılması son derece talihsizbir durumdur Küçük bebeklerde ise doğum travmasına bağlı kafa içi kanamalar normal doğum sonrası daha sık görülür Küçük bebeklerde aynı zamanda fetal duruş bozukluğu olma olasılığı yüksektir



Alıntı Yaparak Cevapla